- Peri çemberleri, çöl bölgelerinde zemini kaplayan alçak çimenli bitki örtüsü içerisinde dairesel çorak “kaldırımlar” olarak görülüyor.
- Sahel, Madagaskar ve Orta-Batı Asya da dahil olmak üzere peri çemberlerinin olduğu 263 alan bulundu.
- Araştırmacılar peri çemberlerinin oluşumunda etkili olan faktörleri belirlemek için bir atlas oluşturdu.
- Bilim insanları, peri çemberlerinin bulunduğu bölgelerde ortak olan özellikleri tespit edebildiler. Bunlar arasında çok kuru ve kurak, çöl ortamları; yüksek sıcaklık ve yüksek yağış mevsimselliği; çok düşük besin ve yüksek kum içeriğine sahip topraklı bölgeler yer alıyor.
Namibya ve Avustralya çöllerini süsleyen gizemli toprak parçaları bilinenden daha yaygın.
Peri halkaları yeni bir küresel oluşum. Sahel, Madagaskar ve Orta-Batı Asya da dahil olmak üzere üç kıtaya ve 15 ülkeye yayılmış bu kel noktaların bulunduğu 263 alan tespit edildi.
İspanya’daki Alicante Üniversitesinden çevre bilimci Emilio Guirado liderliğindeki bir ekip, “Peri çemberi benzeri bitki örtüsü desenlerinin küresel ve sistematik bir değerlendirmesini yaptık ve üç kıtada yüzlerce peri çemberi benzeri yer keşfettik. Çalışmamız, bu büyüleyici bitki örtüsünün ekolojisi ve biyocoğrafyasına ilişkin bilgiler sunmakta ve küresel dağılımlarına ilişkin ilk atlası oluşturmakta.” diye belirtiyor.
Peri çemberleri gerçek bir ekolojik gizem. Çöl bölgelerinde, zemini kaplayan alçak çimenli bitki örtüsü içerisinde dairesel çorak “kaldırımlar” olarak görülüyor. Çapı yaklaşık 12 metreye kadar genişleyebilen kuru, çıplak toprak parçaları neredeyse her zaman uzamsal olarak ayrılarak birbirine değmiyor veya üst üste gelmiyor.
Bilim insanları 2014 yılında Batı Avustralya’nın Pilbara çölünde kaydedilene kadar sadece Namibya’daki örneklere aşinaydı. Hâlâ peri çemberlerine neyin sebep olduğu kesin olarak bilinmiyor. Termit yorumu kapsamlı bir şekilde tartışıldı, ancak daha yeni araştırmalar ve çok daha eski bilgilere göre küçük böceklerin bu durumla ilgili bir rol oynayabileceği düşünülüyor.
Çemberlerin bitki örtüsünün seyrek su kaynaklarını en üst düzeye çıkarmasına yardımcı olduğu fikri ilgi görmeye başladı. Ancak iki ülkenin su kaynaklarının farklı oluşu işleri karmaşıklaştırıyor. Diğer bitki türlerinin toksin bıraktığı fikri, bir süre düşünüldü; 2021’de bu ihtimal ortadan kalktı.

Sorunun bir kısmı, bu çemberlerin dünyanın son derece ulaşılması zor bölgelerinde bulunması. Pek çoğu drone ve uydu görüntüleriyle ortaya çıktı. Ancak Guirado ve ekibi bunun bildiğimizden daha güçlü bir araç olduğunu fark etti. Çünkü bu garip oluşumların bulunabileceği daha fazla bölge tespit edilebilirse, sadece farklılıklara odaklanmak yerine onları benzer kılan şeylere de bakılabilir.
Araştırmacılar yüksek çözünürlüklü uydu görüntülerini kullanarak sistematik bir araştırma yaptılar ve sonuçları analiz etmek için makineleri kullanarak dünya çapında 574,799 hektar büyüklüğündeki araziyi dikkatle incelediler. Analizin sonucunda, bilim insanları peri çemberi alanlarının büyük ölçüde genişletilmiş bir atlasını ortaya çıkardı.
Araştırmacılar, “Analizlerimiz, dünya çapında kurak alanlara dağılmış peri çemberi benzeri bitki örtüsü desenlerine sahip 263 yer ortaya çıkardı. Bunlar arasında Namibya ve Batı Avustralya’da hâlihazırda tanımlanmış olanların yanı sıra Sahel, Batı Sahra, Afrika Boynuzu, Madagaskar, Güneybatı Asya veya Orta ve Güneybatı Avustralya dahil olmak üzere daha önce hiç tanımlanmamış alanlar da bulunmaktadır. Böylece çalışmamız, peri çemberi benzeri bitki örtüsü desenleri gösteren alanların küresel bir atlasını sunmakta ve bu bitki örtüsü türünün bilinen varlığını yeni ülkelere ve kıtalara genişletmektedir.” diye belirtiyor.

Araştırmacılar bu bilginin, peri çemberlerine neyin yol açtığının anlaşılmasına yardımcı olacağını söylüyor. Çünkü peri çemberlerinin bulunduğu tüm bölgelerde ortak olan belirli özellikleri tespit edebildiler. Bunlar arasında çok kuru, kurak, çöl ortamları; yüksek sıcaklık ve yüksek yağış mevsimselliği; çok düşük besin ve yüksek kum içeriğine sahip toprak yer alıyor.
Ekip, peri çemberlerinin bulunduğu alanların, bulunmadığı çevre alanlara kıyasla zaman içinde daha istikrarlı bir bitki örtüsü verimliliği gösterdiğini de tespit etti. Guirado ve meslektaşları, bulguların peri çemberlerinin ortaya çıkmasının bölgeye özgü nedenlerini belirlemeye yardımcı olabileceğini söylüyor.
Araştırmacılar, “Burada tanıtılan küresel atlas, peri çemberi benzeri bitki örtüsü desenlerinin biyocoğrafyasını anlamamıza katkı sağlıyor. Şimdiye kadar hiç çalışılmamış yerlerde bu esrarengiz bitki örtüsü desenlerinin altında yatan özellikler ve mekanizmalar gelecekte araştırma yapılmasını kolaylaştıracak. Çalışmamız ayrıca, ekosistemleri daha istikrarlı hale getiren ve iklim değişikliğiyle ilişkili tepe noktalardan kaçınmalarına yardımcı olabilecek bu bitki örtüsü yapılarının işlevsel etkileri üzerine daha fazla araştırma yapılmasının yolunu açıyor.” diye yazıyorlar.
Araştırma Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlandı.
Derleyen: Burçin Bağatur