Coinbase’den Daniel Seifert, ABD hükümetinin “yaptırım yoluyla düzenlemeyi” tercih ederek özellikle Avrupa’nın daha avantajlı gözükmesine neden olduğunu söyledi.
Coinbase’in Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile bir çatışmanın eşiğinde olduğu kamuoyu tarafından bilinen bir süreç. Firma, ABD hükümetinin kripto düzenlemesinin bu alandaki şirketlerin diğer ülkelere kaçmasına yol açabilecek sonuçları olacağını söylüyor.
SEC, 22 Mart’ta Coinbase’e, SEC personelinin, firmanın bazı varlık listeleri, stake hizmetleri ve Coinbase Wallet ile ilgili “menkul kıymetler yasalarının olası ihlalleri” konusunda yaptırım kararı alınabileceğini belirten bir uyarı bildirimi yayımladı.
Bir gün sonra ise yani 23 Mart tarihli “Avrupa kazanıyor. ABD yetişebilecek mi?“ başlıklı bir blog yazısında Coinbase’in Avrupa Başkan Yardımcısı ve Bölge Genel Müdürü Daniel Seifert, sektör genelinde “kapsamlı kripto düzenlemesi” için yapılan çağrılara rağmen ABD’nin “kriptoya yönelik düzenleyici yaklaşımının, yaptırım yoluyla düzenleme” ile belirlendiğini vurgularken bu yaklaşımın kripto endüstrisinde belirsizlik ve istikrarsızlık ortamı yarattığını açıkladı.
Yaratılan bu ortamın ise ABD’nin kripto sektöründe merkezi konumunu kaybetmesine yol açtığını, özellikle Fransa, İngiltere ve geri kalan Avrupa Birliği ülkelerinin kripto düzenlemelerinde daha davetkâr yaklaşımları nedeniyle daha güçlü ekosistemlere sahip olmaya başladığını iddia eden Seifert, “kendilerinin bir Amerikan şirketi olarak bu şansı heba eden bir ülkenin parçası olmanın üzücü olduğunu” söylüyor.
Bu ay Paris’te düzenlenen Blockchain Haftası etkinliklerinin önemini vurgulayan Seifert, İngiltere’nin yakın zamanda bir kripto merkezi haline gelme çabasını ve 2024’te yürürlüğe girmesi planlanan Avrupa Birliği’nin Kripto Varlık Piyasaları (MiCA) düzenlemesini örnek gösterdi.
Öyle ki, Fransa’nın en büyük ulusal hazinesi ve dünyanın en saygın müzelerinden birisi olan Louvre gibi özel bir alanda düzenlenen etkinlikler, kriptonun sunduğu fırsatın Fransa tarafından farkında olunduğunun bir işareti ve ona bir gelişme fırsatını verdiğinin en önemli göstergesi.
Geniş kapsamlı bakıldığında ise AB, Birleşik Krallık, Birleşik Arap Emirlikleri, Hong Kong, Singapur, Avustralya ve Japonya da bu gelişmeleri yakından takip ediyor.
MiCA ise iki yıldır geliştirilmekte olan ve “kripto varlıklar ve ilgili faaliyetler ve hizmetler için uyumlaştırılmış bir dizi kural” oluşturmayı amaçlamakta.
Sektör için net kurallar ve yönergeler sunacağı için genel olarak Avrupa kripto para ekosistemi için olumlu bir hareket olması bekleniyor.
Şimdiden Avrupa’nın kripto geliştiricilerindeki payının ABD ile eşleşti. (küresel olarak her biri %29). Geçmişte ABD %40 ile başı çekiyordu.
Kripto İnovasyon Konseyi de 23 Mart tarihli uzun bir Twitter mesajında Seifert ile benzer noktaların altını çizerek “kripto küreseldir ve kimse ABD’nin uçağı indirmesini beklemiyor” dedi.
https://twitter.com/crypto_council/status/1639251925353787392? ref_src
Derleyen: Onur Bedek