Kışın yataklarından çıkmakta zorlanan insanlar için “tembel” demek yersiz olabilir. Yeni araştırmalar insanların kış uykusuna yatmasa da soğuk aylarda daha fazla uykuya ihtiyaç duyabileceğini gösteriyor. İnsanlar üzerinde yapılan uyku çalışmalarından çıkan sonuçlar, insanların kışın daha uzun süre REM (hızlı göz hareketi) uykusunda olduğunu ortaya koydu.
Toplam uyku süresi kışın yaza göre yaklaşık bir saat daha uzun görünse de bu sonuç istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmedi. Öte yandan değişen ışıktan etkilenen döngüsel saatle doğrudan bağlantılı olduğu bilinen REM uykusunun, kışın yaza göre 30 dakika daha uzun olduğu saptandı.
Araştırma, kesintili uyku yaşayan şehirli bir nüfusta bile, insanların kışın yaza göre daha uzun REM uykusu ve sonbaharda daha az derin uyku yaşadığını göstermekte. Araştırmacılar, çalışmanın bulguları sağlıklı uykuya sahip kişilerde de tekrarlanabilirse, bunun uyku alışkanlıklarını mevsime göre ayarlama ihtiyacının ilk kanıtı sağlayacağını söylüyorlar.
Almanya’daki St. Hedwig Hastanesi Uyku ve Kronomedikal Kliniğinde görev yapan ve çalışmanın yazarlarından olan Dr. Dieter Kunz şunları söyledi: “Mevsimsellik bu gezegende yaşayan her canlı için geçerlidir. Kış boyunca performansımız değişmese de insan fizyolojisi şubat ya da mart aylarında ‘boşlukta koşma’ hissi ile düşük seviyede düzenlenir. Genel olarak toplumların, uzunluk ve zamanlama da dahil olmak üzere uyku alışkanlıklarını mevsime göre ayarlamaları veya okul ve çalışma programlarını mevsimsel uyku ihtiyaçlarına göre ayarlamaları gerekir.”
REM uykusu sırasında beyin aktivitesi artar ve insanlar rüya görebilir. Normal uyku önce üç aşamalı REM dışı uyku ile başlar, ardından kısa bir REM uykusu gelir.
Araştırmacılar sonuçların uyku sorunu olmayan kişilerde de doğrulanması gerektiğini kabul etmekle birlikte, mevsimsel değişiklikler sağlıklı bir popülasyonda daha da büyük olabilir.
Çalışmada bir grup bilim insanı, polisomnografi adı verilen uyku çalışmaları yapılmış 292 hastayı araştırmaya dahil etti. Bu uygulama uyku ile ilgili zorluklar yaşayan hastalar üzerinde düzenli olarak gerçekleştirilmekte. Kişinin özel bir laboratuvarda çalar saat olmadan doğal bir şekilde uyuması istenir ve uyku kalitesiyle türünün yanı sıra uyku süresi izlenir.
Uykuyu etkileyen ilaç kullanan kişiler, teknik hatalar ve ilk REM aşamasını atlamış olabilecek kişiler için yapılan istisnalardan sonra, yeni yapılan çalışma için 188 hasta kaldı.
Bulgular Frontiers in Neuroscience dergisinde yayımlandı.
Derleyen: Alp Eren Gümüş