- Müzik sektörünün büyük isimlerinden Ed Sheeran, Dua Lipa, Cardi B ve Ashnikko gibi sanatçılar, yapay zeka pop yıldızlarıyla neredeyse aynı sahneyi paylaştılar.
- Bu gelişmeler, müzik dünyasının sadece sesleri değil, aynı zamanda sahne performansları ve görsel estetiği de dönüştüren bir dönemin başlangıcını işaret ederek müziğin geleceğine yönelik yenilikler sağlayabilir.
- Sanal karakterlerle rekabetin arttığı bu dönemde müzisyenlerin, dijital rakipleriyle başa çıkmak zorunda kaldığı gerçeği karşımıza çıkıyor.
Yapay zeka pop yıldızları; şan, dans ve modellik yeteneklerine sahipler fakat gerçek dünyada fiziksel bir varlığa sahip değiller. Meta evrenden fırlayarak gerçek dünyanın müzik listelerine girmeye çabalayan sanal pop yıldızları, müzik endüstrisindeki sınırları zorlayarak yapay zeka ile üretilen müziğin yükselen yıldızları olma yolunda.
Müzik endüstrisi, Alvin and The Chipmunks’tan Gorillaz’a, Hatsune Miku’dan Polar’a popstar sanal karakterlere yabancı değil. Bu dijital sanatçılar, günümüzün birçok gerçek dünya sanatçısı gibi hologram konserler düzenlediler, tartışmaların odağında yer aldılar hatta Grammy Ödülleri bile kazandılar.
Sanal fenomen, yeni bir pop yıldızı olarak sahne alıyor
Alman tasarımcı Joerg Zuber tarafından dijital dünyada hayata geçirilen pop karakteri Noonoouri, son zamanlarda plak anlaşması imzalayan, mavi saçları ve sevimli oyuncak bebek yüzlü sanal bir fenomen olarak oldukça dikkat çekiyor. Hareket yakalama teknolojisi ve gelişmiş grafiklerle şekillendirilen bu AI sanatçı, Warner Music’in ilk avatar sanatçısı olarak tarihe adını yazdırdı. Hatta müziğin büyük isimleri Dua Lipa, Cardi B, Ed Sheeran ve Ashnikko gibi sanatçılar, bu sanal pop yıldızıyla neredeyse aynı sahneyi paylaştılar.
Warner Music, müzik dünyasında yapay zeka (AI) araçlarının katkısıyla oluşturulan vokallerle yükselen bir fenomen hâline gelen “AI pop yıldızı” Noonoouri’nin vokallerinin yaratılmasında sadece küçük bir rol oynandığını iddia ediyor. Fakat bu konu, hâlâ yapay zekanın müziğin üretiminde oynadığı önemli rol ve sanatçıların tarzlarını, seslerini hatta görünüşlerini taklit ederek onları nasıl etkileyebileceği ve büyük bir kitlenin dikkatini çekebileceği konusundaki artan endişelere işaret ediyor.
Warner Music Central Europe’un iş geliştirme sorumlusu Marec Lerche, Noonoouri ve benzeri dijital yaratımların plak şirketlerine daha fazla deneyim ve esneklik sunabileceğini savunuyor. Lerche, Noonoouri’nin dijital doğasının ona eşsiz bir avantaj sağladığını belirterek “Aynı anda farklı yerlerde görünebilirsiniz, tarzınızı bir dakika içinde değiştirebilirsiniz; hatta isterseniz Noonoouri’nin uçmasını sağlayabiliriz, çünkü bu ona doğal geliyor. O, zaten dijital bir karakter. Bu nedenle, bu açıdan insan bir sanatçıya göre daha fazla fırsat sunuyor gibi görünüyor.” dedi.
Noonoouri’nin müziğe dönüşü, ilk olarak 2017’de müzik parçaları yayımlamaya başlayan ve YouTube’daki müzik videoları için milyonlarca izlenme alan başka bir sanal fenomen olan Lil Miquela’nın hemen ardından geldi. Bu gelişme, müzik endüstrisinin rekabetin dorukta olduğu bir dönemde, Hollywood’daki senaristler ve oyuncular gibi sanatçıların daha büyük bir gelir dilimi için mücadele ettiği bir dönemde ortaya çıkıyor. Yapay zeka ve sanal karakterlerin müzik endüstrisine etkisi tartışmalı olsa da bu gelişmeler, müzik dünyasının sadece sesleri değil aynı zamanda sahne performansları ve görsel estetiği de dönüştüren bir dönemin başlangıcını işaret ediyor.

