Oculus’un kurucusu Palmer Luckey, oyunda öldüğümüz anda gerçek hayatta da öleceğimiz bir sanal gerçeklik gözlüğü geliştirdiklerini duyurdu.
Yakın geçmişte gerçek dünya ile sanal dünyanın birleştirilmesi için çabalayan metaverse teknolojisi, insanlık olarak epey dikkatimizi çekmişti. Konserlerin, düğünlerin, sosyal her türlü aktivitenin uygun ekipmanlar ve avatarlarımız vesilesiyle metaverse’te yapılabileceğini vadeden teknoloji, ne kadar ilgilensek de günün sonunda hepimize biraz imkansız gelmişti. Gelin görün ki sanal gerçeklik her geçen gün seviye atlayıp karşımıza çıkarak bizleri şaşırtıyor.
Aramızda sanal gerçeklik cihazlarından herhangi birini deneyimleyen mutlaka olmuştur. Bu kişilerin çoğu, cihazların en büyük eksiğinin sanal dünyadaki hissi fiziksel açıdan hissettirememesi olduğunu öne sürerken Meta’nın sahibi olduğu sanal gerçeklik ekipmanları üreticisi Oculus’un kurucusu Palmer Luckey, sanal dünyada öldüğümüzde gerçek dünyada da öleceğimiz bir gözlük geliştirdiğini açıkladı.
Palmer’ın blog yazısıyla haberdar olduğumuz bu muhteşemliği şaibeli gözlüğü, üreticisi “ofis sanatından bir parça” olarak nitelendiriyor:
“Genellikle farklı bir proje için kullandığım patlayıcı yükü modüllerinden üçünü kullandım ve bunları ekranın belirli bir frekansta kırmızı yanıp söndüğünü algılayabilen dar bantlı bir fotosensöre bağlayarak geliştirici tarafında oyun entegrasyonunu çok kolaylaştırdım. Uygun bir oyun sonu ekranı görüntülendiğinde, patlayıcılar ateşlenir ve kullanıcının beynini anında yok eder.”
“Gerçek hayatınızı sanal avatarınıza bağlama fikri beni her zaman büyülemiştir. Riskleri anında maksimum seviyeye çıkarıyorsunuz ve insanları sanal dünya ve içindeki oyuncularla nasıl etkileşime girdiklerini temelde yeniden düşünmeye zorluyorsunuz. Güçlendirilmiş grafikler, bir oyunun daha gerçek görünmesini sağlayabilir, ancak yalnızca ciddi sonuçların tehdidi, bir oyunu size ve oyundaki diğer herkese gerçek hissettirebilir.”
Palmer, tehdit meselesini biraz fazla sevmiş olacak ki yazısının ilerleyen kısımlarında kulaklığı çıkarmayı ya da yok etmeyi imkansız hale getirecek bir karşı mekanizma için planlarının olduğunu söylüyor. Kendisi cihazı ölme ihtimali yüzünden denememiş:
“Yanlış zamanda meydana gelebilecek ve kullanıcıyı öldürebilecek çok çeşitli arızalar vardır. Bu yüzden onu gerçekten kendim kullanmak için cesaretimi toplayamadım ve ayrıca SAO’da (Sword Art Online) olduğu gibi, son tetiklemenin gerçekten sonlandırma koşullarının olup olmadığını kolayca belirleyebilen yüksek zekalı bir ajana bağlı olması gerektiğine ikna oldum.”
Biz “daha neler” diyerek bir yandan cihazı merak etsek de tabii ki piyasaya sürülmesini beklemiyoruz. İnsan hayatını tehdit eden bu kadar unsur varken bir de sanal gerçeklik adı altında bu kadar tehlikeli bir ekipmanın insanlar üzerinde denenmemesini ummaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok.