- California Üniversitesinde yakın zamanda yürütülen bir çalışma, yalnız bireyler ve akranları arasındaki sinirsel farklılıklara ışık tuttu.
- Araştırma, 66 genç yetişkin üzerinde yapılan nörogörüntüleme testlerini içeriyor ve yalnız insanların beyinlerinin bilgiyi işleme biçiminde önemli zıtlıklar olduğunu ortaya koyuyor.
- Şaşırtıcı bir şekilde çalışma, yalnız bireylerin, yalnız olmayan meslektaşlarına göre birbirlerine daha az benzediğini gösterdi.
Araştırmacılar, sosyal olarak izole edilmiş hissetmekle anlaşılmamış hissetmek arasındaki bağlantıyı keşfetmeyi amaçladılar. Yalnızlık, genellikle arzulanan ve gerçek ilişkiler arasında algılanan bir boşlukla ilişkili ve kişinin sağlığını çeşitli şekillerde etkiliyor. Yaşları 18 ila 21 arasında değişen üniversite birinci sınıf öğrencilerinden oluşan çalışma katılımcılarına, ilgi çekici video klipler izlerken fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) uygulandı.
Araştırmacılar, yalnızlık ve sosyal izolasyonun bir kişisel bildirim ölçüsü olan UCLA Yalnızlık Ölçeği’ni kullanarak katılımcıları iki gruba ayırdı: yalnız ve yalnız olmayan. Beyin aktivitesini 214 farklı bölgede analiz eden araştırmacılar, yalnız bireylerin sahip oldukları arkadaş sayısından bağımsız olarak yalnız olmayan bireylere kıyasla, benzersiz beyin tepkileri sergileme olasılıklarının daha yüksek olduğunu buldular.
Çalışmanın bulguları, yalnız bireylerin dünyayı akranlarından ve birbirlerinden farklı şekilde işlediklerini ve bunun da genellikle yalnızlıkla ilişkilendirilen anlaşılma duygusunun azalmasına katkıda bulunabileceğini öne sürdü.
Demografik faktörler, sosyal izolasyon ve arkadaşlıklar dikkate alındıktan sonra bile yalnız bireylerde belirgin sinirsel işlem devam etti. Bu farklılıklar, yalnızlığın bir nedeni mi yoksa sonucu mu olduğu belirsizliğini koruyor. Bununla birlikte, ortak bir anlayışın olmaması, yalnız bireylerin sosyal bağlantılar kurmasını daha da zorlaştırıyor.
Yalnızlık, zihinsel ve fiziksel sağlık üzerinde zararlı bir etkiye sahip olabilir ancak etrafımızdakiler için her zaman belirgin değil. Yalnız bireylerin kendilerini daha bağlı ve anlaşılmış hissetmelerine yardımcı olabilecek stratejiler geliştirmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Çalışma, Psychological Science dergisinde yayımlandı.
Derleyen: Merve Nur Sözen





