Uzmanlar, dang ve chikungunya gibi virüsleri taşıyan sivrisineklerin Avrupa’nın yeni bölgelerine yayıldığı ve bunun hastalık riskini artırdığı konusunda uyarıyor.
Avrupalı bilim insanları, daha sık yaşanan sıcak hava dalgaları ve sel felaketlerinin yanı sıra daha uzun ve sıcak yaz aylarının, böcekler için daha elverişli koşullar yarattığını söylüyor. Sivrisinekleri kontrol etmek ve sivrisineklerden korunmak için daha iyi önlemler alınması çağrısında bulunuyorlar.
Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) tarafından hazırlanan rapor, bir dizi farklı virüsü taşıyabilen ve insanlara bulaştırabilen farklı sivrisinek türlerinin yayılmasını izliyor. Bunlar arasında ateş ve kas ağrıları gibi bir dizi belirtiye neden olabilen ve en kötü vakalarda insanları aşırı derecede hasta eden dang ve Zika da bulunmakta.
ECDC raporu, bu yıl Aedes albopictus sivrisineğinin, Avrupa’da 13 ülkede yerleşik olduğunu gösteriyor. Ayrıca geçtiğimiz yıl Sarıhumma, Zika ve Batı Nil virüsü gibi hastalıkları yayabilen Aedes aegypti sivrisineği, Kıbrıs’ta yerleşik hâle geldi ve bilim insanları onun diğer ülkelere yayılma olasılığının devam edebileceği konusunda uyarıyor.
ECDC Raporuna göre 2022 yılında:
- 1.133 insan Batı Nil virüsü vakası görülmüş ve 92 ölüm gerçekleşmiş olup, vakaların büyük çoğunluğu Avrupa’da görülmüştür. Bu rakam 2018’deki yaklaşık 1.548 vakalık zirve noktasından bu yana görülen en yüksek rakam.
- İtalya, Yunanistan, Romanya, Almanya, Macaristan, Hırvatistan, Avusturya, Fransa, İspanya, Slovakya ve Bulgaristan’da vakalar bildirildi.
- Avrupa ana karasında 71 yerel kaynaklı dang vakası kaydedildi. Bu sayı 2010-2021 yılları arasında bildirilen toplam sayıya eşit.
- Fransa ve İspanya’da dang humması vakaları görüldü.
ECDC direktörü Andrea Ammon, “Son yıllarda, Avrupa Birliği ve Avrupa Ekonomik Alanı’nda daha önce etkilenmemiş bölgelere istilacı sivrisinek türlerinin coğrafi yayılımını gördük. Böyle devam ederse, dang humması, chikungunya ve Batı Nil ateşi gibi hastalıklardan daha fazla vaka ve muhtemelen ölüm görmeyi bekleyebiliriz. Çabalar, sivrisinek popülasyonlarının kontrol edilmesi, gözetimin artırılması ve kişisel koruyucu önlemlerin uygulanması konusuna odaklanmalıdır.” dedi.
Uzmanlar, sivrisineklerin ürediği durgun su kaynaklarının ortadan kaldırılmasını ve çevre dostu larvasitlerin kullanılmasını, ayrıca insanların kendilerini korumak için alabilecekleri kişisel önlemler konusunda farkındalığının artırılmasını önermektedir.
Bu önlemler arasında:
- Klimalı odalarda uyumak
- Pencere sinekliği kullanmak
- Vücudun büyük kısmını örten giysiler giymek
- Sivrisinek kovucu kullanmak yer alıyor.
Uzmanlar, sivrisineklerin üredikleri suların bulunduğu alanları ortadan kaldırmayı ve çevre dostu larvasitler kullanmayı öneriyor. Bunun yanı sıra, insanların kendilerini korumak için alabilecekleri kişisel önlemler konusunda farkındalığı artırmayı da öneriyor.
ECDC, sağlık çalışanlarının ve halkın sivrisinekler aracılığıyla bulaşan farklı hastalıklar konusunda daha fazla farkındalığa sahip olmasının “esas” olduğunu belirtiyor. Dang humması ateşe, şiddetli baş ağrısına, gözlerin arkasında ağrıya, kas ve eklem ağrısına ve lekeli bir döküntüye neden olabiliyor.
Son yıllarda dünya genelinde vaka sayısı da artmakta. Afrika, Amerika, Güney ve Güneydoğu Asya ile Batı Pasifik bölgesinde 100’den fazla ülkede endemik olarak görülüyor. Batı Nil virüsünün çoğu vakasında semptomlar görülmese de hastalanan insanlarda baş ağrısı, şiddetli yorgunluk, kas ağrıları, kusma, döküntüler ve göz ağrısı gibi belirtiler olabiliyor. Chikungunya virüsünün en yaygın belirtileri ateş ve eklem ağrısı olup bunlara, baş ağrısı, kas ağrısı ve döküntüler de eşlik ediyor.
Derleyen: Ayça Ayaz