Yeni bir teori, Dünya’nın önceki inanışın aksine çok daha hızlı bir şekilde oluştuğunu öne sürüyor. Bu teoriye göre Dünya, milimetrik boyuttaki çakıl taşlarının birkaç milyon yıl içinde birikmesiyle oluştu.
Yaşam için hayati bir bileşen olan suyun kuyruklu yıldızlar aracılığıyla Dünya’ya taşınması yerine bu yeni teori, gezegenimizin henüz gençken uzay ortamından suyu emerek elde ettiğini iddia ediyor.
Bu teori, Güneş sistemi dışında yaşam arayışı için önemli sonuçlar doğuruyor ve diğer yıldızların etrafında sulu ve yaşanabilir gezegenlerin şu anda geçerliliğini koruyan teoriden daha yaygın olabileceğini gösteriyor.
Ekip tarafından ortaya atılan yeni teoriye göre yaklaşık 4.5 milyar yıl önce Güneş, bir proto-gezegen disk adı verilen gaz ve tozdan oluşan bir diskin içinde bulunan bebek bir yıldızdı. Küçük toz parçacıkları, oluşan gezegenler tarafından belirli bir boyuta ulaştıklarında hızla emilirdi. Dünya’nın bebeklik döneminde bu toz malzemesinin emilmesi, gezegenimize su sağladı.
Ekibin üyesi ve Kopenhag Üniversitesi Yıldız ve Gezegen Oluşumu Merkezinde doktora öğrencisi olan Isaac Onyett, “Disk ayrıca birçok buzlu parçacık içeriyor. Vakum temizleyici etkisi, tozu emerken bir kısmını da buzla birlikte yakalıyor. Bu süreç, suyun Dünya’nın oluşumu sırasında var olmasına katkıda bulunuyor ve suyun 100 milyon yıl sonra tesadüfen getirilmesine dayanmıyor.” diyerek açıkladı.
Kopenhag Üniversitesi jeokimyacısı ve teorinin arkasındaki ekipten Martin Schiller, “İnsanlar uzun zamandır gezegenlerin nasıl oluştuğunu tartışıyorlar. Bir teoriye göre gezegenler, 100 milyon yıl içinde boyutlarını artırarak yavaşça çarpışan cisimlerin birleşmesiyle oluşuyor. Bu senaryoda, Dünya’da su bulunması bir tür tesadüfi olaya ihtiyaç duyuyor.” ifadelerinde bulundu.
Böyle bir tesadüfi olayın örneği, gezegenin oluşumunun son aşamalarında buzlu kuyruklu yıldızlar tarafından su saldırısına uğraması olacak.
Schiller, “Eğer Dünya öyle oluştuysa Dünya üzerinde su bulunması oldukça şanslı bir durumdur. Bu, Güneş sistemi dışındaki gezegenlerde suyun var olma ihtimalini çok düşük hâle getirir.” dedi.
Bilim insanları, gezegen oluşum mekanizmalarını ve zaman ölçeklerini ölçmek için silikon izotoplarını bir ölçüt olarak kullanarak bu yeni teoriye ulaştı. 60’tan fazla meteorit ve gezegenin izotop bileşimini inceleyen araştırmacılar, Dünya gibi kayalık gezegenlerle Güneş sistemindeki diğer cisimler arasında bir bağlantı kurmayı başardı.
Ekibin üyesi ve Globe Enstitüsü profesörü Martin Bizzarro, “Bu teori, Dünya gibi bir gezegen oluşturduğunuzda üzerinde su bulunacağını öngörür. Eğer Güneş büyüklüğünde bir yıldızın etrafında dönen bir gezegene giderseniz ve o gezegen doğru mesafede ise suya sahip olmalıdır.” açıklamalarında bulundu.
Bilim insanlarının biriktirdiği bilgiler, tesadüfe bağımlılığı azaltıldığında diğer gezegenlerin bol miktarda suya sahip olma olasılığının arttığını önermelerine yol açtı. Teori, Güneş sistemi dışında yaşam arayışı için önemli sonuçlara sahip olabilir.
Derleyen: Eliz Canyurt