Gerçek olduklarını kanıtlamaya çalışan ve yapay zekâ ürünü olmakla suçlanan çaresiz Filistinlilerin sesine kulak verin.
Detaylar haberimizde…
Saeed Ismail gerçek bir insan. Ancak çevrim içi ortamda ne kadar kanıt paylaşırsa paylaşsın, insanlar onu sahte olmakla suçlamaya devam ediyor.
- Battaniyedeki Yazılar Tartışma Yarattı: Gerçek mi, Yapay Zekâ mı?
- Gizmodo, Saeed’in Gerçek Kişi Olduğunu Doğruladı
- Arson, Yapay Zeka ve Gerçeklik Arasındaki Karmaşaya Dikkat Çekti
- Arson, Garip Yazılı Sandaletlerin Gerçek Olduğunu Kanıtladı
- Sahar’ın En Büyük Endişesi Yaralanan Oğlunun Tedavisi
- Gazze’de Filistinlilerin Kimlik Doğrulama Mücadelesi ve Sosyal Medyada Yaşanan Zorluklar
- Gazze’de Yaşam Koşulları ve Yardım Girişimlerine Yönelik Engeller
- Trump Dönemi Endişeleri: Amerikalılar Gazze’ye Yardım Bağışında Tereddüt Ediyor
- Gazze’de Gerçeği Anlamak Zorlaşıyor: Medya Erişimi Kısıtlanıyor, İnsanlar Acı Çekmeye Devam Ediyor
22 yaşındaki Saeed, Gazze’de neredeyse iki yıldır süren savaşın tam ortasında hayatta kalmaya çalışıyor. İsrail’in saldırıları sonucu en az 57 bin kişinin öldüğü, 2 milyon insanın ise açlığın eşiğine geldiği Gazze’de ailesini hayatta tutmak için internette bağış topluyor. Ancak sosyal medyada pek çok kişi onun gerçek olduğuna inanmıyor. Saeed’in, iyi niyetli insanlardan kitle fonlama yoluyla bağış toplamak isteyen dolandırıcıların kullandığı yapay zekâ üretimi bir karakter olduğuna inanıyorlar. Yapay zekâ ile üretilen görüntülerin ve videoların dijital dünyayı doldurduğu bir çağda bu şüpheyi anlamak da kolay.
Tartışmalar, Mayıs ayında Saeed’in yardım isteyen bir fotoğrafını paylaşmasıyla başladı. Sosyal medya platformu Bluesky kullanıcıları bu fotoğrafın sahte olduğunu iddia etti. Rev. Howard Arson adını kullanan takma adlı bir hesap, Saeed’in battaniyesindeki tuhaf kelimelere dikkat çekerek şüpheleri körükledi.

Battaniyedeki Yazılar Tartışma Yarattı: Gerçek mi, Yapay Zekâ mı?
Kuzey Gazze’de yaşayan Saeed, savaş öncesi yaşadığı bölgede annesinin bir pazardan satın aldığı battaniyeyle ilgili sosyal medyada çıkan yapay zekâ tartışmalarının hedefi oldu. Battaniye üzerindeki “pealistic” ve “spfcation” kelimeleri, “realistic” (gerçekçi) ve “specification” (özellikler) kelimelerinin yanlış yazımları gibi görünüyordu. Bu durum, sosyal medyada bazı kullanıcılar tarafından battaniyenin yapay zekâ tarafından üretilmiş olabileceği şüphesini doğurdu.
Söz konusu iddiaların başını çeken “Arson” takma adlı kullanıcı, Bluesky adlı sosyal medya platformunda 20.000’den fazla takipçiye sahip. Arson, kelime hatalarının yapay zekâ üretimi bir görüntünün göstergesi olduğunu savundu. Hatta daha da ileri giderek, Saeed’in tamamen yapay bir karakter, bir “AI ajanı” olabileceğini öne sürdü. Bu iddialar kısa sürede Bluesky üzerinde yayıldı ve geniş bir kitleye ulaştı.
