Video oyun endüstrisi, son yıllarda çeşitlilik ve kapsayıcılık (DEI) girişimleriyle öne çıkmaya çalışsa da, trans ve genderqueer geliştiriciler, sektördeki ayrımcı politikaların ve çevrimiçi tacizin artmasından endişe duyuyor. Özellikle ABD’deki siyasi gelişmeler ve şirketlerin DEI programlarını geri çekme eğilimi, bu endişeleri daha da artırıyor.
Detaylar haberimizde
Oyun sektörü, son dönemde trans ve genderqueer geliştiricilerin karşılaştığı zorluklarla gündemde. Özellikle Meta, Google ve Amazon gibi dev şirketlerin, Başkan Donald Trump’ın çeşitlilik girişimlerini geri alma politikalarını takip etmesi, halihazırda çalkantılı bir dönemden geçen oyun endüstrisinde endişeleri artırıyor. Trans karşıtı önlemlerin sektörde domino etkisi yaratabileceği korkusu, geliştiriciler arasında yaygın bir kaygı haline geldi.
Ashley Poprik’in Yaşadıkları Oyun Dünyasını Sarsıyor

Ashley Poprik, oyun sektöründe yazar olarak tanınan bir isim. Spider-Man 2 ve Call of Duty: Black Ops 6 gibi büyük projelerde görev alan Poprik, hiçbir zaman bir oyunda karakter modeli olmadı. Ancak 2023’te, bazı oyuncular bu gerçeği göz ardı ederek Poprik’i hedef aldı. Örümcek Adam 2’de Mary Jane karakterinin “yeterince seksi olmadığı” yönündeki eleştiriler, Poprik’in üzerine yıkıldı. İddialara göre Poprik, bir yazarlık stajyeri olmasına rağmen, kendisini oyuna “sokmuştu”. Bu komplo teorisi, Poprik’in Mary Jane ile yan yana çekilmiş bir fotoğrafına dayandırıldı; her ikisinin de uzun saçlı ve benzer yüz hatlarına sahip olması, öfkeli oyuncuların hedef tahtasına oturması için yeterli görüldü.

Cinsiyet-akışkan (genderfluid) kimliğiyle tanınan Poprik, kendisini androjen özelliklere sahip biri olarak tanımlıyor. Ancak bu durum, çevrimiçi taciz kampanyalarına dönüşerek hayatlarını altüst etti. Poprik, “Trans bir kadın olduğuma dair yanlış bir anlatı yayıldı ve bu yüzden aşırı sağcı gruplardan yoğun nefretle karşılaştım” diyor. Ölüm tehditleri, korkunç görüntüler ve hakkında uydurma bilgiler içeren YouTube videoları, Poprik’in günlük yaşamını cehenneme çevirdi. “Bu olaylar, video oyunlarına bakış açımı tamamen değiştirdi” diye ekliyor.
Taciz o kadar ileri gitti ki, Poprik güvenlik endişesiyle kişisel bilgilerini internetten silmek zorunda kaldı. Ancak çevrimiçi tacizin yanı sıra, yüz yüze suçlamalarla da mücadele etti. Dahil olmadığı oyunlardaki özellikler için “uyandırma” (woke) suçlamalarına maruz kalan Poprik, çalıştığı şirketlerden herhangi bir destek alamadığını belirtiyor: “Marjinalleştirilmiş bir geliştirici tacize uğradığında tamamen yalnız kalıyor.”
Trans Geliştiriciler İçin Artan Tehlike
ABD’de cisgender olmayan oyun geliştiricisi olmak, günümüzde her zamankinden daha riskli. Çevrimiçi platformlarda trans ve cinsiyete uymayan (non-binary) geliştiriciler, çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) girişimlerine karşı çıkan grupların hedefi haline geliyor. Başkan Trump’ın “biyolojik gerçeği federal politikaya geri getirme” vaadi, trans bireylerin sağlık hizmetlerini kısıtlamayı ve ordudan çıkarılmalarını hedefleyen kararlarla bu endişeleri körüklüyor.

