İnsanlık, uzun yıllar boyunca yaşlanmanın etkilerini durdurmanın yollarını aradı. Bilim insanları, bu sırrı yaptıkları yeni araştırmalarda kış uykusuna yatan yağlı kuyruklu cüce lemurda keşfetti.
Detaylar haberimizde…

Bilim insanları, bazı uzak primat akrabalarının kış uykusu sırasında yaşlanmayı nasıl yavaşlattığını araştırarak, insanlarda sağlıklı yaşlanmayı destekleyecek yeni stratejiler geliştirmeyi hedefliyor.
Yaşlanmanın gözle görülür belirtileri arasında ciltte sarkma, saç dökülmesi ve yüzümüzde zamanla oluşan değişiklikler bulunuyor. Ancak yaşlanmanın birçok etkisi, hücresel seviyede, hatta DNA’mızda meydana gelen hasarlarla başlıyor.
Ancak bazı hayvanlar, bu süreci geçici olarak tersine çevirmenin yollarını bulmuş durumda. Yeni araştırmalara göre, Madagaskar’da yaşayan yağlı kuyruklu cüce lemur, her yıl kış uykusuna yattığında hücresel yaşlanmayı yavaşlatabiliyor, hatta tersine çevirebiliyor.
Telomerlerin Rolü

Kromozomların uçlarını koruyan küçük yapılar olan telomerler, bazı hayvanların hücresel yaşlanmayı yavaşlatmasına veya tersine çevirmesine yardımcı oluyor. Telomerler, ayakkabı bağcıklarının ucundaki plastik kaplamalar gibi, DNA’yı hücre bölünmesi sırasında oluşabilecek hasarlardan koruyor.
Her hücre bölündüğünde, telomerler kısalıyor. Kronik stres, hareketsiz bir yaşam tarzı ve yetersiz uyku gibi etkenler, telomerlerin daha hızlı kısalmasına neden olabiliyor. Telomerler belirli bir seviyeye kadar kısaldığında, hücreler işlevini kaybediyor.
Ancak yapılan araştırmaya göre, cüce lemurlar telomerlerinin kısalmasını durdurabiliyor ve hatta uzatabiliyor. Bu da hücrelerinin gençleşmesini sağlıyor.
Metabolizmayı Yavaşlatarak Hayatta Kalma Mekanizması

Çalışmanın başyazarı Marina Blanco’ya göre, lemurlar bu süreci kış uykusu sırasında gerçekleştiriyor. Doğada kış ayları geldiğinde, cüce lemurlar ağaç kovuklarına veya yer altındaki yuvalarına çekilerek yedi aya kadar hareketsiz kalabiliyor.
Bu durum, yiyeceklerin kıt olduğu zamanlarda hayatta kalmak için geliştirilmiş bir strateji.
Kış uykusuna yatan lemurların kalp atışları dakikada 200’den sekize düşerken, vücut sıcaklıkları da belirgin şekilde azalıyor. Ayrıca her 10 dakikada yalnızca bir kez nefes alıyorlar.
Bu süreçte haftalarca düşük vücut sıcaklığında kalabiliyorlar. İlginç bir şekilde, ara sıra ısınmak için kısa süreli olarak uyanıyorlar ve bu anlarda uyku ihtiyaçlarını gideriyorlar. Daha sonra tekrar kış uykusuna dalarak yiyeceklerin bol olduğu mevsimi bekliyorlar.
Genetikte Beklenmeyen Bulgular
Araştırma kapsamında bilim insanları, Duke Lemur Merkezi’nde 15 cüce lemuru kış uykusundan önce, kış uykusu sırasında ve sonrasında takip etti. Ağız içi sürüntü örnekleri alarak telomer uzunluklarını incelediler.
Deneyde lemurların kış uykusuna daha rahat geçmesi için sıcaklık 25°C’den 13°C’ye düşürüldü. Ayrıca, yapay yuvalar sağlandı.
Bir grup lemura, uyanık olduklarında yiyecek verildi. Diğer grup ise doğal yaşamda olduğu gibi, kuyruğunda depoladığı yağlarla beslenerek aylar boyunca yemeden, içmeden ve hareket etmeden kış uykusuna devam etti.
Normalde telomerler zamanla kısalır. Ancak genetik analizler, kış uykusu sırasında lemurların telomerlerinin kısalmak yerine uzadığını ortaya koydu.
Araştırmanın yazarlarından Lydia Greene, “Sonuçlar beklediğimizin tam tersiydi,” dedi. İlk etapta verilerde hata olduğunu düşündüklerini belirten Greene, UCSF’den Nobel ödüllü bilim insanı Elizabeth Blackburn’ün laboratuvarında yapılan ek analizlerin bulguları doğruladığını ifade etti.
Daha derin kış uykusuna giren lemurların telomerleri belirgin şekilde uzarken, ara sıra uyanıp yemek yiyen lemurların telomer uzunlukları sabit kaldı.
Geçici Gençleşme Etkisi: Stresli Koşullara Maruz Kalan İnsanlarda da Gözlemleniyor
Lemurların telomer uzunluğundaki bu değişim geçici oldu. Kış uykusundan çıktıktan iki hafta sonra, telomerleri eski uzunluğuna geri döndü.
Araştırmacılara göre, telomer uzaması, kış uykusu sırasında hücrelerin zarar görmesini engelleyen bir mekanizma olabilir.
Benzer bir telomer uzaması, stresli koşullara maruz kalan insanlarda da gözlemlendi. Örneğin, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda bir yıl geçiren ya da aylarca su altında yaşayan insanlarda telomer uzunluklarının geçici olarak arttığı tespit edildi.
Bu süreç, cüce lemurların hücrelerinin daha fazla bölünebilmesine ve dolayısıyla daha uzun ömürlü olmasına katkı sağlayabilir. Gerçekten de, bu lemurlar aynı boyuttaki diğer primatlardan iki kat daha uzun yaşayabiliyor.
Örneğin, benzer boyuttaki galago adlı primat 12-13 yıl yaşarken, yağlı kuyruklu cüce lemurlar 30 yıla kadar hayatta kalabiliyor.
Araştırmacılar, telomer onarımının ve uzun ömürlülüğün birbiriyle bağlantılı olabileceğini, ancak bu ilişkinin kesin olarak kanıtlanmadığını belirtiyor.
İnsan Sağlığı İçin Yeni Ufuklar
Lemurların telomerlerini nasıl uzattığı hâlâ bir gizem. Ancak bu mekanizmanın anlaşılması, yaşa bağlı hastalıkları önlemek veya tedavi etmek için yeni yöntemler geliştirilmesine yardımcı olabilir.
Araştırmacılar, bu süreç sayesinde kanser riskini artırmadan yaşlanmayı geciktirmenin mümkün olup olmadığını keşfetmeyi umuyor.
Kaynak:
“Food deprivation is associated with telomere elongation during hibernation in a primate” by Marina B. Blanco, Dana L. Smith, Lydia K. Greene, Jue Lin and Peter H. Klopfer, 1 February 2025, Biology Letters.
DOI: 10.1098/rsbl.2024.0531
Derleyen: Eda Azap Öztemel