Evcil hayvanlar için hazırlanan müzik listelerinin gerçekten sakinleştirici olup olmadığı, hem bilimsel araştırmalar hem de sahiplerin deneyimleriyle giderek daha net anlaşılmaya başlıyor.
Detaylar haberimizde…
Köpekler ve kediler için internette birçok farklı müzik listesi bulabilirsiniz. Peki bunlar gerçekten hayvanların rahatlamasına yardımcı oluyor mu?
BBC’de fotoğraf editörü olan Serenity Strull, köpeği Margot’yu kurtardığında, üç yaşındaki pitbull karışımı köpeğin kaygıyla mücadele ettiğini hemen anladı.
Strull, “Barınak onu utangaç ve çocuklarla iyi anlaşan, ancak diğer köpekler konusunda gergin ve güvensiz olarak nitelendirdi.” diyor. Margot Prozac kullanıyordu, ancak ilaç nöbetlere neden oluyordu, bu yüzden onu bırakmaya karar verdiler.
Margot’yu eve getirdikten sonra Strull, köpeğinin en büyük tetikleyicisinin yalnız bırakılmak olduğunu hemen anladı. Çeşitli eğitmenlere ve doktorlara danıştı ve birçok farklı sakinleştirme tekniği denedi, ancak işe yaramadı. Sonunda bir şey işe yaradı: yoğun perküsyon içermeyen klasik müzik veya diğer enstrümantal parçalar çalmak.
Margot’nun eğitmenlerinden biri, köpeklerde stresi azaltmaya yardımcı olmak için tasarlanmış, yavaş tempolu ve ağırlıklı olarak piyano bestelerinden oluşan Through a Dog’s Ear adlı eseri önerdi. Psikoakustik uzmanı Joshua Leeds ve veteriner nörolog Susan Wagner tarafından yaratıldı. Bu iki uzman, bu müziğin köpekler üzerindeki etkilerini inceledi. Özel evlerde ve kulübelerde 150’den fazla köpeği gözlemlediler ve kulübe köpeklerinin %70’inden fazlasının ve evlerde beslenen köpeklerin %80’inin ağırlıklı olarak piyano müziği dinledikten sonra daha az anksiyete semptomu (hızlı yürüme, titreme ve nefes nefese kalma gibi) gösterdiğini buldular.
Strull, güvenlik kamerasında Margot üzerindeki etkiyi neredeyse anında gördü. Komşularından, yalnız kaldığında Margot’nun havlamasından şikayet eden mesajlar aldığını söylüyor. Şimdi ise, sahibi yokken Margot, arka planda Brahms veya Beethoven dinlerken, volta atıp havlamak yerine huzur içinde uyuyor.
Diğer çalışmalar da benzer sonuçlara ulaştı. Queens Üniversitesi Belfast’tan bir çalışma, kulübe köpekleri ve özel evlerdeki köpekler üzerindeki üç tür sesin etkisini inceledi: klasik müzik, sesli kitaplar ve sessizlik. Davranış değişikliklerini yakından gözlemleyen araştırmacılar, klasik müziğin veteriner ziyareti ve uzun bir araba yolculuğu gibi “aşırı stresli durumlarda” kayda değer bir sakinleştirici etkiye sahip olduğu sonucuna vardı.
Ancak tüm klasik müzik türleri etkili değil. Yavaş tempolu (dakikada 50-60 vuruş veya daha az), düşük perküsyonlu veya hiç perküsyonsuz basit besteler en iyisi. Bu kombinasyonun köpeklerde kortizol seviyelerini düşürdüğü gösterildi.
Çalışmanın ortak yazarı ve Queen’s Üniversitesi Belfast’ta hayvan davranışları araştırmacısı olan Deborah Wells, “En mantıklı açıklama, bu müzik türünün doğası gereği rahatlatıcı bir yanı olması ve belki de keyifli bir zihin durumu yaratan kimyasalların salınmasına yol açmasıdır.” diyor.
Wells, klasik müziğin filler ve goriller gibi hayvanat bahçelerinde bulunanlar da dahil olmak üzere çeşitli türler üzerindeki etkilerini inceledi. Wells, “Hayvanat bahçelerinde barındırılan filler ve goriller, stereotipik davranışlarda ve/veya saldırganlıkta daha az zaman harcayarak refah avantajları gösterdi,” diyor. Diğer refah avantajları arasında daha iyi beslenme ve uyku alışkanlıkları, daha güçlü bağışıklık sistemleri ve gelişmiş doğurganlık sayılabilir.

