Osaka Üniversitesinden Katsuhiko Hayashi, 8 Mart Çarşamba günü yapılan İnsan Genomu Düzenleme Konferansında yaptığı açıklamada bir erkek hücresindeki kromozomları XY’den XX’e değiştirdikten sonra iki babalı fareler yarattıklarını söyledi.
Daha sonra bu teknik erkek hücrelerinden oosit adı verilen dişi yumurtalar yapmak için kullanıldı ve iki biyolojik babaya sahip yedi fare oluşturmak için yumurtalar döllendi. Bu keşif henüz bilim dünyası tarafından onaylanmadı ve henüz gelişimin ilk aşamalarında. Yine de eğer doğrulanırsa erkek çiftlerin bir gün kendi biyolojik çocuklarına sahip olma olasılığını arttırıyor.
Hücreler esnek yapıdalar ve doğru yönlendirmelerle bilim insanları onları bir hücre türünden diğerine dönüştürebileceklerini keşfettiler.
Yumurtayı yapmak için bilim insanları X ve Y kromozomlarına sahip erkek deri hücreleri kullandılar ve bunları pluripotent (diğer tüm hücrelere dönüşebilme özelliğine sahip) kök hücrelere dönüşecek şekilde yeniden programladılar. Daha sonra hücrelerdeki Y kromozomlarını çıkardılar ve hücrelerin X kromozomlarını çoğalttılar. Ardından hücrelerin iki X kromozomlu yumurta hücrelerine dönüşmesini sağladılar.
Hayashi, “Bu işin en büyük püf noktası, X kromozomunun kopyalanması. X kromozomunu çoğaltmak için gerçekten bir sistem kurmaya çalıştık.” dedi.

Hayashi bu tekniğin on yıl içinde insanlarda kullanılabileceğini söylerken diğer bilim insanları bu duruma katılmıyor. Bu teknolojinin insanlar üzerinde güvenle kullanılmaya hazır hale gelmesi biraz zaman alacak.
Hayashi, farelerin insanlardan çok farklı olduğunu ve farelerde yumurtaların çok kaliteli olmadığını, döllenen her 100 yumurtadan sadece birinin canlı doğumla sonuçlandığını söyledi. Tamamen teknolojik açıdan bakıldığında Hayashi, insanlarda erkek hücrelerinden yumurta yaratmanın on yıl içinde bile mümkün olacağını öngörüyor. Bilim insanı verdiği demeçte, bu teknolojinin ileride tüm cinsiyetlerden eşcinsel birlikteliklere doğurganlık seçenekleri sunacağını görmeyi çok istediğini ifade etti. Bu tekniğin aynı zamanda X kromozomlarından birinde genetik bir sorun yaşayan kadınlara ve iki X kromozomuna sahip kişilere de çocuk sahibi olma konusunda yardımcı olabileceğini söyledi. Bu tekniğin kullanımının güvenli olduğunun önceden kanıtlanması gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Hayashi “Teknik olarak bu mümkün. Ancak bu aşamada toplum için güvenli ya da kabul edilebilir olup olmadığından emin değilim.” dedi.
Araştırmada yer almayan Harvard Tıp Fakültesi Dekanı George Daley yaptığı açıklamada çalışmanın büyüleyici olduğunu ancak bu teknolojinin yakın zamanda insan hücreleri üzerinde çalışacağından emin olmadığını açıkladı. Daley, bu doğurganlık seçeneklerinin insanlara sunulabilmesi için önlerinde uzun bir yol olduğunu söyledi.
Çin Bilim Akademisinden Haoyi Wang, “Bilim insanları asla imkânsız demez, prensipte farelerde yapıldı bu yüzden elbette insanlarda da mümkün olabilir. Pek çok zorluk öngörebiliyorum ve bunun kaç yıl süreceğini tahmin edemiyorum.” diye ekledi.
Mümkün olabilir ama etik mi?
Teknoloji bu noktaya kadar ilerlerse insanların bunu çocuk yaratmak için kullanmasına izin verilip verilmeyeceğine karar vermek topluma kalacak.
İnsanlarda gen düzenlemesinin kullanılması (DNA’nın bilim insanları tarafından yapılan manipülasyonun çocukların yavrularına aktarılacağı şekilde değiştirilmesi) genellikle bilim insanları için kesin bir kırmızı çizgi oldu. Bilim insanı He Jankui 2019’da bu çizgiyi aşıp iki bebeğin genlerini düzenlediğini açıkladığında, uluslararası bir uyarıyla karşılaşmış ve hapis cezasına çarptırılmıştı. Yine de Hayashi’nin araştırması insan üremesi için yeni olanaklar sunabilirse bu teknoloji gelecekte değerlendirilebilir.
Derleyen: Nazlıcan Vatansever