Son birkaç yılda tarihindeki en yüksek enflasyon oranlarını gören Türkiye, bir şekilde yoluna devam etmeye çalışıyor. Biz Türkiye vatandaşları olarak ne yazık ki ekonomik krizlerle yaşamaya alıştık ama ekonomik krizler sadece Türkiye’de çıkmıyor. Tüm dünyayı etkileyen, yakın tarihin en yıkıcı beş ekonomik krizini bu yazıda derledik.
Birçoğumuz 1999 depreminin ardından gelen 2001 krizini hatırlar. Bizim Türkiye’de yaşayan insanlar olarak ne yazık ki ekonomik krizlere karşı Stockholm sendromu geliştirdiğimiz söylenebilir. Şu an Türk lirasının değer kaybı sürüyor ve doların değeri Türk lirası karşısında rekor kırmaya devam ediyor.
Birçoğumuzun hatırlamadığı ve bizi “teğet geçen” bir diğer krizse 2006 yılında ABD konut piyasasının çökmesi ile başlayan ve ardından ABD’yi ve tüm dünyayı kasıp kavuran malî krizdir. Dünya çapındaki ekonomik krizler, küresel ekonominin spekülasyon, enflasyon ve malî savurganlık gibi çeşitli faktörler nedeniyle önemli ölçüde kötüleştiği durumları ifade eder. Dünya çapındaki krizler tarihte sık görülmese de yaygındır ve etkiledikleri ekonomileri allak bullak ederler. Aşağıda yakın tarihin en yıkıcı beş ekonomik krizini sizin için kısa kısa derledik.
- 1772 Kredi Krizi

1760’ların ortalarında Britanya İmparatorluğu sömürgeler sayesinde muazzam bir servet biriktirmişti. Bu durum bankacılarda bir aşırı iyimserlik havası yarattı ve birçok İngiliz bankası kredi genişlemesine gitti. Bu iyimserlik, İngiliz bankacılık şirketi Neal, James, Fordyce ve Down’ın ortaklarından Alexander Fordyce’in Haziran 1772’de borçlarını ödememek için Fransa’ya kaçmasıyla aniden sona erdi.
Haber ülkede hızla yayıldı ve halk arasında bir panik oluştu. Alacaklılar paralarını çekme talebiyle İngiliz bankalarının önünde uzun kuyruklar oluşturmaya başladı. Bunun ardından gelen kriz Hollanda, Avrupa’nın diğer bölgeleri ve İngiliz Amerikan kolonilerine hızla yayıldı. Tarihçiler, bu krizin ekonomik yansımalarının Boston Çay Partisi (Boston Tea Party) protestoları ve Amerikan Devrimi’ne yol açan en önemli sebepler olduğunu yazar.
- 1929-39 Büyük Buhran

Büyük Buhran, 20. yüzyılın en büyük ekonomik felaketi olarak kabul edilir. Pek çok kişi, 1929’da Wall Street’in çökmesiyle başlayan Büyük Buhran, ABD hükümetinin kötü ekonomi politikalarıyla daha da büyüdü. Buhran, neredeyse 10 yıl sürdü ve özellikle sanayileşmiş ülkelerde yüksek işsizlik oranlarına yol açtı. 1933’te zirve yapan kriz, Amerika Birleşik Devletleri’nde işsizlik oranını neredeyse %25’e çıkardı.
- 1973 OPEC Petrol Fiyatı Krizi

Bu kriz, çoğu Arap ülkelerinden oluşan OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) üyesi ülkelerin verdiği bir kararla ortaya çıktı. Dördüncü Arap-İsrail Savaşı sırasında İsrail’e silah gönderen ABD’ye misilleme yapmaya karar veren OPEC ülkeleri, petrol ambargosu ilan etti ve ABD ve yandaşlarına petrol ihracatını durdurdu. Bu durum petrol kıtlığına ve petrol fiyatlarında ciddi bir artışa neden oldu. ABD ve diğer birçok gelişmiş ülke ekonomik krize girdi.
Bu krizin özel yapan, enerji fiyatlarındaki artışla tetiklenen aşırı enflasyonun ve ekonomik durgunluğun aynı anda ortaya çıkmasıydı. Sonuç olarak Amerikan ekonomisinin toparlanması ve enflasyonun kriz öncesi seviyelere düşmesi birkaç yıl aldı.
- 1997 Asya Krizi
Gelişmiş ülkelerden Tayland, Endonezya, Malezya, Singapur, Hong Kong ve Güney Kore’ye sermaye akışları, bu ülkelerin ekonomilerinde aşırı kredi genişlemesine ve çok fazla borca yol açan bir iyimserlik dönemini tetiklemişti. Temmuz 1997’de Tayland hükümeti, döviz kaynaklarının yetersizliğini gerekçe göstererek ABD doları karşısında uzun süredir uyguladığı sabit döviz kurunu terk etmek zorunda kaldı. Bu durum, Asya finans piyasalarında bir panik dalgası başlattı ve milyarlarca dolarlık yabancı yatırım buralardan elini çekti.
Doğu Asya ülkelerinin iflasını bekleyen yatırımcılar yüzünden dünya çapında bir ekonomik kriz korkusu yayılmaya başladı. IMF (Uluslararası Para Fonu), devreye girdi ve krizden en çok etkilenen ekonomiler için kurtarma paketleri oluşturdu. Asya ülkelerinde işlerin normale dönmesi yıllar aldı.
- 2007-2008 Ekonomik Krizi
2007-2008 ekonomik krizi, Büyük Buhran’dan bu yana yaşanan en şiddetli finansal kriz olarak kabul edilir. Büyük Durgunluk olarak bilinen bu ekonomik gerileme, dünya piyasalarında büyük hasara yol açtı. ABD’deki konut balonunun çöküşüyle başlayan kriz, dünyanın en büyük yatırım bankalarından biri olan Lehman Brothers’ın batmasıyla sonuçlandı ve öncelikle ABD’de olmak üzere birçok önemli finansal kurum ve işletmeyi çöküşün eşiğine getirdi. Neredeyse on yıl süren Büyük Durgunluk, milyonlarca iş ve milyarlarca dolarlık geliri yok etti.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler krizden nispeten daha az etkilendi. Türkiye’de kriz öncesi 1,20 olan dolar kuru kriz sırasında 1,70 seviyesinin üzerine çıkarak rekor kırdı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ekim 2008’de yaptığı açıklamada, “Kriz bizi teğet geçecek.” dedi. Kurdaki yükselişin sektörlere etkisi sınırlı kaldı.

Bu saydığımız beş krize ek olarak yakın tarihte dünyayı etkileyen ekonomik krizler arasında gelişmekte olan Latin Amerika ülkelerinin aşırı dış borçlanması yüzünden ortaya çıkan 1980’lerdeki borç krizi ve 2020’de ortaya çıkan COVID-19 salgını yüzünden çakılan turizm ve satış sektörleri yüzünden dünyayı etkileyen ve henüz adı konulmayan küresel kriz gösterilebilir.
Derleyen: İsa Arslan





