Uzun zamandır görevde olan James Webb teleskobu, süpernova kalıntısı Cas A’in şimdiye kadarki en detaylı görüntülerini yakalayarak NASA’ya ulaştırdı.
Temmuz 2022’den bu yana faaliyette olan James Webb Uzay Teleskobu, şimdiden Dünya’ya evrenin şaşırtıcı görüntülerini sunmaya başladı. Bunlar arasında “inanılmaz büyüklükteki” galaksiler ve bir ötegezegenin atmosferinin en kapsamlı profili gibi yeni bulguların yanı sıra Jüpiter ve diğer çeşitli galaksiler de dahil olmak üzere uzun süredir gözlemlediğimiz gök cisimlerine ilişkin yeni bilgiler de yer alıyor. Süper aracın son bulgusu, süpernova kalıntısı Cassiopeia A’e (Cas A) şimdiye kadarki en ayrıntılı bakışı sağladığı için ikinci kategoriye giriyor. Bir gök bilimciye göre, görüntülemenin sağladığı veriler çok uzun süre çalışması için yeterli.
Bir yıldızın yakıtı bittiğinde, kendi çekim gücü altında çöker ve süpernova olarak bilinen parlak bir patlamayı tetikler. Dünya’dan bakıldığında 340 yıl önce patlamış olan Cas A’in durumu da budur. Bu nispeten yeni kozmik olay, onu Dünya’dan görülebilen bilinen en genç süpernova kalıntısı yapıyor ve bu da onu yıllar boyunca pek çok incelemenin konusu haline getirdi. Dünya’dan yaklaşık 11.000 ışık yılı uzaklıkta yer alan ve yaklaşık 10 ışık yılı genişliğindeki süpernova, gökyüzümüzde Cassiopeia takımyıldızının ortasında bulunuyor.
Bu gözlemleri gerçekleştiren Webb programının baş araştırmacısı Purdue Üniversitesinden Danny Milisavljevic, “Cas A, patlamış bir yıldızın enkaz alanına bakmak ve daha önce orada ne tür bir yıldız olduğunu ve bu yıldızın nasıl patladığını anlamak, bir tür yıldız otopsisi yapmak için en iyi fırsatımızı temsil ediyor.” dedi.
Cas A daha önce astronomik araçlar tarafından gözlemlenmiş olsa da Webb’in devasa aynasıyla birlikte orta kızılötesi ışık aralığında görüntü alma yeteneği, yalnızca uzayın daha derinlerini görmesini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda kendi galaksimize daha yakın cisimlerin daha keskin görüntülerini oluşturarak araştırmacılara kalıntı hakkında devasa bir ayrıntı düzeyi sunuyor. Cas A’de neler olduğuna dair daha fazla bilgi edinmek, kendi oluşumumuza yol açanlar da dahil olmak üzere yıldız süreçlerine dair anlayışımıza önemli ölçüde katkıda bulunabilir çünkü süpernovalar, vücudumuzda bulunan kalsiyum ve demir gibi bazı elementleri yıldızlararası uzaya yayarlar.
Milisavljevic, “Yıldızların patlama sürecini anlayarak, kendi köken hikayemizi okuyoruz. Kariyerimin geri kalanını bu veri setinde ne olduğunu anlamaya çalışarak geçireceğim.” dedi.
Webb’in Cas A’in yeni görüntüsünde, kızılötesi ışık, görünür ışık dalga boylarına dönüştürülerek parlak renkli bir görüntü oluşturuldu. En çarpıcı ayrıntılardan biri, süpernova merkezinin sağındaki yeşilimsi kahverengi ışık halkasıdır ki bu şimdilik araştırmacıları şaşırtmış olsa da ilham vermedi. Milisavljevic bu konuda, “Boston’daki Fenway Park’ın şerefine ona Yeşil Canavar adını verdik. Yakından bakarsanız, mini baloncuklara benzeyen şeylerle dolu olduğunu fark edeceksiniz. Şekli ve karmaşıklığı beklenmedik ve anlaşılması zor.” yorumunu yaptı.
Yeni tespit edilen diğer ayrıntılar arasında görüntünün üst ve sol kısmına yakın turuncu ve kırmızımsı ışık demetleri yer alıyor. Araştırmacılar bunun çöken yıldızın çekirdeğinden fırlayan malzemenin çevredeki gaz ve toza çarptığı bir alanın sonucu olduğunu söylüyor. Ayrıca biraz daha yakınlarda argon, neon ve oksijen gibi ağır elementlerin varlığından dolayı parlayan pembemsi bir ışık var.
Belçika’daki Ghent Üniversitesinden Ilse De Looze, hâlâ tüm bu emisyon kaynaklarını çözmeye çalıştıklarını söyledi.
Derleyen: Hatice Bulut