- Bilim insanları, 2023’ün kaydedilen en sıcak yıl olabileceğini tahmin ediyor.
- Artan sıcaklıklara neden olan faktörler arasında El Niño’nun geri dönüşü ve Güneş ışığını yansıtan maddelerde azalma yer alıyor.
- İklim değişikliği, sıcak hava dalgalarını daha sık ve yoğun hâle getirirken sera gazı emisyonlarının azaltılması, bu etkiyi hafifletebilir. Ancak emisyonlar azaltılmazsa sıcak hava dalgalarının kötüleşmeye devam etmesi bekleniyor.
Bilim insanları, insan kaynaklı iklim değişikliğinin doğal hava olaylarını şiddetlendirerek Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika’da sıcak hava dalgalarına neden olması ile 2023’ün kaydedilen en sıcak yıl olabileceğini tahmin ediyor.
Artan sıcaklıklara neden olan faktörler arasında Pasifik Okyanusu’nu ısıtan El Niño fenomeninin geri dönüşü ve Kuzey Atlantik bölgesindeki nakliye yakıtından Sahra Çölü tozu ve kükürt aerosolleri gibi Güneş ışığını yansıtan maddelerde azalma yer alıyor. Okyanusların ısınması, karasal hava modellerini etkileyerek sıcak hava dalgalarına neden olan uzun süreli antisiklon sistemlerine yol açıyor.
Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneline (IPCC) göre iklim değişikliği, sıcak hava dalgalarını daha sık ve yoğun hâle getirdi. İklim değişikliğinin neden olduğu daha yüksek küresel sıcaklıklar, sıcak hava dalgalarını daha uzun ve daha şiddetli hâle getiriyor. Ancak fosil yakıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılması, iklim değişikliğinin etkisinin hafifletilmesine yardımcı olabilir.
Uzmanlar, emisyonlar önemli ölçüde azaltılmazsa sıcak hava dalgalarının kötüleşmeye devam edeceği konusunda uyarıyor. İnsanlığın gelecekte daha şiddetli sıcak hava dalgalarına uyum sağlaması gerekecek olsa da daha fazla ısınmayı durdurmak için karbon emisyonlarında derin ve sürekli kesintilere gidilmesi gerektiğini vurguluyorlar. Mevcut El Niño olayının 2024’te daha da yüksek sıcaklıklara neden olması bekleniyor.
Derleyen: Merve Nur Sözen