Daha da önemlisi, Trump’ın ayrımcılıkla mücadele programlarına yönelik hükümet fonlarını kesme girişimi, teknoloji devleri tarafından örnek alınıyor. Meta, Google ve Amazon’un bu politikaları benimsemesi, oyun sektöründe çalışan trans geliştiricilerin işverenlerinin de aynı yolu izleyebileceği korkusunu doğuruyor. “Gamergate 2.0” olarak adlandırılan bu hareket, DEI çabalarına karşı çıkan oyuncuların tepkilerine dayanıyor ve sektördeki gerilimleri artırıyor.
Geliştiricilerden Çarpıcı İfadeler
Konunun başından bu yana bu yönde haberlere yapan WIRED, sektördeki yedi geliştiriciyle görüşerek durumun vahametini ortaya koydu. AAA stüdyolarından bağımsız ekiplere kadar farklı alanlarda çalışan bu isimler, güvenlik kaygıları ve şirket politikaları nedeniyle genellikle anonim kalmayı tercih etti. Ortaya çıkan tablo, tacizin iş yerlerine kadar uzandığı ve oyun kültüründeki yalnızlık hissini derinleştirdiği yönünde.
Trans bir geliştirici olan Ellen (takma isim), DEI girişimlerinin geri çekilmesinin sektör için yıkıcı olabileceğini söylüyor: “Bu programlar, çalışanlara destek sunarken, daha geniş bir oyuncu kitlesine hitap eden oyunların üretilmesini sağlıyor. Bu da oyun kültürünü olumlu etkiliyor.” Ancak Ellen, günlük stresin iş performansını baltaladığını da ekliyor: “Haberler bir saldırı gibi geliyor. Trans bireylerin sanatının dünyada var olması gerektiğini hatırlatıyor.”
Güvenlik Endişeleri Sektörü Terk Ettiriyor
Trans geliştiriciler, ABD’deki mevcut politikalar nedeniyle hem ülke içinde seyahat etmekten hem de uluslararası iş gezilerinden çekiniyor. Trump yönetiminin “X” cinsiyet işaretli pasaportları kaldırması ve pasaport yenilemelerinde belgeleri süresiz el koyma uygulaması, bu korkuları artırıyor. Kanada’da yaşayan bir Amerikalı geliştirici, “ABD’de kapana kısılmaktan endişeliyim” diyerek ülkeye geri dönmeyi düşünmediğini ifade ediyor.
Oyun sektöründeki etkinlikler, geliştiriciler için networking ve iş fırsatları anlamına geliyor. Ancak önümüzdeki ay San Francisco’da düzenlenecek Oyun Geliştiricileri Konferansı’na bazı isimler güvenlik endişeleriyle katılmayı planlamıyor. Ofise dönüş politikaları ise uzaktan çalışma seçeneğini ortadan kaldırarak bu kişileri daha da zor durumda bırakıyor.
Sektörün Tacize Karşı Zayıf Karnesi
Oyun endüstrisi, hedefli tacizle mücadelede yetersiz bir geçmişe sahip. Şirketler, ancak son yıllarda tacizcilere karşı politikalar geliştirmeye başladı. Geliştiriciler, işverenlerinin çevrimiçi tacizi önlemek için yeterince çaba göstermediğinden şikayetçi. 2014’teki Gamergate olayları, bu sorunun kökenini gözler önüne seriyor. Bir geliştirici, “Gamergate, trans karşıtı nefretin normalleşmesine zemin hazırladı” diyor.
Sonuç olarak, trans ve genderqueer geliştiriciler, hem şirketlerinden hem de oyun topluluğundan daha fazla destek bekliyor. DEI girişimlerinin geri çekilmesi, sektörü yetenek kaybına uğratabilir ve yalnızlık hissini pekiştirebilir. Poprik’in sözleriyle bitirelim: “Oyunlarda queer bir kişi olmak gerçekten yalnız hissettiriyor.”