Bu siteyi kullanarak Gizlilik Politikasını ve Kullanım Koşullarını kabul etmiş olursunuz.
Onayla
dijitaliyidir
Pazartesi, Haz 16, 2025
  • En çok bakılanlar:
  • dijitaliyidir
  • Editörün Seçimi
  • Teknoloji
  • Bilim
  • Yapay Zeka
  • Yapay Zeka
  • HABERLER
    • Editörün Seçtikleri
    • Bilim
    • Teknoloji
    • Yapay Zeka
    • VPN
    • Dijital Yayıncılık
    • Oyun Dünyası
    • Sosyal Ağlar
      • Instagram
      • Twitter
      • Facebook
      • TikTok
      • YouTube
      • LinkedIn
    • Çevre & Yeşil Dünya
    • Dijital Sanat & NFT
    • Kripto
    • Girişimcilik
    • Deprem Gündemi
    Dijital Pazarlama
    • Ana Sayfa
    • Giriş
    • Şifre Hatırlatma
    • Şifre Değiştir
    • Logout
    Hızlı Link
    • Ana Sayfa
    • Giriş
    • Şifre Hatırlatma
    • Şifre Değiştir
    • Logout
  • Etkinlikler
  • Okunası
    • Kimdir?
    • Nedir? Nasıl Yapılır?
    • Köşe Yazıları
    • Listeler
    • Dosya Haber
    • Deprem Gündemi
    • 2024’ün Ardından
    • 2023’ün Ardından
    • 2022’nin Ardından
  • dijitaliyidir
    • Ekibimiz
    • Hesabım
    • İletişim
    • Dijitaliyidir Kampüs
    • İş İlanları
  • Kayıt & Giriş
  • E-Mağaza
Okuma: Gök Bilimciler, Evrenin Derinliklerindeki Ağ Gizemlerini Ortaya Çıkarmakta Kararlı
Bülten
Ara
dijitaliyidirdijitaliyidir
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
Ara
  • HABERLER
    • Editörün Seçtikleri
    • Bilim
    • Teknoloji
    • Yapay Zeka
    • VPN
    • Dijital Yayıncılık
    • Oyun Dünyası
    • Sosyal Ağlar
    • Çevre & Yeşil Dünya
    • Dijital Sanat & NFT
    • Kripto
    • Girişimcilik
    • Deprem Gündemi
  • Etkinlikler
  • Okunası
    • Kimdir?
    • Nedir? Nasıl Yapılır?
    • Köşe Yazıları
    • Listeler
    • Dosya Haber
    • Deprem Gündemi
    • 2024’ün Ardından
    • 2023’ün Ardından
    • 2022’nin Ardından
  • dijitaliyidir
    • Ekibimiz
    • Hesabım
    • İletişim
    • Dijitaliyidir Kampüs
    • İş İlanları
  • Kayıt & Giriş
  • E-Mağaza

dijitaltrend →

Mossad ve İsrail İstihbaratının Dünyadaki Rolü!

Gönderen İrem Aydoğdu 16/06/2025 18:17

İsrail’in Operasyonu Ortalığı Karıştırdı: İran’dan Sert Tepki!

Gönderen İrem Aydoğdu 16/06/2025 17:47

James Webb Belgeseli Yayınlandı: 10 Milyar Dolarlık Uzay Teleskobunun Perde Arkası

Gönderen Enis Yabar 16/06/2025 11:07

WhatsApp’a Yeni Özellikler Geliyor: Hareketli Emojiler, Kanallarda Anketler ve Daha Fazlası

Gönderen Enis Yabar 16/06/2025 10:44

WhatsApp Hesabı Facebook veya Instagram Olmadan Nasıl Kurulur?

