- Araştırmacılar, kırmızı kan hücresi parçacıklarının makrofaj adı verilen beyaz kan hücreleriyle etkileşime girerek iltihaplanmayı ve arter duvarlarında yağ birikintilerinin oluşumunu nasıl azalttığını keşfetti.
- Bulguların kalp krizi ve felçle sonuçlanabilen bu yaygın durum için potansiyel bir tedavi sunduğu söyleniyor.
Oksijenin akciğerlerden vücut dokularına iletilmesinin başlıca yolu kırmızı kan hücreleridir (RBC’ler). Bu hücreler; hücresel yaşlanma, hastalık durumları ve çevresel stres faktörlerine yanıt olarak doğal olarak hücre dışı veziküller (RBCEV’ler) adı verilen parçacıklar üretir. RBCEV’ler tehlikeli molekülleri temizleyerek, bağışıklık hücrelerini etkileyerek ve iltihaplanma sürecine dahil olarak RBC’leri korur.
Ateroskleroz (damar sertliği), arter duvarlarının içinde ve üzerinde yağ, kolesterol ve diğer maddelerin birikmesi, kalp krizi, felç, anevrizma veya kan pıhtısına yol açabilen yaygın bir durumdur. Bağışıklık sisteminin “ilk tepki verenleri” olarak kabul edilen beyaz kan hücreleri olan makrofajlar, lipidleri alıp biriktirerek ve köpük hücrelere dönüştürerek aterosklerozda merkezi bir rol oynar.
Singapur Ulusal Üniversitesinden araştırmacılar tarafından yürütülen yeni bir çalışma, aterosklerozu durdurmanın bir yolunu keşfetme umuduyla RBCEV’ler ve makrofajlar arasındaki etkileşimi inceledi.
Makrofajlar genellikle ölmekte olan hücreleri, hücre zarlarında fosfatidilserin (PS) olarak bilinen bir lipidi tanıyarak yutarlar. RBCEV’lerin membranlarında bol miktarda PS bulunduğundan, araştırmacılar RBCEV’lerin makrofajlar tarafından alımına aracılık edip etmediğini görmek için test yaptılar. Bunun sonucunda ise makrofajlar tarafından RBCEV alımının çok etkili olduğunu, ancak makrofajlar üzerindeki PS reseptörleri bloke edildiğinde alımın önemli ölçüde azaldığını buldular.
RBCEV’lerin alımını takiben, makrofajların pro-enflamatuar protein seviyelerinin azalmış ve hücreleri enflamatuar ve kardiyovasküler hastalıklarda sıklıkla görülen oksidatif hasara karşı koruyan bir enzimin daha yüksek seviyelerde üretildiğini gördüler. Daha da önemlisi, RBCEV’ler makrofajları köpük hücrelerine dönüşmeye karşı dirençli hâle getirmişti.
Çalışmanın bulguları, RBCEV’lerin aşırı enflamasyonla ilişkili durumların hafifletilmesinde ve aterosklerozun tedavisinde, özellikle de RBCEV’lerin tasarlanabildiği ve ilaçlarla yüklenebildiği göz önüne alındığında, potansiyel kullanıma sahip olduğunu göstermekte.
Çalışmanın sorumlu yazarı Minh Le, “RBCEV’lerin vücuda girdiklerinde makrofajlara gitme eğiliminde olduklarını bir süredir biliyorduk, ancak şimdiye kadar bazı sonuçların farkına varmamıştık. Burada ortaya çıkardığımız RBCEV’lerin özellikleri, ateroskleroz ve muhtemelen diğer enflamatuar hastalıkların tedavisi için arzu edilir.” dedi.
Araştırmacılar, ateroskleroz hayvan modelleri kullanılarak RBCEV’lerin etkileri üzerine yapılacak daha ileri çalışmaların bu terapötik platformun geliştirilmesini ilerleteceğini söylüyor.
Çalışma, Journal of Extracellular Vesicles dergisinde yayımlandı.
Derleyen: Hatice Bulut