- Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) bugün, enerji sektörünün 2050 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşması amacıyla yol haritasını güncelledi.
- Karbon yakalama ve hidrojen yakıtları da dahil olmak üzere, günümüzde büyük ölçüde prototip aşamasında olan teknolojilerin kullanımı en aza indirilirken yenilenebilir enerjiye geçiş hızlandırılıyor.
- 2021 yılında hazırlanan ilk yol haritası, net sıfır emisyona ulaşarak küresel ısınmayı yaklaşık 1,5 santigrat derece ile sınırlandırmayı amaçlayan Paris iklim anlaşmasının hedeflerine ulaşmak için dünyadaki her ülkenin atması gereken adımları ortaya koymuştu.
İklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik yenilenmiş yol haritası, henüz kanıtlanmamış teknolojilerin felaketin önlenmesinde önemli bir rol oynayabileceği fikrini çürütüyor.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) bugün, enerji sektörünün 2050 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşması amacıyla yol haritasını güncelledi. Karbon yakalama ve hidrojen yakıtları da dahil olmak üzere, günümüzde büyük ölçüde prototip aşamasında olan teknolojilerin kullanımı en aza indirilirken yenilenebilir enerjiye geçiş hızlandırılıyor.
Başlangıçta dünyanın petrol arzını korumak için kurulan IEA, 2021’de fosil yakıtlar için çarpıcı bir tahminle dönüm noktası niteliğindeki yol haritasını açıklamıştı. Bu kapsamda yeni petrol, gaz ve kömür projelerine daha fazla yatırım yapılmaması çağrısında bulunuldu. Harita, net sıfır emisyona ulaşarak küresel ısınmayı yaklaşık 1,5 santigrat derece ile sınırlandırmayı amaçlayan Paris iklim anlaşmasının hedeflerine ulaşmak için dünyadaki her ülkenin atması gereken adımları ortaya koydu. Ancak gezegen ısınmaya devam ediyor ve 1,2 santigrat dereceye ulaşarak hava ve iklim felaketlerini tetikliyor. IEA ise bu durum karşısında yeniden değerlendirmelerde bulunup yol haritasını revize etmek zorunda kaldı.
Yeni rapordaki en büyük fark, iklim değişikliğine yüksek teknolojili çözümler olarak gelişen teknolojilerin artık 2021’de beklenenden önemli ölçüde daha küçük bir rol oynaması. Ağır vasıtalar için hidrojen yakıt hücreleri ve bacalardan veya ortam havasından CO2 emisyonlarını filtreleyen cihazları içeren bu teknolojiler, artık emisyon azaltımlarının yaklaşık %50’si yerine % 35’ini oluşturuyor.
Neden yeni teknolojiler düşüşte?
Basitçe söylemek gerekirse beklentiyi karşılamıyorlar.
Enerji düşünce kuruluşu Ember’in küresel içgörü lideri Dave Jones, “Bence bu raporla birlikte bir miktar gerçekçilik devreye girdi ve bu gerçekçiliğin sektörlerde nasıl bir etki yaratacağını merak ediyorum.” diyor.
Raporda “hidrojen üretimi bir iklim çözümünden ziyade bir iklim sorunu” ifadesi yer alıyor. Yakıt olarak hidrojen yeni bir şey değil. Ancak büyük miktarda gaz kullanılarak üretiliyor. ABD de dahil olmak üzere bazı ülkeler, yenilenebilir enerji veya karbon yakalama ile eşleştirilmiş fosil yakıtlar kullanarak hidrojeni daha sürdürülebilir hale getirmenin yollarına yatırım yapıyor. Eğer bu yöntem işe yararsa uçaklar, gemiler ya da kamyonlar için daha temiz bir yakıt geliştirilebilir.
Ancak Jones, hidrojeni taşıyacak altyapıyı oluşturmanın beklenenden daha büyük bir engel olduğunu kanıtladığını söylüyor. Öte yandan, elektrikli şarj altyapısı hala sınırlı olsa da çok daha hızlı büyüyor. Güncellenmiş yol haritası, ilk 2021 tahminine kıyasla 2050 yılında yollardaki yakıt hücreli elektrikli ağır hizmet araçlarının payını %40’a kadar azaltıyor.
Yol haritası benzer şekilde karbon yakalama teknolojilerinin enerji üretiminden kaynaklanan emisyon azaltımındaki rolünü de yaklaşık %40 oranında azalttı. Hükümet Hesap Verebilirlik Ofisinin 2021 tarihli bir raporuna göre ABD Enerji Bakanlığı (DOE), çoğunlukla “ekonomik uygulanabilirliklerini etkileyen faktörler” nedeniyle başarısız karbon yakalama projelerine yüz milyonlarca dolar harcadı.
Yapılması gereken nedir?
IEA İcra Direktörü Fatih Birol bir basın açıklamasında “Karbonu atmosferden uzaklaştırmak çok maliyetli. İlk etapta onu oraya koymayı durdurmak için mümkün olan her şeyi yapmalıyız.” diye konuştu. Basın açıklamasında, kirliliğin yeterince hızlı azalmaması ve gezegenin 1,5 derecenin üzerinde ısınması halinde; ülkelerin bu ısınmanın bir kısmını tersine çevirmek için “pahalı ve ölçek olarak kanıtlanmamış” karbon yakalama teknolojilerini kullanmayı deneyebilecekleri belirtiliyor. Ancak bu teknolojilere güvenmek, iklim risklerini de beraberinde getirecektir.
Rapora göre gezegeni ısıtan kirliliği üretmeyi durdurmak için yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030 yılına kadar küresel olarak üç katına çıkarılması gerekiyor. Temiz enerjiye yapılan harcamaların bu yılki 1,8 trilyon dolardan önümüzdeki on yılın başında 4,5 trilyon dolara çıkarak iki kattan fazla artması da önem arz ediyor. Enerji verimliliğinin de aynı zaman dilimi içinde iki katına çıkarılması ve dünyanın en zengin ülkelerinin küresel 2050 hedefinden yıllar önce net sıfır emisyona ulaşması gerekiyor.
Bu güncellenmiş yol haritasının zamanlaması önemli. Yol haritası Birleşmiş Milletler’in ülkelerin iklim değişikliğiyle ne kadar iyi mücadele ettiklerine dair ilk küresel karnesini takip ediyor. Kısacası, ısınmayı 1,5 derece ile sınırlama ihtiyacına rağmen emisyonlar artmaya devam ettiği için geride kalınmış durumda.
BM geçen hafta New York’ta ülkeleri temiz enerji taahhütlerini artırmaya zorlamak için bir iklim zirvesi düzenledi. Ancak en büyük karbon ayak izine sahip ülkelerin -Çin ve ABD- devlet başkanları katılmadı. Kasım ayında Dubai’de başlayacak olan daha büyük bir BM iklim konferansına bu iki devlet adamının da katılması umuluyor.
Derleyen: Alp Eren Gümüş