- Giderek dijitalleşen dünyada, yüz yüze gerçekleştirdiğimiz sosyal etkileşimlerimizi sanal platformlara taşıyoruz ve dijital fanuslarımızdan çıkma konusunda isteksiz hale geliyoruz.
- Bazıları yalnızlık ve depresyon gibi sorunların nedeni olarak teknolojiyi suçlarken, bazı teknoloji şirketleri ise bu algıyı değiştirmeye çalışıyor.
- Yapay zeka asistanları, dijital ortak çalışma alanları ve sanal gerçeklik toplantıları sosyalleşmenin geleceği olabilir.
Teknoloji bizi nasıl yalnızlaştırıyor?
Geçtiğimiz ilkbaharda ABD Genel Cerrahı Dr. Vivek Murthy, Amerika’yı etkileyen, ruh sağlığını kötüleştiren ve fiziksel sağlık sorunlarına yol açan yalnızlık salgınını detaylandıran 85 sayfalık rapor yayımladı. Vivek Murthy, raporunda teknolojinin insanları yalnızlaştırarak bir şeyleri kaçırma korkusunu doğurduğunu yazdı. Murthy bu korkuyu, birbirimizle çatışmanın ve sosyal etkileşimin azalmasının ardındaki itici güç olarak listeledi. Yalnızlığı etkileyen diğer faktörler ise sosyal politikalar, kültürel normlar, siyasi ortam ve makroekonomi olarak belirtildi.
Rapor, günde iki saatten fazla sosyal medya kullanan kişilerin, günde 30 dakikadan az sosyal medya kullananlara kıyasla iki kat daha fazla yalnızlık hissi yaşadıklarını belirtiyor. Murthy ayrıca çevrim içi tacize maruz kalan kişilerin yalnızlık, izolasyon ve ilişki sorunlarının yaşadığını öne sürüyor. Çevrim içi tacize maruz kalan kişilerde düşük benlik saygısı, kişinin kendisine ve başkalarına güvenirken zorlandığını belirtiyor. Çevrim içi tacizde bulunan zorbalar bile kendilerinin sosyal çevrelerinde daha zayıf, duygusal bağlar kuramayan ve daha düşük aidiyet duygusu yaşadıklarını bildiriyor.
Sosyal medyanın ruh sağlığı üzerindeki etkisi son yıllarda yoğun bir inceleme konusu oldu. Araştırmalar, çevrim içi genç nüfus arasında depresyon, anksiyete ve hatta intihar düşüncesi riskinin arttığını gösteriyor. Bu durumun, büyük teknoloji şirketlerinin ruh sağlığımız üzerindeki etkileri nedeniyle davalara karşı karşıya kalmalarına yol açtığı biliniyor.
Lightfully Behavior Health tarafından şöyle bir açıklama da yapıldı: “Ne yazık ki öğrendiğimiz şey, teknoloji aracılığıyla bağlantıda olmanın mutlaka bağlantı duygularını teşvik etmediği. Aslında çoğu araştırma, özellikle sosyal medya siteleri olmak üzere teknoloji kullanımı arttıkça yalnızlığın da arttığını gösteriyor.
Bu olgu, gerçek bağlantının başka bir varlık tarafından tanınma, anlaşılma, kabul edilme ve güvende olma duygularıyla sağlandığı gerçeğinden kaynaklanıyor olabilir. Şu anda teknolojiyi kullanma biçimlerimiz bizi bu gerçek bağlantı deneyiminden alıkoyuyor.”
Teknolojinin bu etkisinin yanı sıra insanları birbirine bağlama gücüne sahip olduğu göz ardı edilemez. Teknolojik yenilikler, konumdan bağımsız olarak iletişimi daha hızlı ve kolay hale getirdi. Sınırlı sosyal teması olan insanlar için erişilebilir etkileşimler sağladı. Teknoloji, sosyal destek ağlarını yakın çevreden aynı uygulamayı, web sayfasını ziyaret eden herkese kadar genişletti. Sorunlar, teknolojiyi başkalarıyla yüz yüze bağlantı kurmayı kolaylaştırmak için kullanmak yerine yüz yüze etkileşimin yerini alacak şekilde kullandığımızda ortaya çıkmakta.
Teknoloji inovasyonlarıyla yalnızlık sorunuyla mücadele
Yayımlanan makale, Amerika Birleşik Devletleri’nde yalnızlık salgınına karşı teknolojinin rolünü ve Groove, Rendever ve Luka, Inc. gibi şirketlerin teknolojiyi kullanarak insanları bir araya getirip yalnızlığı yenmeye nasıl çalıştığını ele alıyor.
