- Kaya yalama hakkında Utah Doğa Tarihi Müzesinden jeolog ve paleontolog Dr. Randall Irmis merak edilen sorulara cevap verdi.
- Jeologların kayaları yalamasının birkaç nedeni var. Bunlardan biri bir şeyin fosil kemik olup olmadığını anlamak. Fosil kemikler biraz nemlendiğinde dilinize yapışırken diğer maddeler dilinize yapışmaz.
- Bir kayanın siltten mi yoksa kilden mi yapıldığının anlamanın en etkili yollarından biri cismi ağızda biraz gezdirmek.
Eğer yürüyüşe çıktıysanız ve diline taş yapışmış bir jeologla karşılaşırsanız, korkmayın. Öğle sıcağına yenik düşmediler ve taş yemeye başlamadılar. Sadece fosilleşmiş kemiğe denk geldiler.
Bilim insanları keşif peşinde koşarken, her türlü tuhaf araştırma yolunu kullanmakta. Bununla beraber keşif yaparken ağza birkaç taş atmak oldukça normal karşılanıyor.
Utah Doğa Tarihi Müzesinden jeolog ve paleontolog Dr. Randall Irmis için farklı araştırma yolları kesinlikle sıradan. Sahada onlarca yıllık deneyimiyle, gerçekleştirdiği bir dizi tuhaf jeolojik test, sıradan bir gözlemciye bile tuhaf görünebilir.
Bilim insanları kaya yalar mı?
Randall Irmis: Tüm bilim insanları adına konuşamam ama ben hem paleontolog hem de jeoloğum ve kayaları yalamamızın ya da dilimizle dokunmamızın birkaç nedeni var. Belki de en heyecan verici olanı, bunu bir şeyin fosil kemik olup olmadığını anlamanın bir yolu olarak kullanmamız. Fosil kemiklerin biraz nemle dilinize yapışırken kaya, taşlaşmış odunun ve bunun gibi şeyler dilinize yapışmaz. Elbette her zaman istisnalar var.
Cisimleri yalamanızın sebebi doku mu yoksa tat ile mi ilgili?
RI: Fosil kemik testinin amacı, basitçe: Dilinize yapışıyor mu yapışmıyor mu? Ancak jeologların kayaları ağızlarına sokmalarının bir diğer nedeni de tortul kayaları oluşturan tanelerin boyutlarıyla ilgilenmesi. Sahada, bir kayanın siltten mi yoksa kilden mi oluştuğunu anlamanın en etkili yollarından biri cismi biraz alıp dişlerinizin arasında öğütmek. Pürüzsüzse kil, biraz pütürlüyse içinde silt var anlamına gelir.
Özellikle unutulmaz bir şey yaladınız mı?
RI: Bu zor bir soru çünkü herhangi bir cismi yalamak artık benim için o kadar normal ki bazen değişik bir şey olup olmaması aklıma bile gelmiyor. Dışarıda fosil ararken, yeni alanlar araştırırken elinize bir şey aldığınızda bunun fosil kemiği olduğundan neredeyse emin oluyorsunuz ve sonra dilinize yapıştırıyorsunuz ve yapışmıyor. O zaman yeniden değerlendirmeniz gerekiyor. Eğer fosil kemik değilse, katılaşmış odun ya da fosilleşmiş kökler olabilir.
Kil ve silt arasındaki testin yararlı olduğu bir yol da ABD’nin batısında çalıştığım Geç Triyas dönemine ait bazı kaya katmanları, daha doğrusu tane boyutlarına göre ayrılmış farklı katmanlar var. Yani bir katman diğerinden daha fazla silt içeriyor. Dolayısıyla, tam olarak hangi katmanda olduğunuzu söyleyebilmek için, kayanın silt mi yoksa kil mi içerdiğini anlamanın en iyi yollarından biri taşı yalamak.
Kötü sürprizlerle karşılaştınız mı?
RI: Neyse ki çoğunlukla karşılaşmadım. Bazen elinize bir şey alıyorsunuz ve modern bir inek kemiği çıkıyor ama neyse ki kötü bir tadı yok. Açıkçası, cismin biraz temiz olduğundan ve yapışkan madde ya da başka bir şeyle kaplı olmadığından emin olmak istiyorsunuz. Tortul kayaları dişlerimin arasına almadan önce, kayayı biraz parçalayıp temiz bir örnek alırım.
Ama evet, genel anlamda kötü bir sürprizle karşılaşmadım. Yine de birisine fosilleşmiş dışkı olan koproliti verip kemik olup olmadığını test etmesini istemek harika bir şaka olabilir. Elbette bunda yanlış bir şey yok, çünkü dışkı artık fosilleşmiş, milyonlarca yıl yaşında.
Peki başka garip testler var mı?
RI: Bu bilim insanları için her zaman komik bir soru çünkü biz bunu o kadar normalleştirdik ki bize çok garip gelmiyor ama dışarıdan bakanlar bu testleri yaparken bizi gözlemleseler, “Vay canına, bu gerçekten garip.” diye düşünürler.
Bunun yanında aklıma gelen bir şey, bazı kireçtaşı türleri çürük bir kokuya sahip. Yani jeologları kireç taşını koklarken, kırıp açarken görebilirsiniz ve jeologlar bunu yaptığında kötü kokuyu alır. Bu kokunun sebebinin kireçtaşında korunan organik madde ile ilgili olduğuna inanıyorum, ancak tam emin değilim.
Ayrıca yanımızda boya örneklerine benzeyen renk kartelaları taşırız çünkü kayaların rengi gerçekten bilgilendirici olabilir. Eğer bir jeoloğu renk kartelleri ile görürseniz, yakın zamanda evini dekore edecek sanmayın.
Derleyen: Serap Atabey