Yeni bir keşif, Giza Büyük Piramidi’nin yalnızca bir mezar değil, elektromanyetik enerjiyi yoğunlaştıran ve dağıtan dev bir enerji santrali olabileceğini öne sürüyor.
Detaylar haberimizde…
Yakın zamanda yapılan bir keşif, Mısır’daki Giza Büyük Piramidi’nin sadece bir firavunun mezarı olmaktan öte, devasa bir enerji santrali olarak işlev görebileceğini öne sürüyor. Bilim insanları, 4.600 yıllık yapıyı elektromanyetik dalgalar kullanarak inceledi ve piramidin enerjiyi belirli odalara, Kral Odası, Kraliçe Odası ve tamamlanmamış alt oda, yoğunlaştırıp güçlendirdiğini keşfetti. Bu bulgu, uzmanların piramidin elektromanyetik enerjiyi yakalayıp yönlendirebilen bir rezonatör olarak tasarlanmış olabileceğini düşünmelerine yol açtı.

Emekli havacılık mühendisi Christopher Dunn, onlarca yıl boyunca piramidi analiz etti ve nisan 2024’te The Joe Rogan Experience programında bulgularını paylaştı. Piramidin Kuzey Şaftı’nın mikrodalga ve elektromanyetik enerji iletmek için kullanılan bir dalga kılavuzuna benzediğini belirtti. Teorisine göre Kraliçe Odası’na kimyasallar enjekte ediliyor; burada karışarak hidrojen gazı açığa çıkarıyor ve böylece piramit temiz enerji üreten bir santrale dönüşüyordu. Bu enerji üretiminin kesin amacı hâlâ bir gizem olsa da Dunn, antik Mısırlıların düşünüldüğünden çok daha ileri bir teknolojiye sahip olabileceğini öne sürüyor.

Dunn, piramitler üzerinde 30 yıl boyunca bilgisayar analizleri yaptı ve doğrudan arkeolojik kanıt bulunmasa da inşaatçıların gelişmiş aletler, modern inşaat teknikleri ve hatta dev makineler kullanmış olabileceğine inanıyor. Rusya’daki ITMO Üniversitesinden araştırmacılar tarafından 2018 yılında yapılan bir çalışma da bu teoriyi destekledi. Araştırmacılar, piramidin radyo frekanslı elektromanyetik dalgalarla nasıl etkileşime girdiğini analiz etti. Modelleri, piramidin enerjiyi odalarının içinde ve tabanında yoğunlaştırdığını, bunun da enerji dağıtımıyla ilgili bir işlevi olabileceğini gösterdi.

Gerçekçi simülasyonlarında, bilim insanları piramidin Giza Platosu gibi kireçtaşı bir zemin üzerine yerleştirildiğinde elektromanyetik enerjiyi odaklama yeteneğinin daha da arttığını belirledi. Özellikle Kral Odası enerjiyi yoğunlaştırmada çok etkiliydi ve piramidin tabanı muhtemelen bu enerjinin iletiminde kritik bir rol oynuyordu.
Dunn, Kraliçe Odası’nın bir reaksiyon odası olarak hizmet ettiğini ve burada hidrojen üretildiğini öne sürdü. Dünya’nın doğal mikrodalgalarının, büyük patlamadan bu yana var olan atomik hidrojenden kaynaklanıyor olabilecek dalgalar, bu sistemle etkileşime girerek enerji üretebileceğini teorileştirdi ancak eski Mısırlıların bunu nasıl gerçekleştirdiği hâlâ bilinmiyor.
Rus araştırmacılar, bu keşfin modern uygulamalara ilham verebileceğine inanıyor. Piramidin elektromanyetik özelliklerinden esinlenerek radyo frekans aralığında benzer etkileri taklit edebilen nanoparçacıklar geliştirmeyi hedefliyorlar. Bu küçük parçacıklar, teorik olarak yeni nesil sensörler ve yüksek verimli güneş panelleri gibi teknolojilere katkıda bulunabilir. Bu keşif, Büyük Piramit’in geleneksel anlayışın ötesinde çok daha karmaşık ve işlevsel bir amaca sahip olabileceğini öne sürüyor.
Derleyen: Eliz Canyurt