İş arama süreci dijitalleşirken yapay zekâ destekli sistemler, adayların özgeçmişlerini filtreliyor, otomatik görüşmeler yapıyor ve çoğu başvurunun hiç değerlendirilmeden elenmesine yol açıyor. İnsan kaynaklarında teknoloji yarışı, iş bulmayı her zamankinden daha karmaşık hale getiriyor.
Detaylar haberimizde…


İş Aramak Neden Bu Kadar Zorlaştı?
İstikrarlı bir iş bulmakta zorlanan milyonlarca kişinin yaşadığı sorunun bireysel değil, sistematik olduğu düşünülüyor. Son yıllarda hızla yayılan “üretken yapay zekâ” teknolojileri ise iş arama süreçlerini adeta çıkmaz bir sokağa dönüştürdü.
“Üretken yapay zekâ” terimi, özellikle ChatGPT gibi algoritmalarla içerik oluşturan sistemleri tanımlıyor. Bu sistemler, telif hakkı sahiplerinin izni olmadan derlenen devasa veri setlerinden öğrenerek yeni metinler, görseller, kodlar ve hatta video bile üretebiliyor. Ancak iş dünyasında bu teknolojilerin kullanılmaya başlaması, iş arayanlar için işleri kolaylaştırmak yerine daha da zorlaştırıyor.
Gerçek İlan mı, Otomatik Tuzak mı?

New York Times’ın haberine göre, özellikle 2024’ten bu yana LinkedIn üzerinden yapılan iş başvuruları %45’in üzerinde artmış durumda. Şu anda platformda dakikada 11.000 başvuru yapılıyor. Bir insan kaynakları çalışanı, evden çalışma ilanına sadece 12 saat içinde 400 başvuru alırken, bu sayı 36 saat içinde 1.200’ü geçti.
Bu artışın en büyük nedenlerinden biri, yapay zekânın başvuru süreçlerinde yoğun biçimde kullanılmaya başlanması. Adaylar artık birden fazla ilana saniyeler içinde başvurabiliyor, özgeçmişlerini ve ön yazılarını pozisyona göre kişiselleştirmek için yapay zekâdan destek alabiliyor. Ancak bu durum, tamamen insan tarafından yazılmış başvuruların arada kaybolmasına neden oluyor.
“Yapay Zekâya Karşı Yapay Zekâ” Çağı


Başvuru süreci adeta bir “AI vs. AI” savaşına dönüştü. İnsan kaynakları ekipleri, yapay zekâ ile hazırlanan yüzlerce özgeçmiş arasında gerçek adayları ayırt etmekte zorlanıyor. Fortune 500 şirketlerinin %99’u aday filtreleme sürecinde AI sistemlerini zaten kullanıyor. Dahası, bu şirketlerin %40’ı yakın zamanda iş görüşmelerini bile yapay zekâ ile yürütmeyi planlıyor.
Yani sorun sadece iş arayanlarda değil; işverenler de bu teknolojiyi sonuna kadar kullanıyor. Aday kimliğini doğrulamak, bilgisayar destekli yetenek testleri yapmak ve başvuru sürecindeki mesajları otomatikleştirmek için yapay zekâ araçları devrede. Bu sistemlerin verdiği hatalı ya da önyargılı kararlara itiraz etmek ise büyük ölçüde mümkün olmuyor.
Türkiye’de de Süreç Otomatikleşiyor

Türkiye’de de benzer bir tablo oluşmaya başladı. Özellikle büyük kurumsal firmalar, insan kaynakları süreçlerini dijitalleştirmek ve verimliliği artırmak adına AI tabanlı CV tarama ve ön değerlendirme sistemleri kullanıyor. Kariyer.net, LinkedIn Türkiye ve bazı kamu kurumları bile yapay zekâ destekli ön elemeler uyguluyor.
Bu durum, yeni mezunlar ve gençler için dezavantajlı bir alan yaratıyor. Standart dışı bir CV veya yapay zekâya göre “optimize edilmemiş” bir başvuru, sistem tarafından hiç görülmeden elenebiliyor. Ayrıca sahte ilanlar ve dolandırıcılık vakaları da AI yardımıyla daha ikna edici hale geldiğinden, adaylar için güvenli başvuru yapmak daha da zorlaştı.
Düzenleme Olmadan Umut Zayıf
Uzmanlara göre bu teknolojik çılgınlığın önü ancak güçlü yasal düzenlemelerle kesilebilir. Avrupa Birliği’nin yeni yayımladığı Yapay Zekâ Düzenlemesi (AI Act) bu alanda ilk örnek olsa da, küresel ölçekte bir denetim mekanizması hâlâ yok. İş gücü piyasasında gücü elinde bulunduran şirketler, yapay zekâyı sınır tanımadan kullanabiliyor.
Türkiye’de de henüz bu alana özel bir mevzuat bulunmuyor. Ancak bireylerin haklarını koruyan düzenlemeler yapılmazsa, yapay zekâ destekli işe alım süreçleri sosyal eşitsizliği daha da derinleştirebilir.
Yapay zekânın işe alım süreçlerinde artan rolü, yalnızca teknik bir dönüşümü değil, aynı zamanda iş arayanların karşılaştığı eşitsizlikleri de derinleştiriyor. Adaylar, algoritmaların öngördüğü kalıplara uyum sağlamak zorunda kalırken, özgünlük ve insan dokunuşu geri planda kalıyor. Bu durum, istihdamda nitelikten çok sistemle uyumun belirleyici olmasına yol açıyor.
Kaynakça:
- New York Times. (2025). “The AI Hiring Nightmare Has Arrived”.
- Futurism. (2025). “Applying to Jobs Has Become an AI-Powered Wasteland”.
- Avrupa Komisyonu. (2024). “Regulation on Artificial Intelligence (AI Act)
Derleyen: Eda Azap Öztemel