Saeed ise battaniyenin gerçek olduğunu kanıtlamak için birçok fotoğraf ve video paylaştı. Ancak bu çabalar, şüpheleri tam olarak bastıramadı. Konuyla ilgili Gizmodo’ya konuşan Saeed, battaniyeyi evinden tahliye edilirken yanında götürdüğünü belirtti:
“Evden çıkarken yanıma sadece bu battaniyeyi aldım,” dedi.
Ancak Saeed’in yaptığı açıklamalar, Arson’ın etkisi karşısında yeterli olmadı. “Bluesky’a girdiğimde birçok insanın beni sahtekâr olarak görmeye başladığını fark ettim,” diyen Saeed, bu durumun özellikle Arson’ın platformdaki itibarı nedeniyle oluştuğunu söyledi. “O, birçok kişi tarafından güvenilir biri olarak görülüyor. Ne yazık ki ben onun sahip olduğu etkiye ya da takipçi sayısına sahip değilim.” diye ekledi.
Gizmodo, Saeed’in Gerçek Kişi Olduğunu Doğruladı
Yapay zekâ tartışmalarının merkezine oturtulan Saeed’in gerçek bir kişi olduğu, Gizmodo tarafından çeşitli yollarla doğrulandı. Site, Saeed ile görüntülü görüşme yaparak odasında dolaşmasını ve penceresinden dışarıyı göstermesini istedi. Bunun yanı sıra Saeed, kimliğini paylaşarak yaşadığı konumdan fotoğraf ve videolar da iletti.
Saeed, Gizmodo’ya yaptığı açıklamada, daha önce PayPal üzerinden yardım topladığını; ancak şu anda Fransa’daki güvendiği bir kişi aracılığıyla GoFundMe üzerinden bağış kampanyası yürüttüğünü söyledi. Saeed’in ifadesine göre, Fransa’ya ulaşan bağışlar daha sonra banka havalesi yoluyla Gazze’ye gönderiliyor. Bu yöntemi “güvenilir ve emniyetli” olarak tanımlayan Saeed, “Bu kanallara güveniyoruz çünkü elimizde başka bir seçenek yok,” dedi.
GoFundMe platformu doğrudan Gazze’de faaliyet göstermiyor. Ancak şirket, destek verilen ülkelerde yaşayan kişilerin başka ülkelerdeki insanlar adına kampanya başlatmasına izin veriyor. Bu konuda, nasıl güvenli bir şekilde bağış toplanabileceğine dair web sitesinde bir rehber de yer alıyor. GoFundMe ekibi, bağışların doğru kişilere ulaştığından emin olmak için kimlik belgeleri, gider makbuzları ve diğer kanıtları topluyor.
GoFundMe sözcüsü, Gizmodo’ya yaptığı açıklamada Saeed’in kampanyasının doğrulandığını belirtti:
“İnsani felaketler ve diğer krizler sırasında, ekibimiz platformumuzda başlatılan bağış kampanyalarını aktif şekilde izleyip doğrulayarak, toplanan fonların hızlı ve güvenli şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlıyor.”
GoFundMe sözcüsü, Gizmodo’ya yaptığı açıklamanın devamında, bağışların uluslararası yasalara ve ödeme altyapılarının gerekliliklerine uygun şekilde dağıtıldığını vurguladı.
“Bir GoFundMe kampanyası oluşturulduğunda, bağışların dağıtımını önceliklendiriyor ve aynı zamanda uluslararası yasalar, küresel düzenlemeler ve ödeme işlemcilerimizin gerekliliklerine uyumu sağlamaya çalışıyoruz,” diyen sözcü, sözlerine şöyle devam etti:
“İnsani yardım fonlarının ihtiyaç sahiplerine hızlı ve güvenli şekilde ulaştırılması için 7/24 çalışıyoruz. Bu sayede aileler, toplumlarının cömertliği sayesinde temel ihtiyaçlara erişebiliyor, yeniden inşa edebiliyor ve toparlanma sürecine girebiliyor.”
