Portekiz’deki Instituto Gulbenkian de Ciência’dan araştırmacılar tarafından yürütülen yeni bir araştırmaya göre insanlara özgü empatimiz yüz milyonlarca yıl önce suda yaşayan atalarımızdan kaynaklanmış olabilir. Zebra balıkları arasında korkunun yayılmasının ardından işlediği keşfedilen kimyasal mekanizmalar da bu iddiayı kanıtlar bir niteliğe sahip.
Zebra balıklarında bulunan bu empati yetisi, bir sosyal grubun diğer üyelerinin korku içinde tepki verdiğini görüp anlayabilmelerini sağlıyor. Bu özellikleriyle tehlikeyi çok daha önceden tahmin ederek vahşi doğada hayatta kalmak için bir adım öne geçmiş oluyorlar.
Zebra balığı (Danio rerio) ile ilgili önceki çalışmalar da insanlardaki düzensiz ve donma davranışı olarak sunulan alarm tepkilerinin iletimi, yakındaki gözlemcilerde kortizon seviyelerinin yükselmesinin nedenleri ve kökeni hakkında bilim insanlarına fikir verdi.
Bizim gibi hayvanlarda duygusal sinyalleşmenin merkezinde oksitosin peptidi bulunur. Genel olarak aşk hormonu olarak anılsa da bizde sarılma isteği uyandırmasından çok daha karmaşık bir etkiye sahip.
Araştırmacılar, zebra balığında korkunun iletilmesinde hormonun oynayabileceği rolü daha iyi anlayabilmek için kimyasalın ve reseptörlerin kırık versiyonlarına sahip mutant çeşitlerini kullandılar.

Zebra balığı yaralandığında derisinden kimyasal bir işaret saldığı ve bu da yakındaki balıklara tepkiye neden olur. Bu da, ekibin kontrolleri ince ayar yapmasını, balıkların suya istedikleri zaman kimyasal sinyaller bırakmalarına veya bırakmamalarına izin vermelerini sağlamış oldu.
Sorunlu bir sürüyü uzaktan izlerken, işlevsel oksitosin hormonları ve alıcıları olan balıkların tümü araştırmacıların beklediği gibi donma tepkisi gösterdi. Bununla birlikte, zebra balığının mutasyona uğramış versiyonları, terörize edilmiş komşularını zar zor umursayan bir tavırla agresif davranışlar sergileyerek yüzdüler.
Suya oksitosin eklemek veya onu doğrudan seçilmiş mutantlara enjekte etmek, balıkların rutin ritmini değiştirerek başkalarına karşı korku hissetmelerinde sosyal hormonun sorumlu olduğunu daha da belirgin göstermiş oldu.
Nöronal aktivite belirteçleri kullanılarak balıklar üzerinde yapılan takip araştırmaları, beyinlerinin derinliklerindeki tepkileri izledi ve kemirgenlerde tepkilerinden sorumlu alanlar ile duygusal bulaşmalardan sorumlu alanlar arasında paralellikler buldu.
Bu bulgulara dayanarak, bir başkasında korku tepkilerine tanık olduktan sonra stres yaşamanın biyolojisinin ortak bir atada evrimleşmiş tüm omurgalılarda yeterince benzer olduğu sonucuna varıldı.
Tüm olanın bu olup olmadığını görmek için araştırmacılar, kısa bir süre geçtikten sonra seçili balıkları diğer bazı balıklarla birlikte yerlerine yerleştirmeden önce, diğerlerinin tehlikede veya nötr durumda bulundukları video kliplerini bu seçili balık grubuna gösterdiler.
İlginç bir şekilde, gözlemci balıklar, tarafsız davranan balıklardansa daha önce sıkıntılı gördükleri kişilere sarılmayı tercih etti ve bu da yine empati yeteneğinin okyanuslardaki yaşamdan gelme ihtimalini güçlendirdi.
Derleyen: Ceren Korkmaz