Japonya’daki araştırmacılar pembe ve beyaz çiçekleri olan yaprakları adeta camdan yapılmış gibi duran yeni bir orkide türünü keşfettiler.
Japonya’daki araştırmacılar kısa bir süre önce ülkenin dört bir yanındaki parklarda, bahçelerde ve balkonlarda büyüyen yeni bir orkide türünü keşfettiler. Keşfedilen bu orkide türünün, pembe ve beyaz çiçekleri ile birlikte narin ve kırılgan, camdan bükülmüş gibi göründüğü söyleniyor.
Japonya’da yeni keşfedilen orkide türü, Japonya’da yaygın olan Spiranthes cinsindeki genellikle “kadın bukleleri” olarak adlandırılan orkidelere benzetilmekte. Spiranthes cinsindeki orkideler; etrafında beyaz, pembe, mor veya sarı olabilen küçük çan şeklindeki çiçeklerden oluşarak sarmal şekilde yükselen merkezî bir gövdeye sahip.
Kobe Üniversitesi Biyoçeşitlilik, Ekoloji ve Türleşme Bölümünden çalışmanın başyazarı olan Prof. Kenji Suetsugu’ya göre Spiranthes, Japonya’daki en tanıdık orkide.
Yaklaşık 50 Spiranthes türü olmasına rağmen bu türlerden sadece Spiranthes australisin anakarada yetiştiği düşünülüyordu. Suetsugu, Spiranthes australis için anakara üzerinde araştırma yaparken Spiranthes australis olduğu varsayılan ancak Spriranthes australisin tipik tüylü saplarından yoksun çiçekler keşfetti. Suetsugu ayrıca bu keşfettiği çiçeklerin Spiranthes australise göre bir ay daha erken çiçek açtığını belirterek bu durumu keşfedilen çiçeklerin Spiranthes australisten farklı bir tür olduğunun göstergesi olarak belirtti.

Araştırma ekibi, 2012 ile 2022 yılları arasında tüysüz orkideleri aradı ve onların özelliklerini, genetiğini ve üreme süreçlerini analiz etti. Ekip Tokyo’da Hachijo Adası yakınlarında yeni bulunan orkide popülasyonlarını keşfettiler. Bu yeni türü Hachijo Adasının yakınlarında keşfettikleri için bu orkide türüne “Spiranthes hachijoensis” adını verdiler. Ekip, çiçeğin DNA’sını, ekolojisini, evrim tarihini ve koruma durumunu daha iyi anlamak için Spiranthes hachijoensisi incelemeye devam edecek.
Suetsugu, “Yeni bir tür keşfetmek sadece heyecan verici değil, aynı zamanda biyolojik çeşitliliği anlamamız ve bu çeşitliliği koruma çabaları için de önemli. Yaşadığımız çevreye gizlenmiş bu yeni türlerin keşfi, sıradan ortamlarda bile keşif yapılması gerektiğinin altını çiziyor. Ayrıca tür çeşitliliğini doğru bir şekilde değerlendirmek için taksonomik ve genetik araştırmalara duyulan ihtiyacın önemini gösteriyor.” şeklinde açıklamada bulundu.
Derleyen: Serap Atabey