GoFundMe, kriz zamanlarında yardım kampanyalarının güvenli ve etkili şekilde yürütülmesi için platform genelinde kapsamlı doğrulama süreçleri uyguladığını belirtiyor.

Fotoğraf: Saeed Ismail
Bluesky platformunda “Arson” kullanıcı adıyla bilinen kişi, gerçek adını paylaşmayı reddetti ve Saeed’in Gizmodo ve GoFundMe’ye kimlik doğrulama sürecinde geçtiği zorlukları kendisinin göze alamayacağını söyledi. Arson, Gizmodo’ya verdiği mesajda, “Maalesef ismime bağlı ve kanıtlayamayacağım bir iddiaya girmek istemiyorum. Bu yüzden, hâlâ çok şüpheci olmama rağmen, asıl iddiayı ve ilgili kişinin doğrudan referanslarını kaldırdım,” ifadelerini kullandı.
Kendisinin Amerikalı olduğunu söyleyen Arson, ülkesinin İsrail’in Gazze’yi yerle bir etmesine ve on binlerce insanın hayatını kaybetmesine yardım ettiğini kabul etti. Ancak Saeed’in gerçek bir kişi olduğuna ikna olmadığını belirten Arson, yapay zekânın (YZ) geldiği noktadan dolayı neye inanacağı konusunda kafasının karıştığını ve bu durumdan dolayı hayal kırıklığı yaşadığını dile getirdi. Yapay zekâ sistemlerine oldukça hâkim olduğu anlaşılan Arson, özellikle para vermenin iyi bir şey olup olmadığı konusunda tereddüt içinde.
“Orada olmanın nasıl bir şey olduğunu kesinlikle bilmiyorum. Ama aç kalmamak için her şeyi yapabileceğimi ya da söyleyebileceğimi biliyorum,” diye yazdı. “Ancak tam da bu yüzden, gerçekten fayda sağlayıp sağlamadığınızı değerlendirmek tamamen imkânsız! Bir tarafta parası olan insanlar, diğer tarafta ise kasıtlı ve yapay bir kıtlık nedeniyle mercimek çuvalına 300 dolar verenler var.”
Arson, çok sayıda yapay zekâ tarafından oluşturulmuş sahte görüntü görmenin bakış açısını çarpıtabileceğini de kabul etti.

Fotoğraf: Sahar AlAjrami
Arson, Yapay Zeka ve Gerçeklik Arasındaki Karmaşaya Dikkat Çekti
Bluesky kullanıcısı Arson, Gizmodo’ya yaptığı açıklamada, insanların karşılaştıkları içeriklerin yarısının gerçek, yarısının yapay olduğunu varsayarak yanlış değerlendirmeler yapabildiğini söyledi. Arson, “İnsanların bu konularda hata yapmasının ve benim de yapmış olmamın sebebi, baktıkları şeylerin yarısının sentetik, diğer yarısının gerçek olduğunu varsayıp bunu evrensel bir dağılım olarak kabul etmeleri,” ifadelerini kullandı.
Arson, daha önce sahte olduğunu düşündüğü ancak gerçekte gerçek olan bir fotoğraf örneği paylaştı. Fotoğrafta Gazze’nin enkazı arasında bir kadın ve iki çocuk oturuyor. Üçü de sandalet giymiş; ancak küçük çocuğun sol bacağı beyaz bir alçı ile kaplanmış. Şüpheleri uyandıran ise kadının sandaletiydi.
Sandalette panda başı logosu ve garip bir kelime dizisi yer alıyor: “HAPPY LUCKY rlorE DNUI.” Bu tür anlamsız veya karışık yazılar, internette dolaşan yapay zeka görüntülerinde sıkça rastlanan ve dikkat çeken unsurlar arasında bulunuyor. Fakat dikkat çekici olan, bu sandaletlerin gerçekte var olması.