Münih’teki bir tasarım stüdyosunda çalışan Joerg Zuber, Noonoouri’nin kendisi için “ömür boyu sürecek bir proje” olduğunu ifade ediyor. Noonoouri, Zuber ve ekibi tarafından yapılan dijital karakterin saçlarından kumaş tasarımlarına, hareketlerinden jestlere kadar her ayrıntısını kapsıyor. Zuber, karakterin hareketlerini kaydetmek için bir hareket yakalama kıyafeti giyiyor ve bu, Noonoouri’nin kendine özgü hareket tarzının temelini oluşturuyor.
Ek olarak Zuber ve ekibi karaktere daha teknik bir ses verme yoluna gidiyor. Bu da temel vokallerin profesyonel bir şarkıcının melodik parçasıyla birleştirilmesi anlamına geliyor. Noonoouri’nin orijinal vokal kayıtları, algoritmaların yardımıyla otomatik olarak düzeltiliyor ve ekibin şarkıcının sesini hız, tempo ve perde açısından ayarlamasına yardımcı oluyor.
Müziğin yapay zeka ile buluşması: Sanatçılar arasında bölünmüş görüşler
Müzikolog Dr. Shara Rambarran, sanal fenomenlerin pop yıldızlarına dönüşmesinin, “Müziklerini ortaya koymak isteyen ve bu rekabete gerek duymayan” yani IRL (gerçek hayatta) müzisyenleri tedirgin edebileceğine dikkat çekiyor. İşte bu noktada sanal karakterlerle rekabetin arttığı bu dönemde, müzisyenlerin dijital rakipleriyle başa çıkmak zorunda kaldığı gerçeği karşımıza çıkıyor.
Grimes ve David Guetta gibi önde gelen sanatçılar, müzik prodüksiyonunda yapay zeka teknolojisinin potansiyelini keşfetmekten çekinmiyorlar. Ancak aynı sektörde Sting ve Ed Sheeran gibi sanatçılar, yapay zekanın kullanımını sert bir şekilde eleştiriyorlar. Hatta Hozier, yapay zekanın müzik endüstrisine getirdiği tehdidi ciddi bir şekilde ele alarak BBC’nin Haber Gecesi’ne katılarak müzisyenlerin grev yapma düşüncelerini dile getirdi.
Müzik endüstrisindeki değişimlere odaklanan sektör derneği UK Music’in genel müdürü Jamie Njoku-Goodwin, birçok kişinin yapay zekanın sanatçılar ve yapımcılar için sunabileceği fırsatlara duyduğu heyecanı paylaştığını belirtiyor. Ancak bu teknolojinin insan yaratıcılığını baltalamak yerine desteklemesi gerektiğini, düzenleyici ve yasal çerçevenin bu dengeyi korumak için geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Njoku-Goodwin, yapay zekanın hangi içerik ve veriler üzerinde eğitildiğinin belirlenmesi ve bir müzik parçasının yapay zeka tarafından üretilip üretilmediğinin açıkça etiketlenmesinin önemli olduğunu söylüyor.

Müzikolog Dr. Shara Rambarran, aynı zamanda dijital pop yıldızlarının gelecekteki etkisinin belirsiz olduğunu ifade ediyor. Sanal müzisyenlerin, müzik listelerinin en üst sıralarındaki somut insanları tamamen devre dışı bırakma ihtimalinin düşük olduğunu belirtiyor ve her iki yaklaşımın da müzik endüstrisinde yan yana var olabileceğini söylüyor. Rambarran, “Bu kesinlikle yeni bir kavram değil. Bunlar her zaman bir şekilde var olmuştur. Ancak müzik endüstrisinde her zaman yeni ve yenilikçi yaratımların yer alacağını ve eğer bir şey işe yaramazsa yerine başka bir şeyin geleceğini düşünüyorum.” diyor.
Sonuç olarak sanal pop yıldızlarının yükselişi, müzik dünyasının geleceğini şekillendiren önemli bir trend olarak öne çıkıyor. Bu trendin gelecekte azalması muhtemel olabileceğinden, geleneksel müzik listelerinin en üst sıralarını ele geçirme potansiyeli düşük görünüyor.
Derleyen: Dilara Nur Oka