Farelerde obeziteyi inceleyen bilim insanları, vücut uzun süre tok olsa bile iştahı artıran yeni bir beyin hücresi türü buldular.
Nöropeptid Y nöronları, metabolik sendromlarla ilgili birçok çalışmanın odak noktası olarak beynin hipotalamusunun kavisli çekirdek adı verilen bölümünde bol miktarda bulunurlar ve iştahı uyarıp tokluk hissini geciktiren güçlü nörotransmiterler üretirler.
Uzun yıllar boyunca beynin bu bölümünde NPY nöronlarına adını veren molekül olan nöropeptit Y’yi (NPY) yalnızca bir tür nöronun ifade ettiği düşünülüyordu. Ancak ortaya çıktığı üzere, hipotalamusta saklanan başka bir nöron grubu da iştah arttırıcılar üretiyor.
Uluslararası bir bilim ekibi, flüoresan mikroskopi altında, henüz üzerinde çalışılması gereken “önemli sayıda NPY-pozitif nöron” bulduklarını söylüyor.
Bu nöronlar, fare modellerinde nöropeptit Y’yi ifade ediyor ve gıda alımını teşvik ederek açlık koşullarına hızlı ve güçlü bir şekilde yanıt veriyor.
Avustralya’daki Garvan Tıbbi Araştırma Enstitüsü’nde yeme bozukluklarının nörobiyolojisini inceleyen Herbert Herzog, “Obez koşullar altında iştahın çoğunlukla bu nöron alt kümesi tarafından üretilen NPY tarafından yönlendirildiğini bulduk. Bu hücreler sadece NPY üretmekle kalmadı, aynı zamanda molekül için ek reseptörler veya ‘yerleştirme istasyonları’ üretmek üzere beynin diğer kısımlarını hassaslaştırdı ve iştahı daha da artırdı.” diyor.
Fareler üzerinde yapılan önceki çalışmalar, beyinde AgRP-pozitif NPY nöronları kısıtlandığında, gıda alımında bazen açlık noktasına kadar önemli azalmalar olduğunu göstermişti. Ancak Herzog ve meslektaşları, bu eski deneylerin yeni buldukları diğer NPY üreten nöronların katkısını “gözden kaçırdığını” söylüyor.
Deneylerde, AgRP-negatif nöronlar, enerji düşüşlerine AgRP-pozitif nöronlardan daha duyarlıydı ve iştah artırıcı önlemlerle daha güçlü yanıt verdiler.
Bilim insanları, fare beyinlerindeki AgRP-negatif NPY nöronlarını baskıladığında, gıda alımı ve yemek sonrası kilo alımı önemli ölçüde azaldı.
Herzog, “Keşfimiz, beyinde dengeli bir enerji metabolizmasına müdahale eden mekanizmaları ve bunların sağlığı iyileştirmek için nasıl hedeflenebileceğini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.” diyor.
Derleyen: Ceren Korkmaz