Arson, Garip Yazılı Sandaletlerin Gerçek Olduğunu Kanıtladı
Bluesky kullanıcısı Arson, Gazze’deki fotoğrafta görülen garip yazılı sandaletlerin gerçek dünyada da var olduğunu ortaya koydu. Arson, aynı sandaletlerin 2022 yılının Haziran ayında Libya’nın Bingazi kentinde bir çevrimiçi mağaza tarafından Facebook’ta satışa sunulduğunu buldu. Sandaletler yalnızca gerçek değil, aynı zamanda çeşitli renk seçenekleriyle de sunuluyordu.
Gizmodo, fotoğraftaki kadın Sahar AlAjrami ile görüntülü görüşme yaparak onun Gazze’de gerçek bir kişi olduğunu doğruladı. İngilizcesi iyi olmadığı için küçük kardeşi Ahmed, tercümanlık yaptı ve gece cep telefonu ışığıyla sandaletleri gösterdi. GoFundMe, Sahar’ın çocuklarını beslemek için başlattığı yardım kampanyası ile Ahmed’in kampanyasının gerçek olduğunu doğruladığını Gizmodo’ya bildirdi.
Garip İngilizce yazıların kim tarafından tasarlandığı bilinmese de sandaletlerin tamamen gerçek olduğu kesinleşti. Ayrıca Haziran 2022 tarihinin, yapay zeka tarafından üretilen görüntülerin halka açılmasından önce geldiği ve ChatGPT gibi yapay zekâ destekli içerik üretim araçlarının Kasım 2022’de kullanıma sunulduğu da dikkat çekiyor.

Fotoğraflar: Facebook
Sahar’ın En Büyük Endişesi Yaralanan Oğlunun Tedavisi
Gazze’de yaşayan Sahar, 10 yaşındaki oğlu Odai için endişeleniyor. Odai, İsrail’e ait bir insansız hava aracı tarafından ayağından vuruldu. İnternetteki amatör araştırmacılar garip yazılı sandaletlere odaklanırken, aslında dikkatlerin o fotoğrafta yer alan oğlunun yaralı ayağına yönelmesi gerekiyordu. Sahar, Gazze’ye ağrı kesici ve diğer ilaçların girişine izin verilmediğini belirterek, oğlunu tedavi ettirmek için Mısır’a götürmeyi umuyor. Ancak şu anda İsrail tüm sınır kapılarını kapattığı için bu neredeyse imkânsız.
Gazze’de Filistinlilerin Kimlik Doğrulama Mücadelesi ve Sosyal Medyada Yaşanan Zorluklar
Sahar ve Saeed gibi Gazze’de yaşayanlar, sosyal medyada kimliklerini kanıtlamakta güçlük çeken tek kişiler değil. Son aylarda, Filistinliler hayatta kalma mücadelesi verirken, sahtekâr veya bot oldukları iddiasıyla sosyal medya platformu Bluesky’da engellenmeleri aktivistlerin tepkisini çekti. Gazze’de yaşayan ve üç küçük çocuğu olan İngilizce öğretmeni Hany Abu Hilal de Gizmodo tarafından Filistin kimliği ve görüntülü görüşmeyle gerçek kişi olarak doğrulandı. Hany, Chuffed üzerinden bir bağış kampanyası başlattı ancak Bluesky’da spam gerekçesiyle hesapları sürekli siliniyor.
“Evim tamamen yanıp yıkıldı,” diyen Hany, şu anda Khan Younis’te bir çadırda yaşadığını, burada hem sıcak hem de soğuktan korunamadıklarını anlattı. Bluesky’dan neden engellendiği konusunda net bir açıklama alamadığını söyleyen Hany, “Filistinli hesapların silindiği online alanlarda yardım isteyemediğim için çaresizim,” dedi.
