Meta ve X, Almanya’daki federal seçimler öncesinde ülkedeki kullanıcıları hedef alan, şiddet içeren Müslüman ve Yahudi karşıtı nefret söylemi içeren reklamları onayladı.
Detaylar haberimizde…
Kurumsal sorumluluk odaklı kar amacı gütmeyen kampanya grubu Eko tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, sosyal medya devleri Meta ve X, Almanya‘daki federal seçimler öncesinde ülkedeki kullanıcıları hedef alan, şiddet içeren Müslüman ve Yahudi karşıtı nefret söylemi içeren reklamları onayladı.
Eko’nun Araştırması Şok Edici Gerçekleri Ortaya Çıkardı
Eko’nun araştırmacıları, göçün siyasi söylemlerde öne çıktığı seçim sürecinde, azınlıklara yönelik nefret ve şiddet içerikli mesajlar taşıyan reklamların platformlar tarafından onaylanıp onaylanmayacağını test etti. Araştırmada, Müslüman karşıtı hakaretler, göçmenlerin toplama kamplarına gönderilmesi veya gazla öldürülmesi çağrıları ve cami ve sinagogların yakıldığı yapay zeka destekli görüntüler içeren reklamlar kullanıldı.
Araştırma kapsamında Şubat ayı ortasında incelemeye sunulan test reklamlarının büyük çoğunluğu sadece birkaç saat içinde onaylandı. Almanya’daki federal seçimlerin 23 Şubat Pazar günü yapılması ise endişeleri daha da artırıyor.
Meta ve X’in Onayladığı Nefret Söylemi Reklamları

Eko’nun araştırması, X’in test edilen 10 nefret söylemi reklamının tamamını onayladığını, Meta’nın ise beş reklamı onaylayarak diğer beşini reddettiğini ortaya koydu. Meta’nın reddettiği reklamlara yönelik açıklamasında, platformun siyasi veya toplumsal hassasiyet riskleri nedeniyle bu reklamları yayınlamadığı belirtildi. Ancak onaylanan beş reklamda, Müslüman mültecilerin “virüs”, “haşere” veya “kemirgen” olarak tanımlandığı, Müslüman göçmenlerin “tecavüzcü” olarak damgalandığı ve onların sterilize edilmesi, yakılması veya gazlanması çağrıları yapıldığı tespit edildi. Meta ayrıca “küreselci Yahudi fare gündemini durdurmak” için sinagogların yakılması çağrısı yapan bir reklamı da onayladı.
Öte yandan X, Müslümanlar ve Yahudileri hedef alan tüm nefret söylemi içeren reklamları onayladı. X’in onayladığı ek reklamlar arasında, “demokrasimizi çalmak için” ülkeyi “akın ettikleri” iddia edilen göçmenlere yönelik saldırılar ve Yahudilerin Avrupa endüstrisini yok etmek ve ekonomik güç kazanmak amacıyla iklim değişikliği hakkında yalan söylediklerine dair antisemitik hakaretler yer aldı. Bu reklamlarda yapay zeka tarafından oluşturulmuş, duvarında Davut Yıldızı bulunan ve altın külçelerle çevrili masalarda oturan gölgeli adamların yer aldığı görseller kullanıldı.
Ayrıca, X’in onayladığı bir reklam, Almanya’nın koalisyon hükümetine liderlik eden merkez sol parti SPD’yi doğrudan hedef aldı. Reklam, SPD’nin Orta Doğu’dan 60 milyon Müslüman mülteciyi kabul etmek istediğini iddia ederek toplumda korku yaratmayı amaçladı. X, solcuların “açık sınırlar” istediğini ve Müslüman “tecavüzcülerin” yok edilmesini öneren bir reklamı da onayladı.
Elon Musk’ın Seçimlere Müdahalesi

X’in sahibi Elon Musk, yaklaşık 220 milyon takipçisine sahip olduğu sosyal medya platformunu, Alman seçimlerine doğrudan müdahale etmek için kullandı. Musk, Aralık ayında attığı bir tweet’te Alman seçmenleri “Almanya’yı kurtarmak” için aşırı sağcı AfD’yi desteklemeye çağırdı ve AfD lideri Alice Weidel ile X’te bir canlı yayın gerçekleştirdi.
Reklam Platformlarının İçerik Denetimi Sınıfta Kaldı
Eko’nun araştırmacıları, test edilen reklamların hiçbirinin gerçek yayına alınmadığını, ancak Meta ve X’in içerik denetleme sistemlerindeki bariz kusurları gözler önüne sermek amacıyla bu çalışmayı yürüttüklerini belirtti.
X’in nefret söylemi içeren 10 reklamın tamamını hızla onaylaması, platformun reklam denetim mekanizmasının var olup olmadığı konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor. Bulgular, reklam platformlarının, şiddet içeren nefret söylemi yayarak gelir elde edebileceğini de gösteriyor.
AB’nin Dijital Hizmetler Yasası (DSA) Devrede mi?

Eko’nun testleri, Meta ve X’in kendi politikalarına rağmen nefret söylemi içeren reklamlara izin verdiğini ortaya koydu. Meta’nın reklam denetleme süreçleriyle ilgili sorunları, AB’nin yeni çevrimiçi düzenlemelerinin yürürlüğe girmesine rağmen düzeltilmedi.
Eko’nun bir sözcüsü, “Meta’nın yapay zeka destekli reklam denetleme sistemleri temelde bozuk”diyerek platformun moderasyon politikalarını zayıflatmaya devam ettiğini belirtti. Meta ve X’in içerik denetleme süreçlerinde geri adım atması, Dijital Hizmetler Yasası’nın (DSA) sistemsel riskleri önlemeye yönelik kurallarıyla doğrudan çatışıyor.
Eko, bu bulguları Avrupa Komisyonu’na sunduğunu, ancak Meta ve X’in konu hakkında herhangi bir yanıt vermediğini belirtti. AB, Meta ve X hakkında seçim güvenliği ve yasadışı içerikle ilgili açık DSA soruşturmalarına sahip, ancak henüz bir sonuca varılmadı.
DSA ihlallerinin tespit edilmesi halinde, bu platformlara küresel yıllık cirolarının %6’sına kadar para cezası verilebilir. Sürekli uyumsuzluk ise, platformların AB’deki erişiminin geçici olarak engellenmesine neden olabilir. Ancak şu an için AB, Meta ve X hakkındaki soruşturmalara dair kesin bir karar vermiş değil.
Almanya’da Seçimler Öncesi Dijital Güvenlik Tehlikede mi?
Alman seçmenlerin sandık başına gitmesine saatler kala, AB’nin dijital düzenlemelerinin demokratik süreçleri teknoloji kaynaklı tehditlerden koruma konusunda yetersiz kaldığını gösteren araştırmalar artıyor. Global Witness’ın testleri, X ve TikTok’un Almanya’daki seçim sürecinde AfD’ye yönelik taraflı bir içerik yayılımına olanak tanıdığını ortaya koydu.
Eko, Avrupa Komisyonu’na çağrıda bulunarak, DSA soruşturmalarının sonuçlarının hızla açıklanması ve Meta ile X’in seçim güvenliğini riske atan politikalarına karşı güçlü yaptırımlar uygulanması gerektiğini vurguladı.
Sivil toplum kuruluşları, seçim dönemlerinde platformların algoritmalarını sınırlandırarak nefret söylemi ve dezenformasyonun yayılmasını önlemek için acil önlemler alınması gerektiğini belirtiyor. Ancak şu an için, AB’nin teknoloji devlerine karşı nasıl bir adım atacağı belirsizliğini koruyor.
Derleyen: Ceren Bal