- Monash Üniversitesinden bir filozof ve uluslararası uzmanlardan oluşan bir ekip, beyindeki gelişmiş bağlantı ve duyusal entegrasyona ilişkin kanıtlara dayanarak bilincin önceden düşünülenden daha erken, muhtemelen doğumdan önce gelişebileceğini öne süren bir literatür taraması gerçekleştirdi.
- Bu keşif, farkındalığın ne zaman başladığına dair geleneksel kavramlara meydan okuyor ve bilgisayar, etik ve hukuk da dâhil olmak üzere sinir biliminin ötesindeki alanlar için de anlamlar taşıyor.
Bilim insanları ve filozoflar, özellikle bebekler ve fetüsler bağlamında bilincin anlaşılması zor doğasıyla uzun zamandır boğuşuyorlar. İnsan gelişiminde farkındalığın ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı sorusu her zaman bir tartışma konusu oldu. Avustralya’daki Monash Üniversitesinden filozof Tim Bayne ve çeşitli ülkelerden uzmanlardan oluşan bir ekip, bu konuya ışık tutmak amacıyla bir literatür taraması gerçekleştirdi.
Bulgular, bilincin daha önce düşünülenden çok daha erken, hatta muhtemelen doğumdan önce gelişebileceği fikrini destekleyen kanıtların bulunduğunu öne sürüyor. Bu görüşü destekleyen birkaç kanıt sunulmuş olup bunlar arasında gelişen beyinde ileri bağlantılar, dikkat göstergeleri, duyusal bütünleme ve şaşırtma işaretleri ile dikkatin yeniden yönlendirilmesi var.
Bu, bebeklerin duyusal ve bilişsel tepkileri tutarlı bilinçli deneyimlerine entegre edebildiklerini, başkalarının eylemlerini anlama ve kendi tepkilerini planlama yeteneğine sahip olduklarını gösteriyor.
Ancak bunun, bilincin doğumda aniden devreye girdiği anlamına gelmediğini belirtmek önemli. Aksine; sinapslar oluştukça, duyular birleştikçe ve bilişsel modeller geliştikçe deneyimin kademeli olarak uyandığını öne sürüyor.
Bebek ve fetüs farkındalığı doğasının tartışması henüz kesin bir sonuca varmış değil ve birçok soru yanıtsız kalıyor. Beyin tarama teknikleri geliştikçe ve nörolojik ağlara ilişkin anlayışımız derinleştikçe bilinç kavramı, farkındalığın ne zaman başladığına dair geleneksel kavramlara meydan okuyan bir süreklilik olarak daha iyi anlaşılabilir.
Bu keşfin yalnızca sinir biliminde değil aynı zamanda bilgisayar, etik ve hukuk gibi alanlarda da sonuçları var çünkü bebeklerin deneyimleri etik muamele hakkındaki varsayımlarımıza da meydan okuyor.
Derleyen: Eliz Canyurt