Küresel gençlik kültürünün en popüler figürlerinden biri haline gelen ve ‘Blind Box’ (Gizemli Kutu) trendinin yıldızı olan Labubu, Çin’de üretilmesine rağmen neden ısrarla Hong Kong kökenli olarak tanıtılıyor? Bu ticari ve kültürel ikilemin derinliklerine inerek, tasarımcı oyuncak pazarının küresel siyaset ve kültürel kimlik pazarlamasıyla olan karmaşık ilişkisini inceliyoruz. Labubu örneği, dijital çağda bir ürünün ‘yaratıldığı yer’ ile ‘üretildiği yer’ arasındaki farkın ne denli kritik bir pazarlama stratejisi olabileceğini göstermekte.
Detaylar haberimizde…
Son yılların en büyük trendlerinden olan tasarımcı oyuncak (designer toy) pazarının zirvesinde, sivri dişleri, büyük kulakları ve sevimli şeytanımsı görünümüyle tanınan Labubu figürü yer almakta. Çin merkezli dev oyuncak şirketi Pop Mart tarafından üretilen ve tüm dünyada milyonlarca adet satan bu karakter, Asya’nın dört bir yanında bir fenomene dönüşmüş durumda.
Ancak, Labubu’nun ticari kimliği, jeopolitik açıdan hassas bir ikilem sunmakta. Oyuncaklar fiziksel olarak Çin Halk Cumhuriyeti’nin (ÇHC) ana karasında üretilmesine rağmen, marka bilerek ve isteyerek Labubu’nun köklerini Hong Kong’a dayandırmakta ve bu kimliği ön plana çıkarmakta. Bu durum, dijital pazarlama çağında kültürel kimliğin bir ürünün değeri üzerindeki etkisini anlamak için çarpıcı bir örnek teşkil etmekte.
Labubu’nun İki Kimliği: Üretim Yeri vs. Yaratım Yeri
Labubu’nun yaratıcısı, Hong Kong doğumlu ve Belçika’da eğitim görmüş sanatçı Kasing Lung’dur. Lung, İskandinav folklorundan esinlenerek yarattığı “The Monsters” adlı hikaye serisinin merkezine Labubu’yu yerleştirdi. Labubu, 2015 yılında bağımsız olarak piyasaya sürüldüğünde Hong Kong merkezli How2Work şirketi tarafından üretildi.

Ancak, Labubu’nun küresel bir fenomene dönüşmesi, Çin’in dev blind box perakendecisi Pop Mart’ın 2019 yılında karakterin haklarını almasıyla gerçekleşti. Pop Mart, karakterin üretimini ana karadaki devasa fabrikalarına taşıdı. Bu ticari ortaklık, Labubu’yu küresel bir tüketim çılgınlığına dönüştürse de, pazarlama stratejisi karakterin “Hong Konglu” kimliğini korumayı sürdürmekte.
Peki, Pop Mart neden, kendisi Çin menşeli bir şirket olmasına rağmen, Labubu’nun kökeni olarak Hong Kong’u vurgulamaya bu kadar önem vermekte?
Pazarlamada “Hong Kong Etkisi” ve Sanatsal Değer
Wired dergisinin analizine göre, bu durum karmaşık bir kültürel pazarlama ve markalama stratejisinin bir parçası. Labubu’nun Hong Kong kökeninin altının çizilmesi, özellikle Batı ve Güneydoğu Asya pazarlarında ürüne birden fazla ticari ve kültürel değer katmakta:
- Sanat ve Tasarım Algısı: Hong Kong, uzun zamandan beri bir sanat ve tasarım merkezi olarak, özellikle de tasarımcı oyuncaklar alanında, Çin ana karasından daha uluslararası ve sofistike bir imaja sahip. Ürünün “Hong Konglu Sanatçı” tarafından tasarlandığı vurgusu, ona kitlesel bir Çin üretimi olmaktan öte, “sanat eseri” veya “koleksiyon değeri olan tasarım” niteliği kazandırmakta. Bu, Batı’daki koleksiyoncular için cazibeyi önemli ölçüde artırmakta ve fiyatlama potansiyelini yükseltmekte.
- Kültürel Köprü: Hong Kong, tarihsel ve politik konumu nedeniyle, Çin ana karası ile küresel pazarlar arasında bir kültürel köprü görevi görmekte. Ürünün bu köken üzerinden pazarlanması, hem Çinli tüketicilere modern bir uluslararası hava sunmakta hem de uluslararası tüketicilerin Çin markalarına karşı duyabileceği olası ön yargıları yumuşatmakta.
- Hassas Jeopolitik Denge: Pop Mart, Çin merkezli bir şirket olsa da, uluslararası pazarda güçlü bir varlık göstermekte. Hong Kong’u yaratım yeri olarak öne çıkarmak, markanın sadece ulusal bir oyuncak markası değil, aynı zamanda küresel, kültürel ve sanatsal çeşitliliğe değer veren bir platform olduğu algısını güçlendirmekte. Bu, ticari açıdan akıllıca bir diplomatik denge oluşturmakta.
Dijital Çağda ‘Made In’ Etiketinin Anlamı
Labubu vakası, teknoloji ve e-ticaretin küresel üretim zincirlerini dönüştürdüğü çağımızda, “Made In” (Nerede Üretildi) etiketinin anlamının nasıl değiştiğini de gözler önüne sermekte.
Tüketiciler için bir ürünün değeri artık sadece üretiminin gerçekleştiği fabrika zemininden ibaret değil. Artık “Created In” (Nerede Yaratıldı) veya “Designed In” (Nerede Tasarlandı) gibi kültürel ve sanatsal kökenler, ürünün kimliğini ve pazardaki konumunu belirlemede en az fiziksel üretim kadar büyük öneme sahip. Labubu, düşük maliyetli ve yüksek hacimli Çin üretimi ile Hong Kong’un yüksek değerli tasarım ve sanat kimliğini ustaca birleştiren bir pazarlama başarısı sergilemekte.
Özellikle koleksiyonluk eşyalar ve tasarım odaklı ürünler söz konusu olduğunda, tasarımcının hikayesi ve kültürel kökeni, ürüne duygusal bir değer katmakta. Bu duygusal değer, tüketicinin ürüne ödemeye razı olduğu fiyatı ve ürünün sosyal medyadaki viral potansiyelini doğrudan etkilemekte. Wired’a göre, bu strateji, Çinli üreticilerin, global pazarda kabul görmek için “Made in China” etiketinin yarattığı algısal bariyerleri aşma çabasının bir yansıması olarak da okunabilir.
Pop Mart’ın Labubu serisiyle elde ettiği muazzam ticari başarı, dijital çağda bir ürünün kültürel ve sanatsal kimliğinin, lojistik kökeninden daha önemli bir pazarlama aracı olabileceğini kanıtlamakta. Tüketiciler, bir oyuncağın arkasındaki sanatsal mirasa ve hikayeye yatırım yapmakta ve Pop Mart da bu stratejiyi ustaca kullanmakta.







