Teknoloji hayatımızın her yerinde ve geleceğimizi etkileyecek nüfuza da sahip. İşte, beğenseniz de beğenmeseniz de, insanların birgün sanal öncelikli bir dünyada yaşayacak olmasının en büyük dört nedeni.
1. Teknoloji
İnsanlar ilk cep telefonlarının 2 kilo olduğunu, birkaç blokta bir sinyal kaybettiğini ve evrak çantalarında taşınmaları gerektiği kadar büyük olduklarını unutuyorlar. Ancak bugün hepimiz cebimizde oldukça hafif telefonlar taşıyoruz, video aracılığıyla dünyadaki hemen hemen her insana sorunsuz bir şekilde bağlanabiliyoruz ve 1969’da iki kişiyi aya indiren bilgisayarın işlem gücünün 100.000 katından fazlasına sahip oluyoruz.
Genç nesiller, nesnelerden çok deneyimlere odaklanan bir tüketim kültürünü yönlendiriyor ve onlar için prim ödemeye hazırlar. AR/VR (Artırılmış Gerçeklik / Sanal Gerçeklik) teknolojisi geliştikçe bu deneyimler de gelişecek. Markalar artık zaman, para ve doğal dünyanın fiziği ile sınırlı olmayacak.
2. Oyun
Üst düzey yöneticiler, oyunculara burun kıvırarak baksalar da bunu yapmak çok mantıklı değil. Video oyunları, liderlerin çalışanlarında görmek istedikleri davranışların çoğunu teşvik eder. Ekip çalışması, iletişim, problem çözme, başarısızlığa karşı dayanıklılık, yenilikçilik, yaratıcılık ve daha fazlası. Oyuncuların, sanal dünyalarına dalmış durumdayken bu becerileri düzenli olarak kullanmaları gerekir.
3. Küresel ısınma
2003’ten 2019’a kadar hava yolcu sayısı ve dolayısıyla hava yolculuğu hacmi iki kattan fazla arttı. Bu artışla birlikte gezegen üzerindeki etkimizde bir artış oldu. The New York Times’a göre bilim adamları, New York’tan Los Angeles’a giden bir uçuşta tek bir yolcunun emisyon payının 32 metrekarelik arktik yaz buzulunu eritmeye yeterli olduğunu tahmin ettiler. Seyahat alışkanlıklarımız gezegenimize ciddi zararlar veriyor. Sanal dünyalar ve deneyimler, çözümün önemli bir parçasını oluşturuyor.
4. Pandemiler
Sanalın geleceğine, COVID-19 salgını sırasında olduğundan daha büyük bir bakış yoktu. Dünya kendini virüse karşı hazırlarken her şey sanallaştı. Son raporlar, New York gibi büyük şehirlerin uzaktan çalışma nedeniyle yıllık 12 milyar dolardan fazla gelir kaybettiğini gösteriyor. İnsanlar restoranlara, barlara, spor salonlarına, salonlara ve perakende mağazalara daha az, uzaktan çalışma yaşam tarzlarına uygun mal ve hizmetlere daha fazla harcıyor.
Derleyen: Yavuz Akyol