İran-İsrail arasındaki gerilim büyüyor. İsrail, İran’ın nükleer tesislerine saldırdı, Tahran ve Natanz’da patlamalar yaşandı. İran ise İHA’larla karşılık verdi. Bölgedeki tansiyon hızla artıyor.
Detaylar haberimizde…
İsrail, bugün sabaha karşı İran’daki birçok askeri ve nükleer tesisi hedef aldı. Bu saldırılar, İsrail Başbakanı Netanyahu tarafından “Yükselen Aslan Operasyonu” olarak adlandırıldı. Operasyonun hedefi, İsrail’e göre İran’ın kısa sürede nükleer silah üretme kapasitesine ulaşmasını engellemekti. İran-İsrail arasındaki gerilim bu saldırılarla yeni bir boyut kazandı.
İran devlet medyasına göre saldırılarda Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bagheri ve bazı nükleer bilim insanları hayatını kaybetti. Sivillerin de yaşamını yitirdiği belirtildi.
Saldırılar Nerede ve Ne Zaman Oldu?
İlk patlamalar Tahran’da sabaha karşı 03:30 sularında duyuldu. Daha sonra kuzeydoğuda yer alan yerleşim bölgeleri de vuruldu. İsrail ordusu, İran’daki onlarca askeri noktayı ve nükleer tesisleri hedef aldığını açıkladı.
Bir diğer patlama, başkent Tahran’ın yaklaşık 225 km güneyindeki Natanz kentinde meydana geldi. Burası, İran’ın en önemli uranyum zenginleştirme tesislerinden biri. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), Natanz tesisinin vurulduğunu doğruladı. Ancak radyasyon sızıntısı olmadığını bildirdi.
İran’ın Nükleer Programı ve Tesisler Neden Önemli?
İran, uzun süredir nükleer programının yalnızca barışçıl amaçlarla yürütüldüğünü savunuyor. Ancak İsrail ve Batılı ülkeler, İran’ın gizlice nükleer silah geliştirmeye çalıştığını düşünüyor.
Bu program İran için büyük stratejik önem taşıyor. Çünkü enerji ihtiyacını karşılamanın yanı sıra, bölgesel güç dengelerinde söz sahibi olmak ve olası dış tehditlere karşı caydırıcılık sağlamak gibi hedefler içeriyor. Natanz ve benzeri tesisler, İran’ın bu hedefleri gerçekleştirmesinde kilit rol oynuyor.
Geçtiğimiz hafta IAEA, İran’ı nükleer yükümlülüklerini ihlal etmekle suçladı. Kurumun raporuna göre İran, %60 saflıkta uranyum zenginleştiriyor. Bu düzey, kısa sürede nükleer silah üretimine imkân tanıyabilecek seviyede.
İsrail’den Açıklama: “Tehlikeyi Durdurduk”
İsrail Başbakanı Netanyahu, bu operasyonun İran’ın nükleer kapasitesini durdurmak için yapıldığını söyledi. “Eğer durdurulmazsa, İran birkaç ay içinde nükleer bomba yapabilir. Bu da İsrail’in varlığı için açık bir tehdittir.” dedi.
İsrailli askeri yetkililer de BBC’ye, İran’ın şu anda birkaç gün içinde bomba yapacak kadar zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğunu iddia etti.
İran’ın Yanıtı: 100 İHA ile Karşılık
İran-İsrail gerilimi giderek tırmanıyor. İran, saldırılardan saatler sonra İsrail’e 100’den fazla insansız hava aracı (İHA) gönderdi. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), bu İHA’ların tamamının hava savunma sistemleriyle etkisiz hale getirildiğini açıkladı.
İran Dışişleri Bakanlığı, ülkesinin egemenliğini “tüm gücüyle ve uygun gördüğü şekilde savunacağını” belirtti. Açıklamada, İsrail’in eylemlerinden dolayı ABD’nin de sorumluluğu olduğu vurgulandı. İran’ın bu saldırıları tek seferlik bir karşılık olarak görmediği, misillemelerin sürebileceği yönünde değerlendirmeler yapılıyor.
İran-İsrail: Orta Doğu’da Yeni Bir Döneme Mi Giriliyor?
İsrail’in bu saldırısı, sadece askeri değil, siyasi sonuçlar da doğurabilir. İran’ın nükleer programı, bölgedeki güç dengelerinin merkezinde yer alıyor. Bu nedenle bu tür saldırılar, yalnızca İran’ı değil tüm Orta Doğu’yu etkileyebilir.
Gözler şimdi İran’ın bir sonraki hamlesinde. Bu gelişmeler, dünya gündeminden uzun süre düşmeyecek gibi görünüyor.
Derleyen: irem Aydoğdu
