- Finlandiya’daki Turku PET Merkezinin yeni bir çalışması, müziğin dünyanın her yerinde benzer duyguları ve bedensel hisleri uyandırdığını gösterdi.
- Araştırmada müziğin uyandırdığı duygular ve bedensel hislerin Batılı ve Asyalı dinleyiciler arasında benzer olduğu gözlemlendi. Bedensel hisler de müzik kaynaklı duygularla ilişkilendirildi.
- Müziğin beden üzerindeki etkisinin evrensel olduğunun altı çizildi. Müziğin, insan evrimi sırasında sosyal etkileşimi ve topluluk duygusunu teşvik etmek için ortaya çıkmış olabileceği ihtimalinin üzerinde duruluyor.
Müzik doğrudan bedende hissedilebilir. En sevdiğimiz şarkıyı duyduğumuzda, müzikle birlikte hareket etme dürtüsüne kapılırız. Müzik otonom sinir sistemimizi harekete geçirebilir ve hatta omurgamızın titremesine neden olabilir.
Finlandiya’daki Turku PET Merkezinde yapılan yeni bir çalışma, duygusal müziğin kültürler arasında nasıl benzer bedensel hisler uyandırdığını gösteriyor. Çalışmanın sonuçları 25 Ocak 2024 tarihinde Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlandı.
Akademi Araştırma Görevlisi Vesa Putkinen şunları söylüyor: “Mutluluk, üzüntü veya korku gibi farklı duyguları uyandıran müzik, çalışmamızda farklı bedensel hislere neden oldu. Örneğin, mutlu ve dans edilebilir müzik kollarda ve bacaklarda hissedilirken, hassas ve hüzünlü müzik göğüs bölgesinde hissedildi. Müziğin beden üzerindeki etkisi evrenseldir. İnsanlar tüm kültürlerde müzik eşliğinde hareket eder ve senkronize duruşlar, hareketler ve seslendirmeler evrensel bir bağlılık işaretidir. Müzik, insan türünün evrimi sırasında, dinleyicilerin bedenlerini ve duygularını senkronize ederek sosyal etkileşimi ve topluluk duygusunu teşvik etmek için ortaya çıkmış olabilir.”
Araştırmada müziğin uyandırdığı duygular ve bedensel hislerin Batılı ve Asyalı dinleyiciler arasında benzer olduğu gözlemlendi. Bedensel hisler de müzik kaynaklı duygularla ilişkilendirildi.
“Müziğin belirli akustik özellikleri hem Batılı hem de Asyalı dinleyicilerde benzer duygularla ilişkilendirildi. Net bir ritme sahip müzik mutlu ve dans edilebilir bulunurken, müzikteki uyumsuzluk agresiflikle ilişkilendirildi. Bu hisler farklı kültürlerde benzer olduğu için, müzik kaynaklı duygular muhtemelen kültür ve öğrenmeden bağımsızdır ve kalıtsal biyolojik mekanizmalara dayanmaktadır.” diyor Profesör Lauri Nummenmaa.
Çalışma, Finlandiya’dan Aalto Üniversitesi ve Çin Elektronik Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (UESTC) iş birliğiyle çevrim içi bir anket çalışması olarak yürütüldü. Toplam 1.500 Batılı ve Asyalı katılımcı, Batılı ve Asyalı şarkıların uyandırdığı duyguları ve bedensel hisleri değerlendirdi.
Derleyen: Esin Özcan