Bilim insanları, yalnızca Türkiye’de görülen Çatalburun cinsi köpeklerin çatallı burun yapısına neden olan genetik bir mutasyonu keşfetti. Araştırmacılar, bu mutasyonun insan bebeklerde görülen dudak ve damak yarıklarının bazı vakalarıyla da bağlantılı olabileceğini düşünüyor.
Detaylar haberimizde…

Uluslararası Bilim Ekibi Genetik Haritayı İnceledi
ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) ve İsveç’teki KTH Kraliyet Teknoloji Enstitüsü’nden araştırmacıların da içinde bulunduğu uluslararası ekip, yaklaşık 2.000 köpek üzerinde genetik analiz gerçekleştirdi. Çalışma sonucunda, köpeklerin yüz yapısını ve boyutunu etkileyen yeni gen varyasyonları keşfedildi. Bunlardan biri ise Türkiye’nin nadir köpeklerinden Çatalburun’da bulundu.
PDGFRA Geni: Yüzün Gelişiminde Kritik Rol

Keşfedilen mutasyon, PDGFRA adlı bir geni etkiliyor. Araştırmacılara göre bu gen, embriyo gelişimi sırasında yüzün iki yarısının birleşmesinde kilit rol oynuyor. Çatalburun’daki genetik varyasyon, köpeğin karakteristik çatallı burnunu açıklıyor.
KTH’den köpek genetikçisi ve çalışmanın yazarı Peter Savolainen şöyle diyor:
“Bu genin insanlarda görülen orofasiyal (yüzle ilgili) yarıklarda da rol oynayabileceğini düşünüyoruz.”
Savolainen, dudak ve damak yarıklarının çok sayıda genetik ve çevresel nedenle oluştuğunu, bu çalışmanın ise bir başka genetik ipucunu sunduğunu belirtiyor.
Her 700 Doğumdan Birinde Görülüyor

Dudak ve damak yarıkları, her 700 doğumdan birinde görülen ciddi bir gelişim bozukluğu. Tedavi edilmediğinde beslenme, konuşma ve kulak enfeksiyonları gibi sorunlara yol açabiliyor. Neyse ki modern cerrahi yöntemlerle bu durum büyük ölçüde düzeltilebiliyor. Ancak hâlâ pek çok vakada net bir neden tespit edilemiyor. Sigara, diyabet ve gebelikte bazı ilaçların kullanımı riski artıran faktörler arasında.
Türk Mucizesi: Çatalburun’un Genetik Sırrı

Adını burnunun çatallı yapısından alan Çatalburunlar, sadece Türkiye’nin belirli bölgelerinde yetiştiriliyor. Olağanüstü koku alma yetenekleriyle biliniyorlar ama sayıları çok az: Bugün sadece birkaç yüz bireyin yaşadığı tahmin ediliyor. Üstelik bu cins, hiçbir uluslararası köpek kulübü tarafından resmî olarak tanınmıyor.
Bu kadar az sayıda bireyin bulunması, genetik hastalık riskini artırsa da, bilim insanlarına göre bu durum aynı zamanda genetik araştırmalar için eşsiz bir fırsat sunuyor.
İnsan Genetiğine Işık Tutacak Yeni Bir Model
Peter Savolainen, şunları da ekliyor:
“Bu kadar kapalı bir gen havuzuna sahip köpek ırklarını incelemek, insanlarda da görülen morfolojik özelliklerin ve hastalıkların genetik nedenlerini bulmak için mükemmel bir yol Çünkü insan genetiği çok karmaşık, hangi mutasyonun hangi hastalığı tetiklediğini bulmak oldukça zor.”
Sonuç: Türkiye’den Tüm Dünyaya Genetik Bir Katkı
Mart ayında Genome Research adlı bilimsel dergide yayımlanan bu bulgular, hem veterinerlik hem de insan tıbbı açısından büyük önem taşıyor. Türkiye’nin bu özgün köpek ırkı, genetik bilime uluslararası ölçekte katkı sunuyor.
Derleyen: Eda Azap Öztemel