Groove’ın dijital ortak çalışma uygulaması
- Groove; uzaktan çalışanlar, işverenler ve girişimciler için yapılandırılmış toplantı süreleri sağlayarak ortak dijital çalışma uygulaması geliştirdi.
- İzole hisseden uzaktan çalışanlar, Groove’un yaklaşımına olumlu yanıt vererek topluluk hissi ve artmış motivasyon ile geri dönüşte bulundu.
- Uygulama kullanıcıların işlerini tanımlamak, başarıları ve zorlukları paylaşılabilecek küçük ölçekli sohbet ortamı sağlıyor. Aynı zamanda başkalarıyla iş bağlantıları kurmak için yapılandırılmış bir saatlik toplantı süresi veriyor.
Rendever’ın yaşlılar için sürükleyici deneyimleri
- Rendever, yaşlılar için immersif deneyimlere odaklanıyor. Sanal gerçeklik teknolojisini kullanarak paylaşılan deneyimler yaratıp yardımlı yaşam topluluklarında sosyal bağlantıları teşvik ediyor.
- Ulusal Yaşlanma Enstitüsü tarafından finanse edilen son bir pilot çalışma, Rendever kullanan yaşlılarda istatistiksel olarak depresyon puanlarında azalma ve artmış sosyal sağlık puanlarının yanı sıra bakıcılarının stresinin azaldığını gösterdi.
Luka Inc.’in chatbot’u Replika
- Luka Inc., Replika adında bir chatbot geliştirdi. Bu chatbot, üretken yapay zeka kullanarak yalnız bireyler için sürekli tepki veren arkadaşlar ve romantik partnerler yaratıyor.
- Kullanıcılar, chatbot arkadaşlarıyla gerçek ve canlı duygular hissettiklerini bildirdiler. Bu durum, böyle bir teknolojinin duygusal destek ve arkadaşlık sağlama potansiyelini de ortaya koyuyor.
Bu girişimlerin, teknolojinin amacına uygun bir şekilde kullanıldığında anlamlı etkileşimleri kolaylaştırabileceği düşünülüyor. Dijital çağda sosyalleşme biçimlerini dönüştürerek yalnızlık sorununu çözme yolunda umut veriyor.
Teknolojinin bu etkisinin yanı sıra insanları birbirine bağlama gücüne sahip olduğu göz ardı edilemez. Teknolojik yenilikler, konumdan bağımsız olarak iletişimi daha hızlı ve kolay hale getirdi. Sosyal mesafesi sınırlı olan insanlar için erişilebilir etkileşimler sağladı. Teknoloji, sosyal destek ağlarını yakın çevreden aynı uygulamayı, web sayfasını ziyaret eden herkese kadar genişletti.
Teknoloji neden olduğu sorunları çözebilir mi?
Dr. Vivek Murthy’nin raporuna göre teknoloji, sosyal bağlarımızı güçlendirmek için potansiyel sunuyor. Örneğin, arkadaşlarınız ve ailenizle video görüşmeler yaparak veya sosyal medya platformları aracılığıyla etkileşimde bulunarak sosyal bağlarımızı korumanıza yardımcı oluyor. Ayrıca, engelliler ve yaşlılar için sosyal katılımı artırmak adına farklı teknolojik olanaklar sunuyor. Bu kişilerle teknolojiyle tanıştırılarak eşleştirme oyunları, video platformları ve görüntülü bağlantılar aracılığıyla sosyal etkileşimleri teşvik ediyor. Ayrıca, marjinal gruplar için topluluk bulma fırsatları yaratılarak teknolojinin neden olduğu sorunlara çözüm getirebileceğini öne sürüyor.
Sonuç olarak, teknolojinin sosyal etkileşimleri geliştirme ve bağlantı kurma fırsatları sağlama potansiyeli bilinen bir gerçek. Uzmanlar tarafından dile getirilen uyarılar, gerçek bağlantıları teşvik etmek için teknolojiyi sağlıklı bir şekilde kullanmanın önemini vurguluyor. Bu sebeple yalnızlığı çözmek için sadece daha fazla teknolojiye güvenmek en etkili yaklaşım olmayabilir. Hem günümüzde hem de gelecekte yalnızlıktan bunalmaktan kaçınmak için teknolojinin kullanım şekillerine dikkat edilmesi gerekli görülüyor.
Derleyen: Zeliha Tarım