Apple’ın yeni karma gerçeklik gözlüğü Vision Pro, rakiplerinin çok ilerisinde görülüyor. Ancak 3.499 dolarlık fiyatı ve ürünün özellikleri değerlendirildiğinde böyle bir ürüne acil bir ihtiyaç olup olmadığı tartışma konusu hâline geldi.
İnsanlar, Apple’ın Vision Pro VR başlığıyla tecrübelerini rapor etmeye başladıkça şirketin inanılmaz bir donanım ürettiği giderek daha açık hâle geliyor.
Her bir göz merceğine oturan ve bir 4K TV’den daha fazla piksel içeren ekranı, kullanıcılara dış dünyada neler olup bittiğini ayrıntılı olarak gösteren “geçişli” videonun kalitesi, kullanıcıların seçmek ve kaydırmak için ince el hareketleri yapmasına izin veren bir dizi kızılötesi kamera ile yeni donanımdaki hareket kontrollerinin gündelik kolaylığı ön plana çıkıyor.

Apple, mevcut pazarın en üst sınırında bir ürün piyasaya sürdü. 3.499 dolarlık fiyatı ile de benzer ürünlerin sağladığı olanakların üstünde bir performans beklentisine neden oldu. Ancak şirket, dünyanın en iyi VR başlığını yapmak için gerekenlere sahip olduğunu gösterdiyse de bu VR başlığın, insanların istemesi gereken bir şey olup olmadığını göstermek için pek bir şey yapmamış gibi görünüyor.
Piyasaya sürülmesini “uzaysal bilgi işlem çağı’nın şafağı” olarak müjdeleyen Apple, savunmacı bir şekilde 3.499 dolarlık fiyat etiketini; büyük bir TV, surround ses sistemi, oyun konsolu ve güçlü bir bilgisayarı eve donatma maliyetiyle karşılaştırdı. Vision Pro’nun bir gün tüm bunların yerini alabileceğini düşündüğünü öne sürüyor.
Apple Vision Pro, kullanıcının gözlerini gözlüğün ön kısmındaki bir ekranda görüntüleyen EyeSight özelliği ile kulaklığınızı çıkarmadan çevrenizdekilerle sohbet etmeyi daha çekici hâle getirmek için tasarlandı. Harici pil paketi, ağırlığı başınızdan alıp cebinize taşıyarak cihazı daha uzun süre takmanızı kolaylaştırmayı amaçlıyor.

Ürün, gelecekten bugüne tersine mühendislik uygulanmış gibi hissettiriyor. Teknolojinin küçültüldüğü ve ticarileştirildiği on yılda, herkesin günün büyük bölümünde göze batmayan teknolojik araçları kullandığı, dizüstü bilgisayar gibi ağır cihazlardan kaçındığı bir dünyada bu tarz bir ürünün ne kadar ihtiyaca yönelik ve cazip olacağı henüz cevabını bulamadı.
Derleyen: Damla Şayan