- Andrzej Sapkowski tarafından yazılan romanlara dayanan ve Netflix üzerinden yayımlanan The Witcher dizisi tartışmaların odağında.
- The Witcher, kitaplara uymaması ve asıl hikâyeyi aşırı basitleştirmesi yüzünden başrol oyuncusu Henry Cavill de dahil olmak üzere birçok kişiden eleştiri aldı.
- Dizinin baş yapımcısı Tomek Baginski hikâyenin farklılığını üç nedene bağlıyor: Amerikalılar, genç izleyici kitlesi ve sosyal medya.
Henry Cavill, The Witcher dizisinde canlandırdığı Geralt of Rivia karakteriyle herkesin beğenisini kazanmasına rağmen geçen yıl ekim ayında The Witcher’dan ayrılacağını açıklamıştı. Cavill’in ayrılma kararının sebebi Superman rolüne geri dönmesi olarak gösterilmişti. Fakat Henry Cavill’in dizinin kitaplardaki hikâyeden çok uzaklaşmasından memnun olmadığı yönünde haberler de vardı. Ayrıca dizideki bazı yazarların, Sapkowski’nin romanlarına “pek de hayran olmadığı” gibi iddialar da bu dönemde haber oldu.
Tartışmalı dizinin baş yapımcısı Tomek Baginski, Polonyalı Wyborcza sitesine bir röportaj verdi. Bu röportajda Baginski, dünyanın farklı yerlerinden büyük bir izleyici kitlesi için yapılan ve izleyici kitlesinin büyük bir kısmı Amerikalılar olan bir dizinin olay örgüsünü basitleştirmenin gerekli olduğunu savundu.
Tomek Baginski, bu fikrini daha önce başına gelen bir olayla gerekçelendirdi. Baginski, önce bir oyuncunun hastalanması gibi mecburi durumlarda olay örgüsünde değişiklik yapılabildiğini belirtti. Sonrasında, yıllar önce Varşova Ayaklanması hakkında Hardkor 44 isimli bir proje üzerinde çalışırken Amerikalı izleyicilerde benzer bir “algı engeliyle” karşılaştığını belirtti.
Wyborcza sitesine konuşan Baginski, açıklamaya çalıştım ama Amerikalılar anlamadı diyor. “Almanya’ya karşı bir ayaklanma vardı ama Ruslar nehrin karşısındaydı. Alman tarafında Macar ve Ukraynalı askerler de vardı.” Baginski, Amerikalılara bu durumun çok karmaşık geldiğini söylüyor. Çünkü onlar her şeyin belli bir düzen içinde ilerlediği farklı bir tarihsel bağlamda büyümüş. Buna göre Amerika her zaman iyidir ve diğer taraf kötüdür. Onlar için her şey bu kadar basit.
Tomek Baginski, olay örgüsünü basitleştirmenin hem yazarlar hem de kendisi için acı verici olduğunu söyledi. Ancak kararını, daha karmaşık bir hikâyenin daha küçük bir topluluğa hitap edeceğini söyleyerek savundu. “Bazen çok ileri gitse de bu kararları vermek ve sonucu kabullenmek zorundayız.”
Tomek Baginski daha önce de benzer bir demeç vermişti. Demecinde The Witcher’ın ikinci sezonunun düşük izlenme oranından TikTok ve YouTube’la büyüyen ve dikkat süreleri düşük gençleri sorumlu tutmuştu. Baginski’ye göre gençler için olay örgüsü pek önemli değil. Gençler için sadece duygular önemli.
Baginski, “Sevgili çocuklar, kendinize yaptığınız şey sizi uzun içeriklere, karmaşık neden-sonuç zincirlerine az dirençli hale getiriyor,” diye de ekliyor.
Görünen o ki Baginski, Blade Runner, Alien ve Gladiator’ın yönetmeni Ridley Scott ile benzer duyguları paylaşıyor. Ridley Scott, 2021’de The Last Duel’ın gişede elde ettiği düşük hasılattan ilgisiz Y kuşağını ve kendi deyimiyle “s*kindirik cep telefonlarını” sorumlu tutmuştu.
Derleyen: İsa Arslan