Modern tıp, çoğu epilepsi nöbet tekrarını önleyebilir durumda olmasına rağmen hastaların yaklaşık %20’si, tedaviye yanıt vermiyor. Bir araştırma, bu durumun nedenlerini açıkladı.
Gündelik dilde sara hastalığı olarak da bilinen epilepsi, beynin bir bölgesindeki hücrelerin anormal elektrik sinyali yollamasıyla ortaya çıkar. Epilepsi, kronik bir hastalıktır. Çocuklarda en sık görülen beyin bozuklukları arasında da bulunuyor. Bu vakaların nedeni, “kortikal gelişim malformasyonları” (MCD) olarak bilinen ve çeşitli nörogelişim bozukluklarıyla sonuçlanan hasarlı veya anormal beyin dokusu yamalarından kaynaklanıyor.
Yamanın cerrahi rezeksiyonu, yani çıkarılması, nöbetleri iyileştirebilir. Nörolojik sonuçları iyileştirmek için epilepsi cerrahisi, artık modern tıbbi silahların önemli bir parçası; ancak yamaların neden olduğu büyük ölçüde bir sır olarak kaldı.
Nature Genetics dergisinin 12 Ocak 2023 tarihli sayısında, dünya çapında 20’den fazla çocuk hastanesinden oluşan uluslararası bir konsorsiyumla iş birliği yapan California Üniversitesi San Diego Tıp Okulu ve Rady Çocuk Genomik Tıp Enstitüsü araştırmacıları, hastalığın anlaşılmasında önemli bir atılım bildirdiler.
Fokal Kortikal Displazi Nörogenetik Konsorsiyumu üyeleri, potansiyel genetik nedenler aramak için ebeveyn izniyle çeşitli MCD tiplerindeki çocuklardan alınan 283 beyin rezeksiyonunu araştırdı. Bu çocuklardaki çoğu beyin dokusu normal olduğu için bilim insanları beyin hücrelerinin küçük bir alt kümesinde bulunan mutasyonlara odaklandı.
Bu olgu “genetik somatik mozaikçilik” olarak adlandırılıyor.
UC San Diego Tıp Okulunda Rady Nörobilim Profesörü ve nörobilim araştırmaları direktörü Joseph Gleeson konu ile ilgili şu görüşlerde bulundu: “Bu araştırmamız, dünyanın dört bir yanından uzmanları bu çalışma için hasta toplamak üzere bir araya getiren on yıllık bir yolculuktur. Yakın zamana kadar çoğu hastane, rezeke edilmiş (kesip çıkarılmış) beyin dokusunu genetik nedenlerden dolayı incelemedi. Konsorsiyum, yüksek verimli mozaiklik analizi için doku depolamak üzere bir biyobanka düzenledi. Hastaların çoğu teşhis edilmiyor ve bu da tedaviyi engelliyor. Yalnızca kohort boyutunu büyük ölçüde genişleterek ve sonuçların anlamlı olabilmesi için yöntemleri iyileştirerek tespit edilebilen gizli mutasyonları test ettik.”
Ekip, UC San Diego’nun üyesi olduğu Ulusal Sağlık Enstitüleri tarafından desteklenen Beyin Somatik Mozaikçiliği Ağı tarafından geliştirilen son teknoloji somatik mozaik algoritmaları kullanarak yoğun genomik keşif gerçekleştirdi.
Gleeson laboratuvarında doktora sonrası bilim insanı olan Xiaoxu Yang, konu ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Hücrelerin yüzde 1’indeki mutasyonları tespit etmek için elimizden gelenin en iyisini yaptık. Başlangıçta başarısız olduk. Bu sorunları çözmek için, duyarlılık ve özgüllükteki engelleri aşmak için yeni yapay zekâ yöntemleri geliştirmemiz gerekiyordu.”
Ekip nihayetinde, çoğunluğu daha önce MCD’de hiç rapor edilmemiş olan somatik beyin mutasyonları taşıyan 69 farklı gen tanımladı.
Gleeson, son olarak araştırma sonuçlarını şu şekilde aktardı: “Hasta beyinlerindeki MCD genleri, kortikal gelişim sırasında kritik roller göstermiştir. Bu bulgular, MCD için yeni moleküler sınıflandırmalara ve nihayetinde epilepsi için kişiselleştirilmiş tedavilere yol açabilir.”
Araştırma ekibi, bulguların tanıyı iyileştirmek ve MCD hastalığına yönelik tedaviler geliştirmek için kullanılabileceğini öne sürüyor.
Derleyen: Tuğba Akkesen