Dünya yüzeyinde filizlenen yaklaşık 370.000 bilinen bitki türü arasında etçil olanlar oldukça nadir. Ancak bunu yarı zamanlı olarak yapabilen sadece bir bitkinin olduğu bilinmekte.
Trichophyllum peltatum, Batı Afrika’daki Sierra Leone’nin tropikal ormanlarında yetişen ve zaman zaman böcekleri tuzağa düşürdüğü bilinen nadir bir bitki. Yakın zamana kadar araştırmacılar, böcek etine olan ani açlığını neyin tetiklediğini belirlemek için bitkiyi yeterince başarılı bir şekilde yetiştirmekte zorlandılar. Fakat Hannover Leibniz Üniversitesi ve Almanya’daki Wurzburg Üniversitesinden araştırmacılar, bu eşsiz etobur bitkinin yaşamına dair birkaç ilgi çekici ayrıntıyı daha ortaya çıkardılar.

Bu liana veya odunsu asma türü, sıtma ve bazı kanserlere karşı yararlı olabilecek farmasötik aktif kimyasallar içerdiği için bilim için özellikle ilgi çekici.
Yetişme döneminde T. peltatum şaşırtıcı derecede sıradan bir görünüme sahip. Güneş ışığını emer ve fotosentez yoluyla enerji üretir, avını tuzağa düşürme eğilimine dair hiçbir belirti göstermez. Olgun olanları ise zamanla güneşle dolu gölgeliklere tırmanmalarına yardımcı olan ve uçlarında iki kanca bulunan yapraklar açmaya başlayacaklar. Bununla birlikte, bitki geliştikçe dönem dönem böcekleri yakalayabilen yapışkan, kan renkli sıvının yağ lekelerini sızdıran glandüler yapraklar oluşturabilecek.
Sinekkapan, güneş çiçeği, mesane otu ve düğün çiçeği gibi diğer etobur bitkilerin aksine T. peltatum’un böcek yeme davranışı, gelişimine bağlı değil. Bazı T. peltatum bitkileri asla etobur olmaz. Bilim insanları, benzer türler gibi T. peltatum’un da nitrojen gibi besinlerden yoksun ortamlarda hayatta kalmak için etoburlaştığını varsayıyor. Ancak şimdiye kadar bilim insanları, bu başkalaşımı neyin tetiklediğini tam olarak belirleyememişti. Bunun en büyük nedeni de bu bitkinin yetiştirilmesi çok zor bir bitki olmasıydı.
Bu bulmacayı çözmek için araştırmacıların önce T. peltatum’u en baştan yetiştirmeleri gerekiyordu. Bitki üzerinde yapılan önceki çalışmalardan öğrenilen laboratuvar tekniklerindeki gelişmeleri kullanarak bu yeni çalışmanın arkasındaki araştırma ekibi, Würzburg botanik bahçelerinden alınan örnekleri Hannover’daki bir laboratuvarda başarıyla çoğalttı ve yetiştirdi.
Altmış filiz; azot, potasyum veya fosfor eksikliği olan toprak ya da kontrol ortamı içeren küçük plastik kaplarda yetiştirildi. Bu bitkiler, altı ay boyunca her hafta etobur olup olmadıklarını görmek için kontrol edildi. Belirgin, kırmızı noktalı, glandüler yaprakları büyüyen tek bitkiler, fosfordan yoksun olanlardı. Bu sonuç, toprakta düşük düzeyde fosfor bulunan seralarda yetiştirilen bitkilerde de tekrarlandı.

Bitkiler, topraktaki fosforu emmek için geniş bir kök sisteminde büyümeye yönelik önemli bir enerji harcarlar. Ancak kurak mevsimin sonuna doğru bitkiler, fosfor açlığı çekmeye başlayabilir. Bu dönem ise T. peltatum’un böcekleri yakalayan yapraklarının en çok büyüdüğü zaman.
Araştırmacılar, fosfor konsantrasyonu kritik bir eşiğin altına düştüğünde T. Peltatum’un, yakalanan hayvanlardan elde ettiği fosfor stoklarını tamamlayabilmek için etçil yaprakların oluşumuna yönelik geliştiğini keşfettiler. Bitki, fosfor ihtiyacını karşıladıktan sonra diğer bitkilerin genelinde olduğu gibi fotosentez yapan yapraklar üretmeye devam ediyor.
Derleyen: Nazlıcan Vatansever