Klasik Müzik
Hayvanlar ve insanlar doğuştan farklı işitme yeteneklerine sahip. Köpekler, insanların yaklaşık üç katı kadar işitme aralığına sahiptir (65.000 Hz’e kadar frekanslar), bu nedenle ortalama bir insan kulağının duyabileceğinden çok daha uzaktaki yüksek perdeleri ve sesleri duyabilirler.
Kediler daha da yüksek frekansları (79.000 Hz’e kadar) algılayabilirler, bu yüzden sokaktaki bir araba kornası veya hatta bir alüminyum folyonun hışırtısı onları dolaba koşturabilir. Müziğin kediler üzerindeki sakinleştirici etkileri üzerine çok az çalışma yapıldı. Araştırmacılar, kısırlaştırma için sakinleştirici altında olan 12 kediye kulaklık taktılar ve sırayla üç tür ses çaldılar: Natalie Imbruglia’nın Torn’u, Barber’ın Yaylılar için Adagio’su ve AC/DC’nin Thunderstruck’ı. Klasik müzik seçimi, en yavaş solunum hızına, en düşük kalp atış hızına ve en büyük göz bebeği genişlemesine neden oldu.
Evcil hayvanları rahatlatabilen tek müzik türü klasik müzik değil. Basit ritimler, daha yavaş tempolar ve ağır perküsyonlar içermeyen reggae ve soft rock’ın da barınaklardaki köpekleri rahatlattığı gösterildi. Bir hastanede 35 kediyi gözlemleyen başka bir çalışma, çok yüksek veya düşük frekanslı olmadığı sürece (piyano, flüt ve yaylılar gibi) enstrümantal müziğin de solunum hızlarını düşürdüğünü bulundu.
Sesli kitaplar, özellikle sakinleştirici sesli bir anlatıcıyla evcil hayvanları sakinleştirecek gibi görünse de, teori pratikte geçerliliğini yitiriyor. Wells’in 2022’de ortak yazarlığını yaptığı ve sahipleri kısa bir süreliğine uzaktayken 60 köpeğin klasik müziğe veya sesli kitaplara verdiği tepkileri inceleyen bir çalışma, sesli kitapların çok az sakinleştirici etkisi olduğunu veya hiç olmadığını ortaya koydu. Çoğu köpek, müzik dinlerken yaptıkları gibi oturmak veya uzanmak yerine, sesli kitap kaydını yayınlayan hoparlöre bakıyordu.
Çok sayıda çalışma klasik müziğin sakinleştirici gücüne işaret etse de, bu her köpek, kedi veya fil üzerinde işe yarayacağı anlamına gelmez. Çalışmalar çoğunlukla küçük ölçekli ve kısa sürelidir ve özellikle stresli ortamlar olan barınak veya hastane ortamlarına odaklanır.

Araştırmadaki bir diğer önemli nokta ise klasik veya enstrümantal müzikteki alt kategorilerin sayısı ve bu çeşitliliğin müziğin etkisini nasıl önemli ölçüde etkileyebileceği.
Ses davranışçısı ve besteci Janet Marlow, bunu kendi evcil hayvanlarında gözlemlediğinde, onları ve sonunda birçok başka türü sakinleştirmek için müzikler yaratmaya başladı. “Köpeklerin, kedilerin, atların ve diğer türlerin işitsel biyolojisine özel olarak uyarlanmış müzikler bestelemeye ve test etmeye başladım,” diyor.
Bu kişiye özel yaklaşım, “uyandırıcı frekansları ortadan kaldırmasına ve sesin rahatça yankılanması için tempo ve armonikleri ayarlamasına” olanak tanıdı. Sonunda, çeşitli türlerden oluşan ve hakemli birçok çalışmayla desteklenen Pet Acoustics adlı bir ses kataloğu oluşturdu.
İster Through a Dog’s Ear’ı, ister Marlow’un bestelerini, ister kişisel olarak derlenmiş bir klasik müzik karışımını deneyin, evcil hayvanınız için neyin işe yaradığını bulmak muhtemelen biraz deneme yanılma gerektirecek Ancak Margot’nun deneyimi bir gösterge ise, doğru yatıştırıcı sesler her şeyi değiştirebilir.
Derleyen: Damla Şayan