Gazze’de Yaşam Koşulları ve Yardım Girişimlerine Yönelik Engeller
Hany, “Gazze’de temel gıda fiyatları fırladı. İşsiz olduğum için üç çocuğuma ekmek bile alamıyorum,” diye konuştu. İsrail yönetimi, Gazze’ye girip çıkan her şeyi kontrol ediyor ve geçtiğimiz dönemde gıda ve yardım malzemelerinin girişine iki ay süren tam bir ambargo uyguladı. Bu ambargo hafifletilse de temel ihtiyaçların karşılanması için yeterli değil. Kanada CBC’nin verilerine göre Gazze’de son haftalarda yardım alanlarına yakın yerlerde en az 549 kişi hayatını kaybetti, 4 binden fazla kişi ise ABD merkezli ve Delaware’de boş bir ofise kayıtlı olan Gaza Humanitarian Foundation (GHF) adlı yardım kuruluşundan gıda almaya çalışırken yaralandı.
Associated Press’in haberine göre sadece İsrail ordusu değil, aynı zamanda ABD’li müteahhitlerin de yardıma ulaşmaya çalışan Filistinli kalabalıklara ateş açtığı belirtiliyor.
Gazze’de, İsrail’in işgali nedeniyle yerinden edilenler arasında olan Hany, savaşın başlangıcından bu yana tam 12 kez tahliye olmak zorunda kaldığını belirtti. Hany’nın durumu, Gazze’de iç göç yaşamış pek çok kişinin ortak hikayesi olarak öne çıkıyor. Bölgede nüfusun büyük çoğunluğu evlerini terk etmek zorunda kalırken, İsrail bölgeyi tamamen “fethetme” planlarını açıklamış; birçok politikacı ise bölgenin etnik temizlik yoluyla boşaltılmasından açıkça söz ediyor.
Hany’ın gerçek bir kişi olduğu doğrulanırken, Avustralya merkezli bağış platformu Chuffed ile iletişime geçilerek kampanyaların doğrulama süreçlerine dair daha fazla bilgi alınamadı.

© Fotoğraf: Saeed M. M. T. Jaras / Anadolu via Getty Images
Hany, Elon Musk’ın Twitter’ı satın alıp X olarak yeniden adlandırmasından sonra büyük bir popülerlik kazanan Bluesky platformunda zorluklar yaşıyor. Platformda Filistin’in durumuna dikkat çekme konusunda en etkili İngilizce hesaplardan biri ise Berlin’de yaşayan 45 yaşındaki Amerikalı aktivist Molly Shah. Kentucky kökenli olan Molly, 2017’de Almanya’ya taşındığını ve daha önce tahliye davalarıyla mücadele eden bir avukat olarak çalıştığını belirtiyor. Molly, Gazze’deki insanlarla konuştuğunu ve sosyal medya kullanıcılarının onları sahte olarak yaftalamasıyla mücadele ettiklerini söylüyor.
Molly, Bluesky’da sahte hesapların varlığını tespit ettiğini ve durumdan yararlanmak isteyen dolandırıcıların olduğunu kabul ediyor. Ancak bunların azınlıkta olduğunu ve sadece haber fotoğraflarını kullanarak bağış kampanyası başlatan kişilere dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Bluesky yetkilileri, Gazze’deki insanların deneyimlerini paylaşmak ve destek aramak için platformlara ihtiyaç duyduğunu anladıklarını belirterek, “Gazze halkının Bluesky’da seslerini duyurabilmelerini sağlamak için kararlıyız” dedi. Ancak platform, moderasyon ekiplerinin “gerçek savunuculuk ile koordineli ve sahte davranışları ayırt etmek zorunda olduğunu” da ekledi.
Bluesky Güven ve Emniyet Başkanı Aaron Rodericks, e-posta yoluyla yaptığı açıklamada, “Yaptığımız incelemelerde bazı bireylerin yüzlerce hesabı yöneterek toplu mesajlar gönderdiği, farklı konuşmalarda aynı yanıtları verdiği ve toplu takiplerde bulunduğu ağlar tespit ettik. Bu tür davranışlar, altında yatan neden ne olursa olsun tüm kullanıcıların deneyimini olumsuz etkiliyor,” ifadelerini kullandı.
