- Oyun oynama davranışı, bir zamanlar hayvanlar aleminde nadir bir fenomen olarak görülüyordu.
- Ancak son kanıtlar; kuşların, arıların, maymunların, keseli hayvanların, kertenkelelerin, kaplumbağaların, timsahların ve hatta belki de balıkların hepsinin oyun oynayabileceğini gösteriyor.
Genç farelerin “kaba ve taklalı” oyunlarına ilişkin yeni bir çalışma, sosyal eğlencenin memeliler ve muhtemelen diğer canlılar arasında da içgüdüsel olduğu fikrini destekliyor.
Almanya’daki araştırmacılar, açık bir kafesin etrafında “kıkırdayan” kemirgenleri gıdıklayıp kovaladıklarında, fare beyninin “periakuaduktal gri madde (PAG)” olarak bilinen bölümünün özellikle aktif olduğunu fark ettiler.
Bu orta beyin bölgesi, hayvan beyninin en eski ve korunmuş kısımlarından biri. Memelilerde, sürüngenlerde, balıklarda ve böceklerde bulunur. Genellikle ağrıya ve diğer tehditlere verilen tepkilerde yer almakla birlikte hayvan seslendirmeleriyle de yakından bağlantılı.
PAG’ın yanal sütunu ergen kemirgenlerde yapay olarak engellendikten sonra, farelerin karınları ve sırtları gıdıklandığında daha az kıkırdadıkları tespit edildi.
Berlin’deki Humboldt Üniversitesinden sinirbilimci Michael Brecht, “Kahkaha gibi seslendirmelerin oyunda çok önemli olduğunu biliyoruz; bu da beyinde bu davranışı düzenleyen bir tür organizasyon sinyali olduğu fikrini destekledi. Örneğin, çocuklar birbirleriyle oynarken kahkahalarını kontrol ederler. Oyun arkadaşları artık gülmüyorsa oyunu bırakırlar.” dedi.
Fareler elbette insan çocukları gibi gülmezler ama eğlendiklerinde bizim duyamayacağımız frekanslarda ciyaklarlar. Geçmiş araştırmalar, bir farenin ne kadar gıdıklanırsa o kadar oyuncu olma eğiliminde olduğunu gösteriyor.
Brecht ve meslektaşları yıllarca fare gıdıklanmaları üzerinde çalıştılar, ancak yalnızca ayrıntıları çözmeyi başardılar. En yeni deneylerinde görülen davranış değişiklikleri, PAG nöronlarının bir şekilde oyunla ilgili olduğunu gösteriyor.
Fareler, stresli ve yeni bir ortama yerleştirildiklerinde oyuna daha az eğilim gösterdi. Bu, PAG’lerinin yalnızca hâlihazırda “kaç ya da savaş” tepkileri ile meşgul olmadıkları zaman diliminde oyunsal davranışa “odaklanabildiklerini” gösterir.
Çalışmanın yazarları, “PAG’deki oyun kontrolünün nöral mekanizmaları hakkındaki anlayışımız emekleme aşamasındadır. Verilerimiz, oyun kontrolünde PAG’ın rolünü kesin bir şekilde belirlemesine rağmen oyunun bu sinir devrelerinde nasıl uygulandığının henüz net olmadığını vurguluyoruz.” diyor.
Araştırmacılar, şimdi PAG’ın diğer hayvan türlerinin oyununa benzer şekilde dahil olup olmadığını ve bu beyin bölgesinin anlık eğlence nöbetlerinden güçlenip güçlenemeyeceğini araştırmak istiyorlar.
Derleyen: Ceren Korkmaz