- Gelişmiş DNA teknikleri sayesinde 4.000 yıl öncesine kadar yaşamış yerel halkın dramatik rekonstrüksiyonları müzede sergilenecek.
- Aberdeen Üniversitesindeki bilim insanları, antik DNA, izotoplar ve radyokarbon analizinin yanı sıra rekonstrüksiyon adli tıp alanındaki en son gelişmeleri kullanarak müzenin koleksiyonundaki insan kalıntılarını analiz etti.
- Bunlar arasında, öldürüldüğünde 18 ila 25 yaşlarında olduğu anlaşılan 14. yüzyıldan bir adam ve bir aşamada ayağını kırdığı için muhtemelen topallayan, Elcho’daki Orta Çağ Sistersiyen rahibe manastırından 16. yüzyıldan bir rahibe de bulunmakta.
Günümüzden 4.000 yıl önce bel ağrısı çeken bir Bronz Çağı kadını ve 1.500 yıl önce ağır işlerde çalışarak hayatını sürdüren bir Demir Çağı Pikt adamı, dramatik yüz rekonstrüksiyonlarıyla hayata döndürülen antik atalarımız arasında yer alıyor.
Son teknoloji, İskoçya’nın yeni Perth Müzesi ziyaretçilerinin günümüz Perthshire’ında geçmişlerinden dört kişiyle yüz yüze gelmelerini sağlayacak.
Aberdeen Üniversitesindeki bilim insanları, antik DNA, izotoplar ve radyokarbon analizinin yanı sıra rekonstrüksiyon adli tıp alanındaki en son gelişmeleri kullanarak müzenin koleksiyonundaki insan kalıntılarını analiz etti.
Testler, son iki bin yıl boyunca Perthshire’da yaşamış birbirinden çok farklı dört insan hakkında yeni ve şaşırtıcı bulgular ortaya çıkardı.
Bunlar arasında, öldürüldüğünde 18 ila 25 yaşlarında olduğu anlaşılan 14. yüzyıldan bir adam ve bir aşamada ayağını kırdığı için muhtemelen topallayan, Elcho’daki Orta Çağ Sistersiyen rahibe manastırından 16. yüzyıldan bir rahibe de bulunmakta.
Dijital portrelerde her bir birey olağanüstü bir gerçekçilikle hareket ediyor, başını çevirip etrafına bakarken izleyiciye bakıyor. Bilim insanları, eğer bugün hayatta olsalardı, kalabalıkta göze çarpmayacaklarını söyledi.
Aberdeen Üniversitesinde biyoarkeoloji uzmanı olan Profesör Marc Oxenham, Observer’a yaptığı açıklamada Bronz Çağı kadınının MÖ 2200-2000 yılları arasında yaşadığını söyledi: “Ona bugün günlük kıyafetler giydirin, kimsenin gözüne batmaz.”
Oxenham, Pikt adamının MS 400-600 yılları arasında yaşadığını, ancak bugün herhangi bir “sıradan genç adam” gibi göründüğünü de sözlerine ekledi.
Bronz Çağı kadınına ait kalıntılar, 1962 yılında Perthshire’daki Lochlands çiftliğinde çift sürerken bir traktörün mezar odasına girmesiyle bulundu. Yaklaşık bir metre boyunda olan kadının öldüğünde otuzlu ya da kırklı yaşlarda olduğu düşünülüyor. Bilimsel analizler kadının bel ağrısı çekmiş olabileceğini ortaya koyarken, alnındaki iyileşmiş travma da bir kazaya işaret ediyor.
13’üncü veya 14’üncü yüzyılda yaşamış geç Orta Çağ erkeğine ait kalıntılara dayanan dijital yüz rekonstrüksiyonu. Fotoğraf: Chris Rynn/Perth Müzesi, Perth ve Kinross Kültürü
Pikt adama ait kalıntılar 1980’lerde Bridge of Tilt, Blair Atholl’daki inşaat çalışmaları sırasında ortaya çıkarıldı. Yapılan analizler, kırklı yaşlarında ölen bir bireyde beklenmeyecek düzeyde osteoartrit olduğuna bakılırsa, çocukluğunu batı kıyısında ya da muhtemelen İrlanda’da geçirdiğini ve yıllarca ağır tarım işçiliğine katlandığını ortaya koydu. Çoğunlukla çiftlik arazilerinden elde ettiği ürünlerle geçinmiş ve hayatının son dönemlerinde Perthshire’a taşındığı düşünülmekte.
2000’li yılların başında Perth’teki Horsecross’ta bir otoparkta bulunan olası cinayet kurbanı üzerinde yapılan radyokarbon testleri, MS 1185-1290 yılları arasında yaşadığını göstermekte. Aceleyle kazılmış bir çukura atılmadan önce birkaç kaburgasını kıran ciddi bir travmatik yaralanmaya maruz kalarak şiddetli bir ölümle karşılaştığı tahmin ediliyor.
Oxenham şöyle diyor: “Künt kuvvet travmasının tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz. Bir at tarafından ezilmiş ya da göğsüne topuz benzeri bir cisimle vurulmuş olabilir. Gömülme şekli, yani küçük bir çukura atılması, aceleyle gizlendiğini gösteriyor.”
Aberdeen Üniversitesinde arkeoloji alanında kıdemli öğretim görevlisi olan Dr. Rebecca Crozier, portrelerin geçmişimizdeki insanları “şu anda kim olduğumuzla ilişkilendirilebilir” hale getirdiğini ve yüz rekonstrüksiyonundaki gelişmelerin artık onları daha gerçek kıldığını söyledi. Portreler adli tıp ve yüz rekonstrüksiyonu uzmanı Chris Rynn tarafından hazırlandı.
Yeni araştırmalar ve bu kadim halkların hikâyeleri 30 Mart’tan itibaren yeni müzede Kader Taşı ile birlikte kalıcı olarak sergilenecek.
Derleyen: Alp Eren Gümüş