2011 yılında Fas’a düşen Tissint gök taşı üzerine yapılan yeni bir araştırma, nadir bulunan uzay kayasında gizlenmiş çok çeşitli organik bileşikleri ortaya çıkardı.
Çalışma, 12 yıl önce Dünya’ya düşen bir Mars gök taşı olan Tissint’in “çok çeşitli” organik bileşikler içerdiğini kapsamakta. Araştırmacılar, bu bulguların bilim insanlarının kızıl gezegenin yaşanabilirliği ve potansiyel olarak bir zamanlar yaşam barındırıp barındırmadığı hakkında daha fazla bilgi edinmelerine yardımcı olabileceğini söyledi.
Tissint gök taşı, 18 Temmuz 2011’de Fas’taki Tissint şehrinin 30 mil uzağında, çölün etrafına dağılmış halde bulundu. Yüz milyonlarca yıl önce Mars’ta oluşan gök taşı, muhtemelen Dünya’nın çekim alanına yakalanmadan önce kozmik komşumuzdan bir felaket olayıyla fırlatıldı. Tissint, Dünya’ya düşerken gözlemlenen yalnızca beş Mars gök taşından biri.
Science Advances dergisinde 11 Ocak’ta yayımlanan yeni bir çalışmada, araştırmacılar gök taşı parçalarını analiz ettiler ve en az beş farklı türde organik bileşik örneği buldular.
Organik bileşikler, bir veya daha fazla başka elementten (genellikle hidrojen, oksijen, nitrojen ve kükürt ve diğerleri) atomlara bağlı karbon atomları içeren moleküller olarak bilinir. Bu bileşikler, Dünya üzerindeki tüm yaşam formlarında oldukça bol miktarda bulunur. Bu durum, uzay kayalarındaki varlıkların güneş sisteminin herhangi bir yerinde yaşamın varlığını potansiyel olarak gösterebileceği anlamına gelir. Bununla birlikte, bazı organik bileşikler biyolojik olmayan süreçlerle de oluşturulabilir. Bu nedenle bilim insanları, keşfedilen bu tür bileşikleri bilmeleri sonucundan, diğer gezegenlerde yaşam belirtisi olup olmadığını kesin olarak saptayamaz.
Araştırmacılar, Tissint gök taşının, daha önce Mars örneklerinde hiç tespit edilmemiş organik magnezyum bileşikleri içerdiğini ifade etti. Ekip, bu bileşiklerin Mars’ın antik mantosunun (Mars’ın kabuğunun altındaki katman) yüksek basınç ve yüksek sıcaklık koşullarında oluştuğuna, yani biyolojik olmadıklarına ve kızıl gezegenin derin iç kısmının nasıl olduğuna dair ipuçları ortaya çıkarabileceğine inanıyor.
Araştırmacılar gök taşı içinde: Alifatik dallı karboksilik asitler (proteinleri oluşturan amino asitlere benzer yapılara sahip bileşikler), aldehitler (bir karbonun bir oksijen atomuyla çift bağlı olduğu veya birden çok elektronu paylaştığı bileşikler), olefinler (birbirine çift bağlı bir veya daha fazla karbon atomuna sahip hidrokarbonlar) ve poliaromatikler (çoklu halka yapıları içeren karmaşık hidrokarbonların) bulunduğunu ifade ettiler.
Bu, bir Mars meteoridinde ilk kez keşfedilen organik bileşikler değil. 1984’te Antarktika’ya düşen Allan Hills 84001 gök taşı (veya ALH 84001) birkaç organik bileşik içeriyordu. Keşifler, bu bileşiklerin eski Mars yaşam formları tarafından oluşturulup oluşturulamayacağı konusunda yıllarca süren tartışmaları ateşledi; ancak Temmuz 2022’de araştırmacılar, ALH 84001 içindeki bileşiklerin muhtemelen milyarlarca yıl önce temel jeolojik reaksiyonlar tarafından yaratıldığını keşfettiler.
Mars gezegenine ait bu gök taşı, bilim insanlarının çalışmalarında kullanılmak üzere Viyana’daki Doğal Tarih Müzesine bağışlanmıştı.
Derleyen: Tuğba Akkesen





