COVID-19 pandemisi, küresel tedarik zincirlerinin ne kadar kırılgan olduğunu gözler önüne serdi. Ancak iklim değişikliği kaynaklı şoklar, daha uzun vadeli ve yıkıcı etkiler yaratabilir. Üreticiler, yapay zekâ ve dijital ikiz teknolojileriyle iklim krizinin risklerini azaltmayı hedefliyor.
Detaylar haberimizde
Tedarik Zincirlerinin Yeni Tehdidi: İklim Değişikliği
COVID-19 pandemisi sırasında yaşanan lojistik sorunlar, üreticileri tedarik zincirlerini yeniden değerlendirmeye zorladı. Ancak iklim değişikliği, daha kalıcı ve öngörülemez bir tehdit olarak ortaya çıkıyor. Örneğin, Tayvan’daki kuraklıklar, yarı iletken üretimini olumsuz etkileyerek küresel elektronik tedarik zincirini sarsıyor.
Bu bağlamda, üreticiler tedarik zincirlerini daha dayanıklı hale getirmek için yapay zekâ ve dijital ikiz teknolojilerine yöneliyor.
İklim Krizi, Katty Fashion ve R3GROUP Projesi
Romanya’nın Iași kentinde faaliyet gösteren Katty Fashion, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen R3GROUP projesine katılarak tedarik zincirini iklim değişikliğine karşı daha dirençli hale getirmeyi amaçlıyor.
Şirket, tedarikçilerini ve üretim süreçlerini detaylı bir şekilde analiz ederek, potansiyel zayıf noktaları belirliyor. Örneğin, İspanya ve Portekiz’den gelen malzemelerin, bu bölgelerdeki artan sıcak hava dalgaları veya kuraklıklar nedeniyle risk altında olabileceği tespit edildi.
Bu verilerle, şirket tedarik zinciri ve fabrika süreçlerinin dijital ikizini oluşturuyor. Bu sayede, tedarik ağının zayıf noktaları gerçek zamanlı olarak analiz edilebiliyor ve üretim hatları ile işçi vardiyaları gerektiğinde yeniden yapılandırılabiliyor.
İklim Krizine Karşı Yapay Zekâ Tabanlı Araçlar ve Uygulamalar
Yapay zekâ, tedarik zinciri planlamasında giderek daha önemli bir rol oynuyor. Marsh McLennan tarafından geliştirilen Sentrisk, büyük dil modellerini kullanarak belgeleri analiz ediyor ve tedarik zincirlerini haritalandırıyor. Nvidia’nın Earth-2 platformu ise yüksek çözünürlüklü iklim riski tahminleri sunarak, üreticilerin iklimle ilgili etkilerden daha az etkilenecek fabrika lokasyonları seçmelerine yardımcı oluyor.
Ancak, doğru dijital ikizler oluşturmak ve hava durumunu tahmin etmek karmaşık bir süreçtir ve sürekli veri güncellemeleri gerektirir.
Geleceğe Hazırlık ve Zorluklar
Bazı şirketler, iklim değişikliğine karşı proaktif önlemler alırken, diğerleri daha çok mevcut rekabete odaklanıyor. Cranfield Üniversitesi’nden Tedarik Zinciri Yönetimi Doçenti Abhi Ghadge, iklim dayanıklılığı konusunda genel bir ihmal olduğunu, ancak bu durumun değişmeye başladığını belirtiyor.
Tedarik zincirinin detaylı bir şekilde anlaşılması, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için oldukça zor olabilir. Ancak, yapay zekâ ve dijital ikiz teknolojileri, bu süreci daha yönetilebilir hale getirebilir.
Sonuç: İklim Krizi Tedarik Zincirinde Kalıcı Riskler Doğuruyor
İklim değişikliği, tedarik zincirlerini tehdit eden kalıcı bir risk olarak öne çıkıyor. Üreticiler, yapay zekâ ve dijital ikiz teknolojileriyle bu riskleri azaltmayı ve tedarik zincirlerini daha dayanıklı hale getirmeyi hedefliyor. Ancak, bu teknolojilerin etkin bir şekilde kullanılması için sürekli veri güncellemeleri ve uzun vadeli yatırımlar gerekiyor.