Aaron Rodericks, Bluesky Güven ve Emniyet Başkanı, yaptığı açıklamada, “Bu tür davranış kalıplarını tespit ettiğimizde, hesap askıya almalar gerçekleşmeden önce kullanıcılara uyarılar ve davranışlarını düzeltme fırsatları sunuyoruz. Ancak bazı kötü niyetli kişiler, Bluesky kullanıcılarını hedef almak ve krizlere yönelik iyi niyeti suistimal etmek için toplu hesap ağları oluşturuyor,” dedi.
Sosyal medya şirketi, moderasyon kararlarının her zaman mükemmel olmadığını ve bu yüzden itiraz süreçlerini devam ettirdiklerini belirtti. Ayrıca kullanıcıların, topluluk kurallarına uygun tek bir hesap üzerinden hareket etmeye odaklanması gerektiğini vurguladı. Rodericks, “Yakın zamanda, savunuculuk hesaplarının kurallarımız dahilinde mesajlarını paylaşmalarına yardımcı olacak daha fazla rehberlik yayımlayacağız,” ifadelerini kullandı; ancak bu rehberliğin ne zaman yayımlanacağına dair sorulara yanıt vermedi.

© Fotoğraf: Hani Alshaer / Anadolu via Getty Images
Trump Dönemi Endişeleri: Amerikalılar Gazze’ye Yardım Bağışında Tereddüt Ediyor
Amerikalılar, güvenilir bir yardım kampanyası bulsalar bile, Trump yönetiminin otoriter ve Müslüman karşıtı tutumları nedeniyle Gazze’deki insanlara bağış yaptıklarında ABD hükümetinin kendilerine ne yapacağından endişe duyuyorlar. Trump daha önce Gazze’nin tüm Filistinlilerden arındırılması gerektiğini ve ABD’nin bölgeyi sahiplenmesi gerektiğini söylemişti. Bu söylemler, ABD içinde korkutucu uygulamalara dönüşmüş durumda.
Trump yönetimi, özellikle İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşını protesto edenlere odaklanarak, yabancı öğrencileri hedef alan ırkçı ve çoğu zaman yasadışı politikalar uyguluyor. Massachusetts’te maskeli ajanlar tarafından sokaktan alınan ve Mart ayında viral olan ünlü bir videoda yer alan 30 yaşındaki Türk vatandaşı ve Tufts Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Rumeysa Öztürk’ün “suçu”, öğrenci gazetesinde ifade özgürlüğünü savunan bir makaleye ortak yazarlık yapmasıydı. Ancak ortalama bir kişinin Gazze’de hayatta kalmaya çalışırken açtığı yardım kampanyalarına Amerikalıların bağış yapması henüz yasadışı değil; en azından şimdilik.
Sorun, sürekli gündeme getirdiğimiz gibi, birinin dolandırıcı olup olmadığını anlamanın giderek zorlaşmasıdır. Google’ın en yeni yapay zeka video oluşturma aracı Veo 3, durumu daha da karmaşık hale getiren önemli bir yenilik oldu. Time dergisinin bu araçla ilgili yakın zamanda yayımladığı bir haberde, sahte Gazze sakinlerinin USAID’den yardım aldığına dair bir video oluşturuldu. Bu durum, savaşın diğer tarafında sahte olmakla suçlanan kişilerle ilgili şüpheleri artırıyor.
İsrail ve ABD tarafından desteklenen Gaza Humanitarian Foundation (GHF), yüzlerce kişinin hayatını tehlikeye atan güvensiz ve etkisiz bir yardım kuruluşu olmakla suçlanıyor. Ayrıca sahte videolar üretmekle de itham ediliyor. GHF tarafından hazırlanıp sağcı haber kuruluşları, örneğin Daily Wire gibi platformlara dağıtılan bir video, Mayıs ayı sonunda sosyal medyada yayımlandığında, haklı olarak sahte olduğu söylendi. Videoya bakan herkes, tanımlanması zor olan o yapay zeka kaynaklı alışılmadık görüntü kalitesini fark edebiliyor.
