- Bel ağrısı, dünyada önde gelen rahatsızlıklardan biri ve 600 milyondan fazla insan bu rahatsızlıkla yaşamakta.
- Lancet Rheumatology dergisinde yayımlanan bir çalışma, 30 yıl boyunca dünya genelinde yapılan 500 çalışmanın verilerini içeriyor.
- Erken müdahale edilmezse, 30 yıla kalmadan her yaştan 843 milyon kişi bel ağrısı problemi yaşayacak.
Bel ağrısı biyolojik, sosyal ve psikolojik olmak üzere birçok faktörden etkilenir. İnsan omurgasının anatomik karmaşıklığı, çoğu durumda tek bir eklem veya kas gibi basit bir yapısal nedenin, gelişmiş tanısal görüntüleme ile bile tanımlanamayacağı anlamına gelir.
Bu da tanıların büyük ölçüde bildirilen semptomlara dayanarak konulduğu anlamına geliyor. Bel ağrısı vakalarının çoğu kısa sürüyor ve ağrı başlangıcından sonraki ilk altı hafta içinde iyileşme görülüyor. Vakaların üçte biri kalıcı olabiliyor ve yıllarca sürebiliyor. Bu süreklilik, durumun önemli bir yük oluşturmasına katkıda bulunuyor.
Bel ağrısının küresel yükünü tahmin etmek için 30 yıl boyunca dünya genelinde yapılan yaklaşık 500 çalışmadan elde edilen veriler; ülke, yıl, yaş, cinsiyet ve şiddete göre ayrıştırılarak sentezlendi.
Çalışma, toplumun üç ana risk faktörünün (obezite, sigara kullanımı ve iş yeri ergonomik faktörleri) doğrudan ele alınması hâlinde bel ağrısı yükünün %39 oranında azaltılabileceğini ortaya koydu.
Sigara içmek, daha önce diskler ve eklemler gibi omurga yapılarının mikro sirkülasyonunun zarar görmesi ve kemiklerin zayıflaması ile ilişkilendirilmişti. Ancak araştırmacılar, sigara içmenin fiziksel hareketsizlik, obezite ve yetersiz uyku gibi diğer yaşam tarzı faktörleriyle de ilişkili olduğunu ve bunların hepsinin bel ağrısı riskinin artmasıyla bağlantılı olduğunu da belirtiyor.
Benzer şekilde obezite, diğer sağlıksız yaşam tarzı faktörleriyle de ilişkili ve bunların hepsi bel ağrısı riskini artırabilir. Obezite, aynı zamanda omurga yapıları üzerindeki yükün artmasıyla bağlantılı olup bu yapıları yaralanmaya ve sistemik enflamatuar tepkiye yatkın hâle getirmekte.
Bir kişinin cinsiyeti bel ağrısı riskini doğrudan belirlemese de bu durum, kadınlar arasında çok daha yaygın. Çalışmada 225 milyon erkeğe kıyasla dünya genelinde toplam 395 milyon kadının bel ağrısı çektiği tespit edildi.
Bu tutarsızlık, kadın ve erkekler arasında sağlık hizmetlerine erişimin yanı sıra bakım arama davranışındaki farklılıklarla açıklanabilir.
Çalışmanın yazarları Washington Üniversitesi baş araştırma görevlisi Jaimie Steinmietz ile Sydney Üniversitesinden Profesör Manuela Ferreira, dünya genelinde 843 milyon insanın 30 yıl içerisinde bu rahatsızlıkla yaşayacağını öngörüyor.
Bel ağrısı olanların ağrıyı yönetmek için daha iyi ve daha etkili yollara ihtiyaçları var. Araştırmalar, mevcut tedavilerin çoğunun ya işe yaramadığını ya da çok az işe yaradığını gösteriyor. Bu tedaviler arasında ağrı kesiciler ve bazı cerrahi prosedürler yer alıyor.
Yüz milyonlarca insanın bel ağrısı ile yaşadığı -ve yaşaması muhtemel olduğu- göz önüne alındığında, etkili önleyici stratejilerin belirlenmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu açık.
Derleyen: Görkem Süner