Tarihe not düşelim: Tüm Türkiye’nin belki de üzerinde tek uzlaştığı konu gençlerin oyunun altın değerinde olduğu. Herkes “Yeni seçmenlerin oyları çok önemli” “Gençleri kazanan seçimi kazanır” diye naralar atıp bu konuda uzlaşmış durumda. Fakat garip olan şu ki -elbette bu yasanın geçmesini sağlayan iktidardan beklemiyoruz- hiç bir siyasi parti veya aday seçim sürecinde örneğin sosyal medyada sansür yasasına zerre kadar değinmedi. Peki neden?
Bunun cevabını verecek olanlar elbette siyasiler fakat bu soruyu sormak boynumun borcu.
Nedeninin sayısal verileri ve toplumsal yansıması üzerine sosyal bilimciler kafa yorsun, siyasiler kendini sorgulasın… Fakat biz dijital yayıncılık yapan bir içerik platformu olarak bu soruya bir cevap olamasa da bir serzenişte bulunarak kendi bakış açımızdan değerlendirelim.
5,2 MİLYON OYU KİM NEDEN ÖNEMSEMEZ?
Takip edenler bilir; fikirlerimi belirtirken köşe yazısı kıvamında olan bu makaleleri paylaşıyorum fakat bunu yaparken yine de sayısal verilerden destek alıyorum. Korkmayın bugün sizi sayısal verilerle boğmayacağım. Ülkede ne kadar insanın sosyal medya kullanıcısı olduğu, bu rakamın ne kadarının seçmen olduğu, bu seçmen kitlesinin yaş aralığının ne kadar genç olduğu vs. gibi bilgileri tek tek aktarmayacağım. Çünkü girişte de belirttiğim gibi bu konu üzerinde uzlaşılmış bir konu: Ülkemizde çok ciddi sayıda bir kitle (yaklaşık 5,2 milyon) bu seçimlerde ilk kez oy kullandı ve ikinci turda da artan bir sayı ile yine bu kitle (yaklaşık 5,3 milyon) oy kullanacak. Yani toplam seçmen sayısının %10’u. Bu ülkenin kelli felli partileri, 40-50 yıllık siyasi geleneklerinin aldığı oy oranı kadar bir oydan söz ediyoruz.
Bu devasa kitlenin sorunlarını ülkenin iktidardaki partisinin çözemediği ve hatta daha da büyük sorunlar yarattığı seçim öncesi anketlerden az çok anlaşılıyor. Gençlerin %20’sinin iktidar partisinin desteklediği geri kalanının ise ya muhalif ya da ne yapacağını kestirmediği bu anketlerden çıkan sonuç.
Peki bu kitlenin en büyük sorunlarından biri nedir? Ülkenin muhalefeti gençlerin sorunlarını ciddi anlamda anlayabilmiş durumda mı?
Hiç sanmıyorum.
SOSYAL MEDYA SANSÜR YASASI EN ÇOK KİMİ ETKİLİYOR?
Sanmamamın bir çok gerekçesi var. Fakat bana kalırsa en büyük gerekçesi Sosyal Medya Yasası. Ekim 2022’de meclisten geçen, sansür yasası olarak kodlanan yeni sosyal medya yasası konusunda o tarihlerde bir kaç cılız çıkış yapan muhalefet sonrasına ve de ilginçtir ki seçim sürecinde kulağının üzerine yatmış durumda. Ve bu muhalefet gençlerin oyunun peşinde(!).
Ülkedeki 18-25 yaş arasındaki kitle işsizlerin çoğunluğu oluşturuyor. Bu işsizlik ile de oyun oynayacağı bilgisayarını veya internete bağlanacağı telefonunu bile yenileyemezken onların internete sınırsız ve sansürsüz şekilde bağlanmasının önündeki en büyük engeli anlatamayanlar gençlerin oyunun peşinde. Pes doğrusu.
Sosyal medya sansür yasasının özellikle gençler için neden bu kadar önemli olduğunu birileri gidip muhalefete anlatmadı mı? Bu partilerin içerisinde bırakın özel bir komisyon oluşturulup bunun için politikalar üretilmesini birey olarak da birilerinin seslerinin çıkmadığını maalesef yaşayarak gördük. Seçim sürecinde ne bu yasaya karşı bir söylem üretildi, ne de sosyal medyada ifade özgürlüğünün önünde bir engel oluşturulmayacağı dişe dokunur şekilde anlatıldı.
Dijitaliyidir olarak elbette ilk gündeme geldiğinden bu yana sosyal medya sansür yasasına karşıyız. Dijital dünyadan beslenen ve onu besleyen tüm bileşenlerinin de karşı olması gerektiğinin her defasında altını çiziyoruz fakat sadece bu yetmiyor. Asıl olarak sosyal medyayı en çok kullanan kesim olan gençlerin önündeki en büyük engel olan bu yasaya neden karşı olduğumuzu biz dilimiz döndüğünce anlattık. Fakat aslında bunu topluma anlatması gereken siyasilerden özellikle seçim sürecinde bu yasaya karşı en ufak bir ses ise duymadık.
Sadece bu yasa da değil. Örneğin henüz bir kaç ay önce kapatılan Ekşi Sözlük’ün yeniden açılmasına dair de yeterince ses verilmedi. CHP’nin hazırladığı ve ekşi sözlüğe verdiği “Bu site 15 Mayıs’ta açılacak” reklamının dışında ses getiren bir hareket veya söylem geliştirildi mi? Ya muhalefet Ekşi’nin bu ülkedeki etkisini küçümsüyor ve yapılan devasa mitinglerden daha çok medet umuyor ya da gerçekten umursamıyor. İkisi de birbirinden acı.
Sonuç olarak, taşlanacaksam da şu saptamayı yapmayı bir borç biliyorum; seçime günler kala bu düzeni değiştirme umudu aşılamaya çalışan muhalefet gözünün önündeki değişimi görmediğindendir ki gençlerin ciddi bir çoğunluğu ya sandıklara gitmedi ya da oyunu ana muhalefetten yana kullanmadı. Bakalım seçimin ikinci ayağında aynı gençlik ikna edilmiş olacak mı. Hep beraber göreceğiz.