E-posta yoluyla görüş almak için iletişime geçilen GHF’nin ismi açıklanmayan bir sözcüsü, videonun gerçek olduğunu belirterek, videonun Gazze’de çekildiğini gösteren iPhone 15 Pro’ya ait metadata ekran görüntüsünü paylaştı. GHF, başlangıçta kameramanla konuşma imkanı sunmayı teklif etti ancak talep edilen ham video dosyasını göndermedi ve “Amerika’ya dönen bir uçaktaydı” denilerek kameramanla bağlantı kurulmasını sağlamadı. GHF, faaliyetleri hakkında çelişkili açıklamalar yaparken, kuruluşun başkanı Johnnie Moore, BBC’ye verdiği röportajda yardım dağıtım noktalarının çevresinde kimsenin ölmediğini söylerken, sadece birkaç dakika sonra insanların öldüğünü kabul etti.
Böyle bir ortamda gerçeği nasıl ayırt etmek mümkün olabilir? İnternet ortamındaki insanlar için bu, yapay zekanın yaratıcı görüntü araçları icat edilmeden önce bile zor bir soruydu. Gizmodo, on yılı aşkın süredir viral fotoğrafların gerçekliğini araştırıyor ve birçok viral sahte görüntü, Photoshop’un icadından çok önce ortaya çıkmıştı. Ancak yapay zeka oyunun kurallarını birçok yönden değiştirdi. Yapay zeka tarafından üretilen görüntü ve videolar ise giderek daha da gelişeceğe benziyor.
Gazze’de Gerçeği Anlamak Zorlaşıyor: Medya Erişimi Kısıtlanıyor, İnsanlar Acı Çekmeye Devam Ediyor
Gazze’de gerçeği ayırt etmeyi zorlaştıran bir diğer önemli sorun, İsrail’in yabancı gazetecilerin bölgeye girişine izin vermemesi. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), zaman zaman televizyon gazetecilerini kısa süreliğine bölgeye götürüyor ancak bu gazetecilerin yerel halkla iletişim kurmasına izin vermiyor; bu durum ise tamamen kontrollü bir medya etkinliği olarak değerlendiriliyor. Ortalama bir Amerikalının Gazze’yi yerinde görme bütçesi olsa bile buna izin verilmiyor. Dolayısıyla insanlar gerçeği kendileri tespit etmeye çalışmak ya da doğrulamanın çok zor olduğuna karar verip pes etmek zorunda kalıyor.
Gazze halkı ise acı içinde yaşamaya devam ediyor ve bu durumun sonu görünmüyor. Birleşmiş Milletler uzmanlarının ifade ettiği gibi, sağlık altyapısı tamamen yok edilmiş durumda ve hastaneler “çatışma alanlarına” dönüştü. UNICEF verilerine göre, Ekim 2023’ten bu yana 50 binden fazla çocuk hayatını kaybetti veya yaralandı. Araştırmacılar ise resmi rakamların — şu anda 58 binden fazla — gerçek sayının çok daha yüksek olduğunu tahmin ediyor.
Tüm bunlara rağmen yaşanan vahşetlerin sahte olduğunu iddia edenler var. Elon Musk’ın 2022 sonunda satın almasıyla aşırı sağcı bir platforma dönüşen X’te, “Pallywood” (Hollywood ismine gönderme) adı altında Gazze halkının savaş suçlarını sahnelediğini ileri süren hesaplar bulunuyor.
Sonuç olarak, bu konuda kolay çözümler yok. Yapay zekanın internetin her köşesine yayılması dolandırıcılıktan kaçınmayı zorlaştırırken, soykırımdan sağ kalmak çok daha zor bir mücadele olarak kalmaya devam ediyor.
Derleyen: Aslıhan Yıldız






