Uydu sayısında Jüpiter’in tacını düşüren Satürn, toplam 145 yeni uydusuyla tahtına oturdu.
Tayvan’daki Academia Sinica Astronomi ve Astrofizik Enstitüsünden astronom Edward Ashton liderliğindeki ekip, birkaç yıl boyunca uyduların çekilmiş görüntülerini üst üste koyarak 2,5 km çapa kadar olan Satürn’ün uydularını saptayabildi.
Jüpiter ve Satürn’ün yörüngesindeki küçük uyduları bulmak o kadar kolay değil. Güneş ışığında olmaları ve büyüklükleri, küçük cisimleri gölgede bırakıyor ve onların algılanmasını zorlaştırıyor.
Bir cismin uydu olması içinse yıldız olmayan başka büyük bir cismin etrafında sabit bir yörüngesi olması yeterli. Yani gezegenlerin, cüce gezegenlerin ve hatta asteroitlerin bile kendi uyduları olabilir. Yeter ki onlara arkadaşlık eden uzak veya yakın komşuları olsun.
Bir cismin “uyduya dönüşmesi” ise hemen olmuyor. Cismin birkaç yörünge turunu başarıyla tamamlaması gerekir. Cismin uyduya “dönüşmekte” kararlı olup olmadığı ise analiz ve gözlemlerle ortaya çıkar.
2019’da Ashton ve meslektaşları, Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu’nu (CFHT) kullanarak Satürn’ün etrafındaki gökyüzünü taramak için kullandılar ve Satürn’ün etrafındaki uzayda daha önce bilinmeyen nesneler gibi görünen şeyleri buldular.
O zamandan 2021’e kadar, üç saatlik aralıklar boyunca periyodik olarak gözlemler yaptılar, belirledikleri nesnelerin ay olup olmadığını görmek için ortaya çıkan görüntüleri istiflediler. 2021’de 63 yeni ay seçtiler. Şimdi de diğer 62’yi titizlikle onayladılar.
Yeni keşfedilen tüm uydular, Satürn’ün “düzensiz” olarak sınıflandırılan üç uydu grubuna ait. Eskimolar, Galyalılar ve İskandinav uyduları olarak kümelenen bu uydular, Satürn’ün “düzenli” uydularına göre eğik bir açıyla büyük, eliptik yörüngelerde gezegenin yörüngesinde dönüyorlar. Küme olarak da çoğu İskandinav grubuna ait ve Satürn’ün dönüş yönüne zıt yörüngedeler.
Kanada’daki British Columbia Üniversitesinden astronom Brett Gladman ise bu keşfi “Satürn’ün etrafında geriye doğru dönen orta büyüklükte bir uydunun 100 milyon yıl kadar önce parçalandığına dair artan kanıtlar buluyoruz.” olarak yorumladı.
Derleyen: Ömer Kağan Selen