- Çocukların internet üstünden tehdide, istismara, zorbalığa uğraması, Avustralya hükümetinin bir yasa teklifi sunmasına yol açtı.
- Avustralya Başbakanının önerdiği sosyal medya yasası, 16 yaşın altındaki çocuklara sosyal medyanın yasaklanmasını içeriyor.
- Uzmanlar, bu tür bir yasanın çok sert bir önlem olduğunu ve bu konuda farklı stratejilerin geliştirilmesini öneriyor.
James takma isimli 12 yaşındaki Avustralyalı bir çocuk, bir arkadaşıyla tartışmış ve sonrasında bir gece kendinden büyük iki genç tarafından bir Snapchat grup sohbetine eklendi. Küçük çocuğun telefonu bir anda bir dizi şiddet içerikli mesajla dolmaya başladı.
12 yaşındaki bir çocuk Snapchat’ten tehdit edildi
BBC’ye konuşan James, “Biri muhtemelen 17 yaşında gibiydi. Bana elinde bir pala ile çekilmiş videolarını gönderdi… Palayı sallıyordu. Sonra beni yakalayıp bıçaklayacaklarını söyleyen sesli mesajlar geldi.” dedi. James, olaydan çok korktuğunu ve okula gitme konusunda tereddütler yaşadığını söyledi.
Bu ve bu gibi olaylar, yasaya yol açtı
James’inki ve benzer deneyimlerin, Avustralya hükümetinin “çocukları sosyal medyadan korumayı içeren” yasa teklifine zemin hazırladığını belirtiyor. Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’in önerdiği yasa, çocukları sosyal medyanın olumsuz etkilerinden korumayı amaçlıyor.
16 yaşın altındaki çocuklara sosyal medya yasaklanabilir
Yasaya göre 16 yaşın altındaki çocukların X, TikTok, Facebook ve Instagram gibi popüler platformlara erişimi yasaklanacak. Üstelik yasa, uygulanmadığı takdirde teknoloji şirketlerine büyük cezalar uygulanmasını içeriyor.
Önerilen yasa sosyal medyayı tamamen yasaklamayı amaçlamıyor. Mesajlaşma servisleri ve oyun siteleri gibi “düşük riskli” hizmetlerin bu yasanın dışarısında bırakılacağı belirtiliyor. Yasa, aynı zamanda yaş doğrulama teknolojisi ile uygulanmaya çalışılacak ancak bunun etkili bir şekilde yapılabilmesi konusunda endişeler var.
Uzmanlar ne diyor?
Eleştirmenler, bu tür yasaların çok sert bir önlem olduğunu ve gençlerin dijital ortamda güvenli bir şekilde varlık göstermeleri için alternatif stratejiler geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. Örneğin, dijital okuryazarlık eğitimine daha fazla yatırım yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Derleyen: Ömer Kağan Selen