Gönderen Enis Yabar 16/06/2025 10:16
Mevcut bir hesabınız var mı? giriş yap
Takip Et:
© Foxiz News Network. Ruby Design Company. All Rights Reserved.
dijitaliyidir > Blog > Uncategorized > Gök Bilimciler, Evrenin Derinliklerindeki Ağ Gizemlerini Ortaya Çıkarmakta Kararlı
Uncategorized

Gök Bilimciler, Evrenin Derinliklerindeki Ağ Gizemlerini Ortaya Çıkarmakta Kararlı

Dilara Melisa Yaman
Son güncelleme: 29/09/2023 18:46 18:46
Gönderen Dilara Melisa Yaman
Paylaş
7 dk Okuma Süresi
Paylaş
  • Gök bilimciler, evrenin derinliklerindeki “ağlar” olarak adlandırılan gizemli yapıları ilk defa dolaylı değil, doğrudan tespit etti.
  • Ağların keşfi, evrende bulunan hidrojen gazının büyük bir kısmının bu yapıda bulunduğunu ve bu gazın galaksilerin oluşumu ve büyümesinde temel bir rol oynadığını gösteriyor.
  • Bu keşif, evrenin ilk dönemlerine ve evrenin nasıl şekillendiğine dair önemli bilgiler sunuyor ve bilim dünyasında büyük ilgi uyandırıyor.

Gök bilimcilerin evrenin derinliklerindeki sırları çözmek için çabalarını sürdürmeye devam ederken elde ettikleri son bulgular, bilim dünyasını büyüleyen yeni bir keşfi işaret eder nitelikte. Galaksiler arası uzayın mürekkepli bölgelerinde, uzun bir süre boyunca gizlenen ve neredeyse görünmez olan “ağlar” olarak adlandırılan yapılar, sonunda doğrudan tespit edilebildi. Bu keşif ayrıca, evrenimizin büyüklüğünü ve karmaşıklığını daha iyi anlamamıza olanak tanıyacak önemli bir adım olarak kabul ediliyor.

Daha önce, evrende varlıkları genellikle kuasarlar gibi en parlak ışık kaynaklarının etrafında belirtilen bu filament ağı, uzayın büyük bir kısmında bulunan ve galaksileri birbirine bağlayan bir ağın parçası olarak biliniyordu. Ancak ağlar, genellikle doğrudan tespit edilememiş ve gökbilimciler tarafından dolaylı olarak gözlemlenmişti.

Özellikle teknolojideki gelişmeler ve gök bilim araştırmalarındaki ilerlemeler sayesinde, bu geniş ağın doğrudan varlığı sonunda tespit edilebildi. Gök bilimciler, ağların soluk parıltısını kaydederek, evrenin derinliklerindeki bu gizemli yapıları incelemeye başladıklarını açıklarken bu durum, galaksiler arası uzayın daha önce görülmemiş bir yönünün keşfedilmesi anlamına geliyordu. Evrenin karmaşıklığını hatta evrimini daha iyi anlamamıza olanak tanıyacak gibi görünüyor.

Ağların Gizemi

Evren, gözle görünen karmaşıklığı ve büyüklüğüyle insanın hayal gücünü zorlayan bir olgu olarak karşımıza çıktığından, ilk bakışta evrenin uzayın derinliklerinde izole adalar gibi görünmediğini anlamak önemli bir nokta. Ayrıca, modern kozmoloji teorileri, evrenin farklı bölgelerini birbirine bağlayan karmaşık bir yapıya işaret ediyor. Bu yapı, kozmik karanlık madde ağı olarak adlandırılıyor ve evrendeki nesneler arasındaki büyük mesafeleri aşan bir bağlantı sağlıyor.

Kozmik karanlık madde, görünür madde ile etkileşime girmeyen bir tür maddedir ve çekim etkisiyle galaksiler arasında büyük filamentler veya ağlar oluşturur. Bu filamentler, evrenin genel yapısını şekillendiren büyük bir örgü gibi davranır. Örgüler bir noktada, galaksi kümelerini ve galaksileri birbirine bağlar, böylece evrenin izole adalar yerine daha kohezif bir yapıya sahip olduğunu bize gösterir.

