NASA, deniz sularının büyük ve ölçülebilir miktarlarda yükseldiğini açıkladı. Devam eden uzun vadeli uydu ölçümlerine dayanarak deniz seviyesinin yükselme hızının 2050 yılına kadar yılda 0,66 santimetreye ulaşacağı tahmin ediliyor.
Haberler iyi değil. 1993 yılından bu yana denizler toplam 9,1 santimetre yükseldi. NASA, geçen yıl ABD kıyı şeridindeki seviyelerin 2050 yılına kadar bugünkü seviyelerinin 30 santimetre kadar üzerine çıkabileceğini tahmin etmişti. Dünyanın diğer bölgelerinde durumun daha da kötüleşebileceği söyleniyor.
Tüm bunların sorumlusu insan kaynaklı iklim değişikliği. İnsanların atmosfere pompaladığı karbondioksit gibi aşırı miktardaki sera gazları tarafından kaynaklanan iklim değişikliğinin dünya genelinde bir dizi etkisi var, ancak özellikle Dünya’nın buz tabakalarında ve buzullarında bu değişiklik çok belirgin. Sadece geçtiğimiz yıl Antarktika buz tabakası, yaz sıcaklıkları hesaba katıldığında bile ortalamanın üzerinde bir erime yaşadı..
Okyanus yüksekliğindeki artışı izlemenin en iyi ve en doğru yolu, uydular üzerindeki uzay kaynaklı araçlar. ABD-Fransız TOPEX/Poseidon görevi 1993 yılında deniz yüzeyi yüksekliğini ölçmeye başladığından beri deniz seviyesi gözlemleri; NASA, ESA ve ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) tarafından yürütülen görevler aracılığıyla devam etti.
Radar altimetreler gibi bilimsel ve teknik yenilikler, dünya çapında deniz seviyelerinin giderek daha hassas ölçümlerinin yapılmasına yardımcı oluyor. Deniz yüksekliğini hesaplamak için okyanus yüzeyinden mikrodalga sinyalleri yansıtılıyor. Daha sonra sinyallerin bir uydudan Dünya’ya gidip gelmesi için geçen süre ve geri dönen sinyalin gücü kaydediliyor.
NASA’nın Washington’daki Yer Bilimleri Bölümü direktörü Karen St. Germain, “NASA ve Centre National d’Études Spatiales (CNES), onlarca yıllık okyanus gözlemlerini bir araya getirdiği için deniz seviyesinin son dönemdeki yükselişini net bir şekilde görebiliyoruz ve okyanusların ne kadar ve ne hızla yükselmeye devam edeceğini daha iyi tahmin edebiliyoruz.” dedi.
30 yıllık uydu kayıtları sadece uzun vadeli eğilimleri göstermekle kalmıyor, aynı zamanda bilim insanlarının doğal olarak meydana gelen daha kısa vadeli değişimleri görmelerini de sağlıyor.
Ölçümler, yaklaşık bir asırlık kara tabanlı gözlemler ve atmosferdeki sera gazlarının uzun vadeli ölçümleriyle birleştirildi. Buz kütlesi ve kara hareketi ölçümlerinden elde edilen veriler, bilim insanlarına denizlerin nasıl ve neden yükseldiği konusunda daha iyi bir fikir veriyor.
Tüm bu temel gözlemler, iklim değişikliğinin etkilerini anlamak için önemli. Ancak, aynı zamanda federal ve uluslararası kurumların kıyı toplumlarına sunduğu hizmet türlerinin şekillenmesine de yardımcı oluyorlar.
Bunlar iklim değişikliğinin sadece birkaç etkisi ve deniz seviyesini nasıl yükselttiği. Bu nedenle uydu filoları sadece deniz suyunun yükselmesini değil, aynı zamanda karbondioksit gibi gazların atmosferdeki konsantrasyonlarını da takip ediyor.
Derleyen: Görkem Süner