Cell dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre insanların sağlığını iyi yönden destekleyen bağırsak bakterilerinin sayısı, yorgunluk semptomlarının şiddeti ile bağlantılı.
Milyonlarca insan, miyaljik ensefalomiyelit olarak da bilinen uzun süreli kronik yorgunluk sendromunu (KYS) karakterize eden bitkinlikten ve beyin sisinden etkileniyor. KYS, COVID-19 dahil olmak üzere viral enfeksiyonlarla bağlantılı olsa da hastalığın altında yatan neden bilinmiyor. Columbia Üniversitesi araştırmacıları tarafından yürütülen çalışma, hastalığın açıklanamayan yorgunluk semptomlarını bağırsak mikrobu bileşimindeki değişikliklerle ilişkilendiren yeni bilgiler sunuyor. Bu çalışma, sağlığa yararlı olan bağırsak bakterisi Faecalibacterium’un kronik yorgunluk sendromu olan bireylerde yorgunluğu güçlü bir şekilde azaltabileceğini öne sürüyor. Columbia Üniversitesi’nden Brent L. Williams, bunun şaşırtıcı bir bulgu olduğunu söylüyor. Facelibacterium’daki eksiklik Crohn hastalığı ve sedef hastalığı gibi bir dizi sağlık durumuyla ilişkilendirilmiş olsa da KYS’in çok çeşitli semptomları olduğunu, bu nedenle analizlerinde bir tür bakterinin kilit oyuncu olarak ortaya çıkmasının oldukça beklenmedik olduğunu açıklıyor.
Williams ve meslektaşları, Amerika Birleşik Devletleri’nde coğrafi olarak farklı beş bölgeden toplanan ve KYS hastası olan 106 kişiden alınan dışkı örneklerindeki belirli bakterilerin miktarını ölçmek için dışkı mikrobiyomu shotgun metagenomik dizileme yöntemini kullandılar. Daha sonra bağırsak mikrobiyomlarının KYS vakalarında nasıl farklılık gösterdiğini belirlemek için hastaların bağırsaklarındaki bakteri genlerinin miktarını 91 sağlıklı denekle karşılaştırıldı. Araştırmacılar, hastaları cinsiyet, yaş, sosyoekonomik durum ve coğrafyaya göre kontrollerle eşleştirdi. Bağırsak bakterileri Faecalibacterium ve Eubacterium rectale seviyelerinin KYS’li deneklerde azaldığı fark edildi. Çalışmaya dahil olmayan Washington Eyalet Üniversitesi’nden Franck Carbonero, Faecalibacterium ile KYS yorgunluk semptomları arasındaki güçlü ilişkiye şaşırdığını itiraf ediyor ancak hastalara bir uyarıda bulunuyor. “Kronik yorgunluk hastalığın teşhis edilmesi yıllar sürebilir. Dolayısıyla Facelibacterium’ un azalmasının KYS’nin bir nedeni mi yoksa sonucu mu olduğunu belirlemek gerçek bir zorluk.”
Williams’a göre çalışmanın nedensel bir bağlantı kuramaması bir yana, bu bulgu KYS’in daha erken teşhis edilebilmesi için umut vadediyor. Faecalibacterium ile KYS’deki yorgunluk semptomları arasındaki ilişkinin gelecekteki terapötik denemeler için potansiyel olarak uygulanabilir hedefler sunduğunu savunuyor. Bu denemeler daha sonra hastalığın bilimsel olarak daha iyi anlaşılması için gereken verileri sağlayabilir. Şimdilik grup, fare modelleri kullanarak Faecalibacterium seviyeleri ile KYS’deki yorgunluk semptomları arasındaki ilişkiyi daha da kanıtlayacak çalışmalara odaklanmış durumda. Williams, bunun KYS tedavilerinin geliştirilmesi ve değerlendirilmesi için önemli bilgiler sunacağını söylüyor.
Derleyen: Deniz Akbulut