Evrenin evrimi açısından, bu filamentler oldukça önemli. İlk evrenin sıcak ve yoğun bir halde başlamasıyla yerçekimi etkisi altında birleşen bu filamentler, seyrek galaksiler arası ortamdan hidrojen gazını toplar ve akar. Hidrojen gazı ise, galaksilerin oluşumu ve büyümesi için temel bir bileşendir. Yıldızlar, bu hidrojen gazının yoğunlaşması sonucu oluşur ve evrende parlaklığıyla parlayan yıldızlar, bu taze malzeme kaynağı sayesinde meydana gelir.

Ancak bu soğuk ve dağınık hidrojen gazının loş ışıltısını tespit etmek astronomlar için kolay değil. Çünkü evrende bulunan parlak nesneler, bu loş ışıltının gölgesinde kaybolabilir. Bu nedenle, hidrojen gazının dağılımını ve davranışını anlamak, astronomi ve kozmoloji açısından önemli bir hedef olarak karşımıza çıkar.

Bilim insanlarının aktardığına göre, Büyük Patlama ile başlayan evrenin evrimi sırasında oluşan hidrojen gazının tahmini %60’ının, evreni bir arada tutan ve galaksiler arasındaki bağlantıyı sağlayan kozmik ağda bulunduğu düşünülüyor. Dr. Martin, “Kozmik ağ, evrenimizin mimarisini tanımlıyor. Galaksimizdeki normal veya baryonik maddenin çoğunun bu ağda bulunduğu ve bu maddenin doğrudan karanlık maddenin yerini izlediği düşünülüyor.” diye ekliyor.

Ancak evren gözlemciler için karmaşık bir ışık yelpazesiyle dolu olduğundan, Güneş sisteminin parıltısı, galaksilerin parıltısı ve daha birçok farklı ışık türünü içeriyor. Ayrıca Dünya’dan gözlem yaparken, atmosferik ışık gibi ek sorunlar da devreye giriyor. Tam da bu nedenle, kozmik ağın en gizli ve zor bulunan bölgelerini keşfetmek isteyen Dr. Martin ve meslektaşları, hidrojen gazının loş Lyman alfa emisyonunu aramak için özel bir araç geliştirdiler.

Bu araç, Keck Kozmik Ağ Görüntüleyicisi (KCWI) olarak adlandırılarak Hawaii’deki Maunakea’da bulunan W. M. Keck Gözlemevinde kullanıldı.

Dr. Martin, bu durumu “A ve B olmak üzere iki farklı gökyüzü parçasına bakıyoruz” diye anlatırken ekliyor: “Filament yapıları, yamalardaki iki yönde farklı mesafelerde olacak, böylece B görüntüsünden arka plan ışığını alıp A’dan çıkarabilir veya tam tersini yaparak sadece yapıları bırakabilirsiniz. Bu yöntemin işe yarayacağını göstermek için 2019’da bunun ayrıntılı simülasyonlarını yaptım.”

Araştırmacılar daha sonra gökyüzünün belirli bölgelerini inceleyerek Lyman alfa çizgisinin yoğunlaştığı yerleri aradılar. Bu araştırmaların sonuçları ise şu şekilde:

Evren, genişledikçe daha uzak mesafelerdeki ışığın dalga boyu spektrumunun kırmızı ucuna doğru kaydığını gözlemliyoruz. Bu nedenle, emisyon ne kadar kırmızıysa, ışığın kaynağı o kadar uzakta kalıyor. Bu durum, araştırma ekibinin emisyonun üç boyutlu bir haritasını çıkarmasına olanak tanımıştır. Işık ise bize ulaşmak için 10 ila 12 milyar yıl boyunca seyahat etmiş bir ışığı temsil ediyor.

