- “Elgin Mermerleri” olarak da adlandırılan Parthenon Heykelleri, 2.500 yıl önce Atina’daki Parthenon tapınağının dışını süslemek üzere antik Yunanlılar tarafından yapıldı.
- Yeni bir çalışmaya göre “Parthenon Heykelleri” bir dönem renkli bir yapıdaydı.
- Araştırma ekibi, kısa sürede heykellerin yüzeylerinde tespit ettikleri gizli desenleri keşfederek çiçek desenlerini ve lekeli figüratif tasvirleri ortaya çıkardı.
- Başlıca dört boya pigmenti bulundu. Bu renklerin mavi, bir mor renk tonu, iki beyaz tonu ve kemik beyazı olduğu tespit edildi.
Antik Yunan heykellerinin beyaz renkli olduğu varsayılırdı, ancak yeni yapılan bir çalışma göre Parthenon Heykellerinin bir dönem renkli bir yapıda olduğunu ortaya koyuyor.
“Elgin Mermerleri” olarak da adlandırılan Parthenon Heykelleri, 2.500 yıl önce Atina’daki Parthenon tapınağının dışını süslemek üzere antik Yunanlılar tarafından yapıldı. Londra’daki British Museum’da bulunan bu heykeller, beyaz, gri ve bejin bir karışımı.
Yeni bir çalışma, ünlü heykellerin tonlarının her zaman böyle görünmediğini, bir zamanlar canlı renklerle ve karmaşık desenlerle bezendiğini ortaya koydu.
M.Ö. 5. yüzyılda tapınağı koruyan tanrı ve efsanevi yaratıkları tasvir eden heykeller parlak Mısır mavileri, beyazları ve mor renkler ile kaplıydı. Araştırmacılar, 11 Ekim Çarşamba günü “Antiquity” dergisinde yayımlanan çalışmada, bu renklerin “figürlerin içinden yükselen suyu, bir deniz yılanının derisini, heykellerin arkasında kalan boş alanı, arka planda yer alan havayı ve tanrıların cübbelerindeki figüratif desenleri temsil etmek için kullanıldığını” yazdı.
Chicago Sanat Enstitüsünde koruma bilimcisi olan Giovanni Verri yaptığı açıklamada, “British Museum’daki Parthenon heykelleri antik sanatın zirvesi olarak kabul ediliyor ve yüzyıllardır çeşitli akademisyenler tarafından inceleniyor. Buna rağmen, hiçbir renk izine rastlanmadı ve nasıl oyuldukları hakkında çok az şey bilinmekte.” dedi.
Boya, genellikle mermer üzerinde uzun süre dayanmadığından ve heykellerin yüzeyleri boya gibi maddelerin kalıcılığını sağlayacak şekilde olmadığından, arkeologlar uzun süre antik Yunan sanatçılarının heykelleri kasıtlı olarak beyaz bıraktığını varsaydı. Araştırmacılar, bu durumun “tarihi restorasyonlarda heykellerin üzerinde bulunan geçmişe ait boya izlerinin silinmesine bile yol açtığını” söyledi.
Heykellerin geçmişini araştırmak için arkeologlar, heykellerin yüzeylerindeki gizli boyadan kalan kimyasal elementleri ortaya çıkaran bir teknik olan ışıldayan görüntülemeyi kullandı. Ekip, kısa sürede heykellerin yüzeylerinde ortaya çıkan gizli desenleri keşfederek çiçek desenlerini ve lekeli figüratif tasvirleri ortaya çıkardı.
Başlıca dört pigment bulundu. İlk olarak Mısırlılar tarafından yaratılan, antik Yunanlılar ve Romalılar tarafından da kullanılan ana renk mavi, bilinmeyen bir tarife göre yapılan mor bir renk tonu (çoğu mor tonu, Akdeniz’den gelen kabuklu deniz hayvanlarından yapılırdı.) ve muhtemelen alçı mineralinden elde edilen iki beyaz tonu ve kemik külünden yapılmış bir pigment olan kemik beyazı yer almakta.
Araştırmacılar, bu renklerin “görsel olarak oyma kadar önemli” olduğunu, çünkü “izleyicinin gördüğü şeyin bu olduğunu” yazdılar.
Verri, “Zarif ve özenli giysiler muhtemelen Olimpos tanrılarının güç ve kudretinin yanı sıra Atina’nın ve tapınağı yaptıran Atinalıların zenginliğini ve erişimini temsil etmeyi amaçlıyordu.” dedi. Araştırmacılar heykellerin sırtlarında boya izleri buldu, bu da heykellerin “kesinlikle binayla uyumlu” oldukları ve muhtemelen öncesinde boyanıp sonra tapınağa yerleştirildikleri anlamına geliyor.
Bir zamanlar klasik Yunan mitlerini tasvir eden 160 metre uzunluğundaki mermer frizin bir parçası olan 17 heykel, yedinci Elgin Kontu ve İngiltere’nin Osmanlı İmparatorluğu Büyükelçisi “Thomas Bruce” tarafından Parthenon’un duvarlarından söküldükten sonra 19. yüzyılda İngiltere’ye getirildi. Bruce’un bu müdahalesi heykellere “Elgin Mermerleri” lakabını kazandırdı.
Bruce, günümüze ulaşan heykellerin yaklaşık yarısını 1816 yılında İngiliz hükümetine sattı. Şu anda British Museum’da muhafaza edilen heykeller, 1983 yılından bu yana İngiltere ve Yunanistan arasında resmî bir iade tartışmasına konu oldu.
Mermerler çoğunlukla parçalardan oluştuğu için anlattıkları hikâye tam olarak net değil. Ancak, Yunan demirci tanrısı Hephaistos’un baltasından aldığı güçlü bir darbenin ardından Zeus’un şişmiş kafasından fırladığı söylenen Athena’nın doğumuna tepki gösteren tanrıların heykellerini içeriyorlar.
Derleyen: Burçin Bağatur