- YouTube, Rus hükümetiyle bağlantılı içerikleri temizliyor.
- Tim Pool gibi isimlerin videoları da kaldırıldı.
- ABD’nin Rus dezenformasyonuyla mücadelesi sürüyor.
YouTube, ABD Adalet Bakanlığı’nın iddianamesi sonrası Rus hükümetiyle bağlantılı olduğu iddia edilen Tenet Media’nın kanallarını kapattı. Bu kapsamda, Tim Pool, Dave Rubin ve Benny Johnson gibi sağcı isimlerin de aralarında bulunduğu birçok kişinin videoları platformdan kaldırıldı.
Tenet Media’nın Kremlin Bağlantıları ve Etkileyicilerin Rolü
Adalet Bakanlığı, Tenet Media’nın kurucuları Lauren Chen ve Liam Donovan’ın Rus yetkililerden Kremlin yanlısı içerikler üretmek için para aldıklarını iddia ediyor. Bu içeriklerin, Pool, Rubin ve Johnson gibi etkileyiciler aracılığıyla yayıldığı belirtiliyor. İddianamede, Chen ve Donovan’ın Ruslar tarafından finanse edildiklerini bildikleri ve bu konuda özel mesajlarda şakalaştıkları ifade ediliyor. Ancak, etkileyicilerin çoğu bu iddiaları reddediyor.
ABD’nin Rus Dezenformasyonuyla Mücadelesi
Bu olay, ABD’nin Rusya’nın dezenformasyon kampanyalarına karşı yürüttüğü mücadelenin bir parçası. Hazine Bakanlığı yaptırımlarını genişletirken, Adalet Bakanlığı da dezenformasyon yaydığı iddia edilen internet sitelerine el koydu. Rusya Sosyal Tasarım Ajansı’nın (SDA) binlerce etkileyiciyi izlediği ve bunların %21’inin ABD’de bulunduğu ortaya çıktı.
İçeriklerin Kaldırılması Sansür Tartışmalarını Yeniden Alevlendirdi
YouTube’un, Rus hükümetiyle bağlantılı olduğu iddia edilen Tenet Media’nın kanallarını ve içeriklerini kaldırması, platformdaki sansür uygulamalarına dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Özellikle Tim Pool gibi popüler içerik üreticilerinin videolarının da bu kapsamda silinmesi, ifade özgürlüğü ve platformların içerik denetimi arasındaki hassas dengeyi bir kez daha gündeme getirdi.
Sansür mü, Dezenformasyonla Mücadele mi?
YouTube, bu adımı “koordineli etki operasyonlarıyla mücadele” kapsamında attığını belirtirken, eleştirmenler platformun bu tür kararlarla keyfi bir sansür uyguladığını ve farklı görüşlerin susturulduğunu savunuyor. Özellikle siyasi içeriklerin hedef alındığına dair endişeler, platformların tarafsızlığına ve şeffaflığına gölge düşürüyor.
İfade Özgürlüğü ve İçerik Denetimi Dengesi
Dijital çağda, platformların dezenformasyon ve zararlı içeriklerle mücadele ederken ifade özgürlüğünü de koruması gerekiyor. Ancak, bu iki temel değer arasındaki dengeyi sağlamak her zaman kolay olmuyor. YouTube’un son hamlesi, bu zorlu mücadelenin bir yansıması olarak, sansür ve ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Derleyen: Enis Yabar