Büyük Patlama’dan yaklaşık 13,8 milyar yıl önce meydana geldiği düşünülen evrenin çok erken dönemlerini yansıtan bu araştırmadan elde edilen sonuçlar, evrenin en gizli ve karmaşık bölgelerindeki kozmik ağın izini sürmek, evrenin madde dağılımını incelemek ve evrende nasıl yapıların oluştuğunu anlamak için yeni bir yöntem sunar nitelikte. Araştırmacılar, bu yaklaşımın evrenin derinliklerine daha iyi bir bakış sunarak bilimsel anlamda önemli bir keşif olduğunu belirtmekten kaçınmıyorlar.

Caltech’ten astrofizikçi ve enstrüman bilimcisi Mateusz Matuszewski, “Bu yeni aracın daha uzak filamentler ve ilk yıldız ve kara deliklerin oluştuğu dönem hakkında öğrenmemize yardımcı olacakları konusunda çok heyecanlıyız.” diye ekliyor.

Sonuç olarak bu önemli keşif, evrenin en gizli ve karmaşık bölgelerini aydınlatan bir pencere açıyor. Ağların doğrudan tespiti, evrenin yapısını ve evrimini daha iyi anlamamıza olanak sağlıyor. Ayrıca hidrojen gazının bu yapı içindeki rolü, evrenin oluşumu ve büyümesinin anahtar bir parçası olarak ortaya çıkıyor. Ayrıca evrenin geçmişi ve geleceği hakkında daha fazla bilgi edinmemize ve bilim dünyasının sınırlarını genişletmemize yardımcı oluyor diyebiliriz.

Araştırma Nature Astronomy dergisinde yayımlandı.

Derleyen: Dilara Melisa Yaman

Dilara Melisa Yaman

Yeni Medya, Halkla İlişkiler ve Sosyoloji bölümlerinde öğrenci olarak eğitimine devam eden Melisa, yazmanın ona nefes aldırdığını ve düşüncelerini en saf haliyle ifade etmenin ne kadar özgürleştirici olduğunu fark ederek hayatında yeni bir kapı açtı. Ancak gerçek dönüm noktası, dijital dünyanın gücünü keşfetmesiyle oldu. Kalemini ve düşüncelerini dijital platformlarla birleştirerek, teknoloji ve yaratıcılığın eşsiz uyumunu da yakaladı. Melisa’nın dijitaliyidir için sloganı “Dijital, yaratıcılığı dijital dünyada özgür bırakmak için iyidir.” oldu.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

ETİKETLER:araştırmadijitaliyidirDr. MartinİplikçiUzayYıldızlar
Bu içeriği paylaş
Facebook Twitter Copy Link
Bu yazıya tepkin ne olur?
Love0
Sad0
Happy0
Sleepy0
Angry0
Dead0
Wink0
Yorum yaz

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.

Bizi Takip Et

FacebookLike
TwitterFollow
InstagramFollow
banner banner

Son Eklenenler

Mossad ve İsrail İstihbaratının Dünyadaki Rolü!
GÜNDEM Teknoloji
İsrail’in Operasyonu Ortalığı Karıştırdı: İran’dan Sert Tepki!
GÜNDEM
James
James Webb Belgeseli Yayınlandı: 10 Milyar Dolarlık Uzay Teleskobunun Perde Arkası
Dizi&Film Uzay
WhatsApp
WhatsApp’a Yeni Özellikler Geliyor: Hareketli Emojiler, Kanallarda Anketler ve Daha Fazlası
WhatsApp

Bunları da beğenebilirsin ↷

Dünya ilaç

Dünya Tarihini Değiştiren 7 İlaç

15/06/2025 20:01

Google’dan 2 Milyar Kullanıcıya Uyarı: Gmail Şifrenizi Hemen Değiştirin!

15/06/2025 19:58

Nükleer Santral Nedir? Ne İçin Kullanılır? Zararlı mı?

15/06/2025 20:05

Tek Bir Nefes, Sağlığınızı ve Kimliğinizi Ortaya Çıkarabilir

15/06/2025 19:56
Tüm içerikler Dijitaliyidir'e aittir ve web sitemiz kaynak gösterilmek koşulu ile kullanıma açıktır