- Yapılan bir çalışma, yaklaşık 50.000 yaşlı hemşirenin katılımıyla şükranın uzun bir yaşamla ilişkili olabileceğini öne sürüyor.
- Çalışma, pozitif zihinsel tutumların fiziksel sağlığı etkileyebileceğini ima etmekle birlikte, doğrudan nedensellik kanıtlayamıyor.
- Yüksek şükran puanlarına sahip katılımcıların özellikle kardiyovasküler hastalıklardan kaynaklı ölüm riskinin daha düşük olduğu gözlemlendi.
ABD’de Harvard TH Chan Halk Sağlığı Okulu araştırmacıları tarafından yürütülen ve yaklaşık 50.000 yaşlı hemşireyi kapsayan bir çalışma, şükran duymanın daha uzun bir yaşamla bağlantılı olabileceğini öne sürüyor.
Doğrudan nedenselliği kanıtlamasa da çalışma olumlu zihinsel tutumların fiziksel sağlığı etkileyebileceğini ima ediyor. 2016 yılında, ortalama yaşı 79 olan katılımcılar bir şükran değerlendirmesi yaptı. 2019 yılına kadar 4.608 kişi öldü ancak en yüksek şükran puanına sahip olanlar arasında ölüm oranı, özellikle kardiyovasküler hastalıklardan, yaklaşık yüzde 9 daha düşüktü.
Sosyodemografik veriler, sağlık geçmişi ve yaşam tarzı gibi değişkenler kontrol edilmesine rağmen şükranın doğrudan daha uzun yaşam süresine neden olduğunu kesin olarak söylemek mümkün değil. İyimserlik gibi örtüşen özellikler ve daha sağlıklı bireylerin doğal olarak daha minnettar olma olasılığı, bulguları karmaşık hale getiriyor.
Bazı araştırmacılar, 2020 meta-analizinde olduğu gibi şükranın refahı önemli ölçüde iyileştirdiğine dair zayıf kanıtlar olduğunu öne sürüyor. Bu analiz, kaygı ve depresyon hastaları için sınırlı faydalar gösteriyor ancak, teşekkür mektupları yazmak gibi şükran eylemleri bazıları için faydalı oldu.
Chen, düzenli olarak minnettar olduğunuz şeyleri not almak gibi kasıtlı olarak şükran geliştirmenin faydalı olabileceğini vurguluyor. Araştırma ekibi, şükran ile ölüm oranı arasındaki bağlantıyı daha çeşitli ve geniş bir grup üzerinde incelemeyi amaçlıyor. Her durumda, şükran genellikle olumlu bir zihniyet olup sağlıklı alışkanlıkları ve sosyal bağları teşvik edebiliyor ve bunlar da uzun ömürle bağlantılı.
Chen, sağlıklı yaşlanmanın teşvik edilmesinin bir halk sağlığı önceliği olduğunu ve gelecekteki çalışmaların şükranı uzun ömür için bir psikolojik kaynak olarak anlamamızı geliştireceğini umuyor.
Derleyen: Eliz Canyurt